Yönetimler menajerlerle çalıştı!

BURSASPOR’UN SAMİMİYETE İHTİYACI VAR

TFF 1. Lig’den düşen Bursaspor, tarihinin en kötü dönemlerinden birini geçiriyor. Hürriyet Bursa, bu noktaya mercek tutarın tarihi düşüşün nedenlerini ve bundan sonrasında neler yaşanabileceğine ilişkin ışık tutuyor.

Bursaspor, önümüzdeki sezon kulüp tarihinde ilk kez üçüncü kademede mücadele verecek. Sezon başından bu yana istikrarsızlığıyla ön planda olan ve mali açıdan da sıkıntılı günler geçiren kulübü, önümüzdeki süreçte zor günler bekliyor.

Bursaspor’un yaşadığı düşüşü, Süper Lig’i şampiyon olarak noktaladığı 2009/10 sezonunda şampiyon başkan İbrahim Yazıcı’nın yönetiminde bulunan Selçuk Eren değerlendirdi. O günden bu yana yaşanan değişimlere ışık tutan Eren, camiaya da önemli mesajlar verdi.

“UYARILARIMIZA RAĞMEN ÇOK BÜYÜK BÜTÇELER HARCANDI”

Bursaspor Kulübü’nü bu noktaya getiren en önemli faktörün, rahmetli başkan İbrahim Yazıcı’nın ardından gelen iş bilmez kadroların olduğuna işaret eden Selçuk Eren, “Şampiyon başkanımız İbrahim Yazıcı ve ekibiyle birlikte zirveyi yakalayan Bursaspor, tüm şehri ve adeta Anadolu’yu sevindirdi. Sonraki sürece baktığımızda ise, Bursa içerisinde iş bilmez kadroların, kendilerini bu noktada çok bilgili olduğunu iddia etmeleri ve göreve gelmeleri, maalesef ki bugünkü gördüğümüz sonu hazırladı. Tüm uyarılarımıza rağmen, İbrahim Yazıcı başkanımızın ardından çok büyük masraflar, harcamalar yaptı. Adeta geliri olmayan kulübümüzde, çok büyük bütçeler harcandı.” dedi.

“YÖNETİMLERDEN, MENAJERLERE ÇALIŞANLAR ÇIKTI”

Bunu bir örnekle sunan Selçuk Eren, “Bursaspor’da görevimiz sona erdikten sonra kaleye Frey alındı. Bizim Ivankov’a verdiğimiz ücretin 7 katı verildi. İbrahim kaptana verilen ücretin de 5 katı Civelli’ye verildi. Şampiyon kadrodaki sol bekimiz Mustafa Keçeli’nin, 10 katı bir para da bir başka sol bek Taye Taiwo’ya verildi. Tüm uyarlarımıza rağmen, başa gelenler böyle bir yönetim göstermeye başladığında, Bursaspor’da düşüş o gün başladı. Gelen tüm başkanlar ne kadar iyi niyetli olsalar da, kadroyu kuramadılar. Yönetimlerden, menajerlere çalışanlar çıktı. Bursaspor’u çok yakından takip edenler bu isimleri çok iyi biliyorlar, hayret ediyoruz hep birlikte, Bursa’da başı dik dolaşıyorlar. Demek ki yalnızca başkan değil, başkanın yanındaki isimlerin de çok büyük önemi var.” diye konuştu.

“AYAKLARIMIZ YERE BASMALI”

İbrahim Yazıcı dönemindeyken kulüpte birlikteliğin sağlandığına işaret eden Eren, “Rahmetli başkanımız İbrahim Yazıcı, kulüpte tamamen birlikteliği sağlamıştı. Yönetim kurulu olarak tüm deplasmanlara gidiyorduk. Futbolcularla çok güzel bir ağabey-kardeş birlikteliği sağlanmıştı. Bu birliktelikle başarıyı yakaladık ama maalesef günümüzde gerçeklerle yüzleşmeliyiz. Çok yüksek bütçelerle, çok fazla futbolcu transferleriyle bugünlerin altyapısı hazırlandı. Buraya kadar gelindi. Elbette dünyanın sonu değil, bundan sonra ne yapılabilir? Özümüze dönmeliyiz, ayaklarımız yere basmalı ve kora kor mücadele edip tekrar Bursaspor’u mücadele ile ayağa kaldırmamız gerekiyor. Bu güç bu şehirde, bu taraftarda var. Bursaspor’un futbolcusundan yönetimine, taraftarına dek her kesimden samimiyete ihtiyacı var.” ifadelerini kullandı.

“FUTBOLCULAR İŞLERİNİ SAHİPLENECEK”

Bursaspor’un sadece bu yıl değil, son yıllarda başarısız dönemler geçirdiğine işaret eden Eren, “Bu mesajı doğru alamadık ne yazık ki. Bu sezonun başına dönelim; göreve gelen arkadaş, şampiyonluğa oynayacak kadro kuracağız dedi. Tim Matavz gibi yabancılara dünyanın parası verildi. Şunu öğrenemedik, parayı veririz oynatırız, böyle bir dünya yok. Bursaspor’un şampiyon olduğu sene 6 milyon Euro ödedik, Fenerbahçe o dönem Daniel Guiza için sadece 17 milyon Euro ödedi. Elbette paranın, kalitenin de önemi var fakat ondan daha önemli şeyler var, o da samimiyet olacak. Futbolcular işlerini sahiplenecek, bu ancak onurlu insanlarla olur.” şeklinde konuştu.

“İBRAHİM YAZICI, BİRLİKTELİK SAĞLAMIŞTI”

Kendi dönemleri ile bugünü de soru üzerine kıyaslayan Selçuk Eren, “Bizim dönemimizde en büyük fark rahmetli başkanımız İbrahim Yazıcı’nın çok büyük bir siyaset adamı olmasıydı. Çok tecrübeli, soğukkanlıydı. Başkanımız, kriz çıktığında çok soğukkanlı bir şekilde adalet ile sorunu çözerdi, bunu gerçekleştirdiği için de hem yönetim kurulunda, hem camiada kendisine çok büyük bir inanç vardı. Güven vardı. Adaletle hükmeder, sorunları çözerdi, Bursalılar bunu çok iyi biliyor. İbrahim Yazıcı başkanımız, futbolculara baba gibi yaklaşırdı, bizim zamanımızda da maddi problemler had safhadaydı ama rahmetli başkanımız ile birlikte çok güzel bir şekilde idare ettik. Bir kez daha şampiyon başkanımızı saygıyla anıyorum. O birliktelik, bize bu başarıyı getirmişti. Fakat sonrasında gelen başkanların en büyük eksikliği bu krizleri doğru yönetememek oldu.” açıklamalarında bulundu.