Zencirkıran’dan maçın yorumu
Rus ruleti gibi pozisyonların iki taraf arasında gidip geldiği bir karşılaşma oldu… Beşiktaş lider Galatasaray ile arasındaki puan farkının açılmaması, Bursaspor ise play off grubuna katılma mücadelesinde geride kalmamak için kazanmak zorundaydı. İki takımın da kazanmak için çıktığı ve açık futbol oynadığı karşılaşmada gülen taraf fırsatları değerlendiren Beşiktaş oldu. Futbolseverler açısından bir futbol ziyafeti şeklinde geçen karşılaşmada bol pozisyon, gol ve heyecan vardı… İki takımı da sergilediği futbol nedeniyle tebrik ediyoruz…
İki takımın da hedeflerinden uzaklaşmamak için mutlak kazanmak zorunda olduğu maç, taktiksel açıdan şahsına münhasır bir özellik gösteriyordu. Bu nedenle bu karşılaşma için klasik bir analiz yapmak oldukça yanıltıcı olacaktır. Normalde bu tür maçlarda takımlar özellikle oyun başında kontrollü bir futbol sergileyip birbirlerini tartarak oyuna başlarken, karşılaşmada tam aksi bir durumla karşılaşıldı. İki takım da kazanmak zorunda olduğu için ilk dakikadan itibaren golü düşünerek ve saldırarak oyuna başladılar. Bu nedenle iki takımda defansı önde kurdu, orta sahada hücuma kalkılan anlarda boşluklar bırakıldı. Bu boşluklar nedeniyle iki takım da maç içerisinde bolca pozisyon buldu ve bolca da hata yaptı. İki teknik adam da yapılan hatalar nedeniyle eleştirilmeyi değil, korkak, tedirgin, önce bir puanı garantiye almak yerine kazanmak için ne gerekiyorsak yapalım riskini üstlendikleri için alkışı hak ediyorlar. Rus ruleti gibi pozisyonların iki takım arasında gidip geldiği karşılaşmada kazanan fırsatları değerlendiren Beşiktaş oldu…
Oyuna iki takım da çok istekli başladı. Beşiktaş zaman zaman hücum presi de yaptığı ilk yarıda golü çok erken buldu. Bu durum Beşiktaş için önemli bir avantaj oluşturdu. 7. dakikada Bursaspor’un yeni transferi Hakan Aslantaş’ın rahatlıkla uzaklaştırabileceği bir topu ayağında tutması, Necip’in pres ile Hakan’dan topu alıp yaptığı ortaya Almeida’nın vurduğu kafanın gol olması oyunun yönünü değiştirdi. Bursaspor gol bulmak için daha ofansif oynamaya başladı ve defansı öne çıkardı. Çok iştahlı bir futbol sergileyen Beşiktaş Bursaspor’un bu durumunu iyi değerlendirdi ve çok sayıda gol pozisyonunu buldu… Dakika 17 Veli, dakika 18 Edu, dakika 20 Fernandes, dakika 21 Egemen Beşiktaş’ın arka arkaya gelen ataklarında pozisyon bulan isimlerdi. Bu pozisyonlarda ve maçın genelinde Bursaspor kalecisi Carson üç gol yemesine rağmen başarılı bir maç çıkardı. 36. dakikada Batalla’nın attığı golün hemen 2 dakika sonrasında ise Beşiktaş Edu’nun sol çaprazdan sol ayağıyla vurduğu nefis şutuyla golü buldu…
İkinci yarıda ise ilk yarının aksine sahanın hakimi Bursaspor’du. Beşiktaş’ın galibiyeti korumak için psikolojik olarak geri çekilmesi oyun hakimiyetinin Bursaspor’a geçmesine neden oldu… İkinci yarıda Bursaspor çok sayıda pozisyon buldu: Dakika 49 İbrahim’in ıskaladığı kafa topu, dakika 61 Sestak’ın şutu, dakika 76 ceza sahası içerisinde altı pasta yapılan ortayı Bangura’nın ıskalaması, dakika 78 Vederson’un çok net ceza sahasına ineceği pozisyonda verilen yanlış ofsayt kararı, dakika 82 Ozan İpek’in kaçırdığı, 89. dakikada Bangura’nın kaçırdığı pozisyonlar… 82. dakikada Ozan İpek’in kaçırdığı golün hemen sonrasında 83. dakikada Mustafa Pektemek ile bulduğu gol ise oyuna noktayı koydu.
İki takım da defans bloğunda çok hata yaptı. Orta sahada zaman zaman çok boşluk verdi. Ama hedefleri açısından kazanmak zorunda oldukları maçta yapılan bu pozisyon hatalarını normal gördüğümüzü belirtelim… Maçta bireysel olarak yıldızlaşan ya da çok kötü oynayan futbolcu yoktu… Bursaspor’dan N’Diaye, Ozan İpek ve Adem Koçak’ın, Beşiktaş’tan ise Veli, Fernandes ve Necip’in öne çıkan isimler olduğunu düşünüyoruz…
Beşiktaş taraftar eleştirisi…
Her yönüyle güzel geçen maçta özellikle Beşiktaş taraftarının eleştirinin de yapılması gerekiyor. Yıllarca takımında oynamış ve teknik direktörlüğünü yapmış Ertuğrul Sağlam’a Beşiktaş’ı çalıştırırken başarısız sonuç aldığı bir Avrupa Kupası sonrasındaki hayat devam ediyor sözü hatırlatmasıyla “Ertuğrul üzülme hayat devam ediyor” tezahüratı yapılması kendi içinden çıkan isimlere vefasıyla bilinen Beşiktaş taraftarı açısından en hafif tabirle şık kaçmadı ve futbol sahalarında özlediğimiz güzel hareketlerin çok uzağındaydı. Dönemi biraz hatırlayanlar Mustafa Denizli ile Beşiktaş’ın şampiyon olduğu sezonun iskeletini Sağlam’ın kurduğunun hakkını vereceklerdir…
Beşiktaş taraftarının eleştirilecek bir diğer hareketini Egemen’e çektirdiği üçlük oluşturuyor. 2000’li yıllarda uzun süre oynadığı Bursaspor takımının en öne çıkan futbolcusu olan Egemen’in Trabzonspor’a transfer olduktan sonra kazanılan bir Bursaspor maçı sonrasında çektirdiği üçlük Bursaspor taraftarları arasında büyük tepki toplamış, Egemen Bursa’da hedef isim haline gelmiş ve Bursa’da oynadığı maçlarda büyük protestolarla karşılaşmıştı. Maç sonunda Beşiktaşlı taraftarların “Egemen ortaya üçlük çektir tayfaya” tezahüratını duymazlıktan gelip soyunma odasına giden Egemen’i uzun protestolar, aralarında “Sahaya çıkmayan Bursalı olsun” da bulunan tezahüratlar sonrasında sahaya çıkartıp üçlük çektirmeleri Beşiktaş taraftarın bilinçaltlarında Bursaspor taraftarlarıyla olan düşmanlığın önemli yer tuttuğunu göstermekte… Bu vesileyle iki taraftar grubuna da seslenmiş olalım. Çarşı ve Teksas grupları arasında mevcut olan bu gerilim iki takım taraftarının da saygınlıklarına ve prestijlerine önemli zarar veriyor. Geçtiğimiz sezon iki taraftar grubu arasında yaşanan bıçaklamalar ve maç öncesi olaylar futbolseverlerin zihinlerinde. İki taraftar grubunun bu düşmanlığa son verecek çözümleri aramaları gerekiyor… Barışma olaylarında zorlama girişimlerin, yukarıdan baskıların hiçbir işe yaramadığı biliniyor. Bu nedenle iki taraftar grubunun akil adamlarının bir araya gelip bu gerilimi kaldırma noktasında kafa yormaları iki taraftar grubunun imajı açısından büyük önem taşıyor. Yeri gelmişken bunu dile getirmiş olalım…
Bursaspor hakkında birkaç hatırlatma yanında yerel medya ve taraftar eleştirisi…
Ertuğrul Sağlam ile birlikte önceki iki sezonda tarihinin en başarılı iki derecesini elde eden Bursaspor, 9 oyuncusu ile yolları ayırarak sezona yeni bir yapılanmayla girdi. Gerekli olduğunu düşündüğümüz yeniden yapılanma sürecinde bazı transferlerden istenen verimin alınamaması, takımın ilk yarının son döneminde aldığı kötü sonuçlarla psikolojik baskı altına girmesi Bursaspor’un ilk yarıyı hedeflerinin uzağında tamamlamasına neden oldu…
Yeniden yapılanma sürecinde eksiklerin tamamlanması biraz zaman ve sabır isteyen bir süreç. Bursaspor’un ligin zirvesi için yarıştığı takımlardan çok daha düşük bütçeye ve maddi olanaklara sahip olduğu biliniyor. Bu nedenle istenen birçok transfer yapılamıyor ve maliyetleri nedeniyle tercih edilen bazı futbolcuklardan da verim alınamıyor… Buna rağmen yapılan transferlerle takımın iyi bir kadro altyapısı oluşturuldu ve eksiklikleri de zamanla tamamlanıyor. Sağbekte alternatif eksikliği Hakan Aslantaş ile giderildi. Bursaspor forması altında ilk maçı olan Beşiktaş karşılaşmasında birçok hata yapmasına rağmen Hakan’ın Bursaspor için iyi bir sağ bek alternatifi olduğu düşüncesindeyiz… Bursaspor’un en önemli eksikliği olan forvet için Pinto transferi yapıldı. Önemli bir eksiklik olarak yaratıcı bir orta saha transferine daha ihtiyaç bulunmakta… Takımın hedefin uzağında bulunmasında futbol şanssızlığının da rolü olduğunu düşünüyoruz… Bursaspor, bu sene çok kritik maçlarda çok şanssız puanlar da kaybetti…
Bursaspor’un Sağlam öncesindeki 10 yılda elde ettiği en iyi derecesi 10.luk ve iki sezon da İkinci Lig’de mücadele etti. Son on yılın Bursaspor’unu izleyenler Sağlam dönemindeki en kötü Bursaspor’un son on yıldaki en iyi takım olduğunun da hakkını vereceklerdir. Bursaspor’un Sağlam öncesi süreçte bütün bir sezonu bir elin parmakları kadar maçı iyi oynamadan, birçok maçta pozisyon bile bulamadan tamamlandığı çok sayıda sezon oldu…
Türkiye gibi Bursaspor futbol kamuoyunun büyük bir bölümü de hafızasız insanlardan oluşuyor. Türk insanı olarak yaşanan başarıları çok çabuk unutuyoruz… Bursaspor futbol kamuoyu özellikle ilk yarıdaki kötü gidişte çok kötü sınav verdi. Bursa yerel medyasında sert eleştirilerin yanında, yaşanan kötü gidişi fırsat bilip bu durumdan rant sağlamaya çalışarak yönetim ve Sağlam’ı göndermeye yönelik insaf sınırlarını aşan eleştirilere şahit olundu…
Tarihinin en başarılı iki sezonunu geçiren takım tribünlerde yalnız bırakıldı. Şampiyonluk sürecinde ve sonrasında başarıyla birlikte taraftar kimliği edinen, Bursaspor tarihinden bile habersiz “dünkü çocuklar”dan oluşan bir taraftar grubunun maçlarda takıma sırtını döndüğü nereden bakılırsa bakılsın traji komik eylemler görüldü. Hafızasız bir toplumda hatırlatma babında Sağlam dönemindeki en kötü Bursaspor’un Sağlam öncesindeki son on yılın en iyi futbol oynayan takımı olduğunu tekrar belirtelim… Sağlam’ın oluşturduğu yeni yapılanmaya sabır gösterilmesi ve destek verilmesi gerekiyor. Bu bağlamda bir sezonluk başarısızlığın da bir takım tarihinde çok da önemli olmadığı, geçiş dönemlerinde bu tür durumların yaşanmasının çok normal olduğunu söyleyelim… Sağlam devam ederse yeniden oluşturulan kadroyla Bursaspor’un önümüzdeki yıllarda önünün açık olduğunu, iyi bir kadro altyapısının oluşturulduğunu belirtelim…
Memet Zencirkıran
Goal.com Türkiye