Yapma hocam yanarsın!
Bursaspor sahasında bir kırılma maçından daha mağlup ayrıldı. Bu sene öyle bir sene ki her kırılma maçında beraberlikte olmuyor, gerçekten kırılıyoruz. Ama takıma veya armaya değil. Gerçekten kırılıyoruz. O eşik ne kadar geniş bilmiyorum ama bir türlü atlayamadık.
Maç bitti ve tribünlerde mutsuzluk hakim. Taraftar bu sezon ilk defa bu kadar ilgi gösterdi maça. Bursa’ya gelirken “Acaba 5 yermiyiz” diye düşünen Eskişehir taraftarı maçtan saatler sonra Eskişehirspor Tesislerinde davullu, zurnalı kutlama yapıyor. Bunu yaptıracak kadar büyük bir takım Bursaspor aslında. Ancak bunun değerini bilmeyenler var. Sahada mı? Yoksa kulübede mi? Bunun cevabını bilmem ama bizim birinden tokat yememiz gerekiyorsa Süper Lig yolunda iyi ki dedim maç sonu. İyi ki bu maçta yedik o tokadı. Aksi takdirde yenmişsin Eskişehir’i, Osmanlı’yı ve aynı şekilde Adana Demir ve Erzurum’da yenmiş. O maçlarda gelecek tokat daha ağır olacak tı. Umarım bu bir kaza, nazar olarak son bulur.
DEĞİŞİKLİKLER OLMADI
İbrahim Üzülmez ilk maçlarda olsa bu mağlubiyete suçu, günahı yok deriz de bu maçta ki mağlubiyet doğrudan sana yazar hocam. Hele ki maçtan sonra ki talihsiz açıklama hiç olmadı “Saha da armanın ağırlığını bilmeyenler var” bu cümle doğrudan saha da oynayan ve sonradan giren futbolculara hitaben söylenen bir cümleydi. Şimdi Osmanlı deplasmanında kadroya almadıklarınla göreceğiz hocam ağırlığı bilmeyenler kimler. Zaten kadro dışı yoksa o zaman da anlayacağız ki ağırlığı bilmeyen kulübede. Evet bir mağlubiyetle sana yüklenecek değiliz ama katılmıyorum hocam “Seleznov olmayınca böyle oluyor” cümlene. Bu takım Seleznov olmadan topladı bu puanları. Hatta sadece Seleznov değil, bir çoğu yoktu hocam. Cruyff’un bir cümlesi aslında tam da burada kullanılacak dilden. Hem ligimizi, hem de Eskişehir maçımızı özetler nitelikte “Topa bir kez dokunuyorsanız, mükemmel oynuyorsunuz. 2 kez dokunuyorsanız, iyi oynuyorsunuz. 3 kez dokunuyorsanız berbat oynuyorsunuzdur. Futbol basittir, zor olan basit oynamaktır” aslında kilit cümle bu. Biz Eskişehir maçında basit oynasaydık bu maçı kazanmıştık. Plansız bir oyunda oyuncu bir şey yapmalıyım diye anlamsız sorumluluklar alır. Aynı Serdar Özkan’ın yaptığı gibi. Top ile her şey olur zannederler. Dünyada en çok topla oynama yüzdesi 3,50 ile Maradona, 3,10 ile de Messi. Demek ki futbol topsuz aksiyonların oyunu. Topa az temas oyunu hızlandırır. Bu düzende TFF 1. Lig de bunu gerçekleştiren bu ligden çıkacaktır. Hocam bu yol kazasıdır. Allah daha büyük kazalardan camiamızı korusun.
Transfer sezonunda 1 stoper ve forvet almamakla hata yaptık. Adana Demirspor hızlı oynuyor, mehmet akyüz erkan zengin volkan şen ve pa dibba var.Biz de her maçta kontradan goller yiyoruz.Nasıl oyunu tutarız bilmem ama o maç çok tehlikeli..Muhakkak gol yeriz ama yediğimizden fazlasını atmamız lazım.Seleznow a aman bir şey olmasın.
bursasporu yendik diye tesislerde davul çalanların davul tokmakları buradaki yalamaların kafasında patlasın..
Senelerdir aynı hikaye.
. şampiyon olduktan sonra kırılma maçlarında hep hüsrana uğruyoruz.
Şampiyon oldumuz sene, İstanbul belediye ( başakşehir) maçı aklıma geliyor, maç olimpiyat stadı.
Orda da malup olduk, ve şampiyonluk azda elden gidiyordu.
Bu kırılma maçlarını alamadın müddet sıradan takım kalırsın.
kubilay bir daha iç saha maçlarında oynamasın allah aşkına oynamasın hatta hiç oynamasın
Sanırım yazar da kubilaycı. Hoca haklı, kubilaydan bi cacık olmaz ve inşallah bir daha 18 yüzü göremez. Forvetsiz oynasak bile topu bi şekilde içeri sokabiliriz ama kubilayla sokamıyoruz ve asla sokamayız …
Kaliciden oyun kurma hastalığını bırakmak lazım. Defansı ortasahaya kuracak alan daraltacak ve hızlı oynayacaksın böyle çağlara oyuna başlarsan takımda herkez in arası altı metre ve kimse yardıma gelemiyor irde çağlar oyuna topu çok geç sokuyor ve hızlı hücum hiç yok acilen içeride üç beş ikiye dönülmesi ve baskı kurulmalı yoksa işimiz seleznovun şansına kalır.
Bu maç iyi olmadı, ders oldu, hatalarımızı gördük yaklaşımı hikaye.. Takım ve camianın özgüveni dip yaptı, şaşkınlık içindeyiz. Bu filmi daha önce gördük, özgüveni yükseltecek önlem alamazsak, takım korkak oynayacak, arka arkaya yenilgiler kabusumuz olacak, Allah korusun.. Yöneticiler, teknik yönetim bu maçı derhal unutmalı, takımı toparlamak için derhal takımın da unutması önüne bakması için önlemler almalı, hikaye okumamalıdır.. Yok öyle olaydı, yok bu oynasaydı geçelim bu safsataları..
Deli Ibo’nun fark yaratacak bir oyun plani zaten yok, hic olmadi, bundan onceki takimlarinda da yoktu boyle birsey. Tamamen oyuncularin motivasyonunu ust seviyede tutarak yarismaci bir takimla sonuc alan bir teknik adam. Bu ligde ise yarayan bir yontem ancak bizim gibi puan kaybetme kredisini tuketmis takimlarda bu oyun ne getirir gorecegiz. ilk duduk calinca tum takim karsi kaleye yukleniyor, 10 dakikada gol bulduk bulduk, bulamadik rakip oyunu once dengeliyor sonra da bizde bi is olmadigini anlayinca baski kuruyor. Ikinci yari baslayinca da boyle. Yani Ibo’nun sistemi ilk anlarda gol bulup skoru tutma uzerine. Sistemsel olarak B plani ve C plani yok. Ayni Yalcin Kosukavak’in A plani olan pas oyunu disinda bir alternatifinin olmamasi gibi. Rakip bunu cozdukten sonra oyun ortada oluyor malesef. Son dakika golleriyle kazanilan maclarin gazina gelip kotu oyunu gormezden geldik hep.
Bu yazıyı yazan kişi Cruyff’u hiç anlamamış. Hatta futbol oyunundan da pek anladığını düşünmüyorum. Hatta yaşama dair maalesef ciddi bir bağnazlığı var.
Aynen katılıyorum. KArdeş bu işten hiç anlamıyor galiba. Ama paso yazıyor.
Evet siz baya anlıyorsunuz 🙂
Acaba son vuruşları iyi bir hücum oyuncusuyla ilk yarıdaki pozisyonlardan birini atsaydık ve maç 1-0 bitseydi şimdi ne başlıklar atardınız :”Bekle Bizi Avrupa!”
Yazıyı yazan ne atardı bilmem de benim başlığım hazırdı. Arkadaş biz Koşukavak gitsin derken oynanan futbolu eleştiriyorduk Akhisar, Karagümrük ve Eskişehir maçında basıl bir futbol vardı? Şaka gibisiniz o zaman neden Koşukavak gitti?
biz yalçın hocaya gereksiz yükleniliyor dedikçe sen futboldan anlamazsın dediler. evet kötüde oynadık maçta kaybettik maçta kazandık. dediğimiz şey hoca değişir bursaspor yine yener yine yenilirdi. lakin hoca değişti bizim taraftar değişmedi bir maç kaybedince hemen sanki küme düştük gibi davranıyorsunuz. hala biz kendimizi leverpool zannediyoruz. biz bursasporuz 1.lig takımıyız bunu kabul etmek zorundayız. geçen hafta akhisara yenilseydik kimse eleştirmezdi zaten güçlü takım şampiyonluk adayı denilirdi. halbuki eskişehire yenilmek akhisara yenilmekten daha iyi direk rakibe yenilmek daha kötüdür. ibrahim hocayı kıyasıya işinden soğutacak şekilde eleştirmeyelim lütfen eleştirileri dozunda bırakalım. artık başka bursaspor yok. bu takım inşallah bu sene ait olduğu yere dönecek zorda olsa şampiyonda olsa playofftanda olsa. önemli olan sadece sonuç.
Aman Hocam Yapma Vs İle Çözülecek Durum Değil! Malesef Futbolcu Hayatı Bitip İyi Bir Avrupalı Takım Veya Antrenör Altıda 3-5 Sene Çıraklık Yapmadan Bursaspor Gibi Kulübün Başına Geçince Eskişehirspor Gibi Mağlubiyetler Bana Sürpriz Değil! Aynı Fatih Terim Gibi Her Sezon 100 Milyonlar Harcadı 2000 Yılından Beri Tam 20 Sene Tek Başarı Yok Çünkü UEFA da Şampiyon Olan Takımı Alman Antrenörler Yoluna Sokmuştu Ondan Sonrası Hezimet 11 Yabancı İle Ligde Şampiyon Olmuşsun Ne Sayar! Üzülmez Oyunu Maç İçinde Değiştirmesini Bilmiyor Bütün Maç Aynı Karşı Takım Hocasının Çözeceği Oyun Taktiği Sonuç Getirmeyen Taktik Çünkü Yeni Sistemleri Bilen Avrupalı Antrenör Altında Çalışmadı Kendi Eski Yöntemlerle Çalışıyor Ama Kendisini Geliştirmediği İçin Hep Bu Kademede Kalır. Zaten Bu Sistem Yüzünden Türk Futbolunun Kalitesi Çok Düşük Değişmesi Lazım Yoksa Boş Türbinlere 11 Yabancı İle Oynarlar 10 Sene Sonra!
Yıllarca alman hocalarla yabancı hocalarla çalıştı bu hoca bence yanılıyorsun.
Futbolcu olarak çalışmış olabilir HOCA’lık aynı şey değil 1000% farklı öyle olmuş olsa her Fenerbahçe’li eski futbolcu antrenör olurdu, Türkiye’de miladı bitmiş antrenör ve Türk yardımcılarından birşey öğrenmek biraz zor 3-5 yıl Avrupa’da çıraklık yapmaları gerekir yabancı dil öğrenmeleri gerekir, bilgisizlik ve bağırma çağırma enerji ego pompalamayla olmuyor bu işler artık futbolcunun ne yediği ne içtiğinde tut kaç saat uyuduğuna herşey hesap kitap işi. Üzülmezin ekibine bak ya hangi kahveden çıktılar dersin!
Hadi ordan kubilaycı senii ! Hoca emirhan ve kubilayı kastetti ve sonuna kadar haklıydı. İkisinin de yeri yok bu takımda !!!
Emirhan a tanınan şansın onda biri Atanasof tanınsaydı bu gün bu çocuğu kazanırdık. 70 dakika geçmiş hala hocada gol için bir oyun planı değişikliği göremedik. Yazıklar olsun.
bence hocaya değil futbolculara yazar…. hoca olmadan cıksan alacagın maç…atamayan mallarda suç
Her devrim kendi yaratıcılarının başını yer.Şampiyonluktan sonra esas taraftarımız küme düşmüştür. Türkiye solu gibi fraksiyonlara bölünmüş radikalcilik texasçılık ünitimsahçılık öncelik olmuş aslolan Bursaspor arması olduğu unutulmuş vakıfköyden ikinci şampiyonluk çıkacak diyenler en başta altyapıdan çıkanların hatalarının pususu na yatmış Volkan Sercan Serdar Ozan ipek ozan tufanın kafasını yiyenler şimdi Kubilay Emirhan Sedat on kellesini istiyorlar.Unutmayalımki aslolan Bursaspor dur.Alın texasınızı, radikainizi,ünitimsahınızı verin Bursasporumuzu
Fatih Akkuş senden yazar falan olmaz…5 atarız dediğin Eskişehir’i gördük.Her topa bastı,alan daralttı,mücadele etti 90 dakika koştu.Gencecik çocuklar alkışı haketti.Hoca’da maç sonu değindi buna.Mücadele etmez,koşmazsan maç kazanamazsın.İ.Üzülmez gereken tedbiri alacaktır.Önümüzde ki 2 maç sende göreceksin bunu.Yeter artık hocayla uğraşmayın…
Bu nasıl bir yazı anlamadım. Ne o Hocam ben senin söylediklerine katılmıyorum. Hayır,Hoca baştan sona haklı. Evet gerçekten bu armanın değerini bilmeyen Bazı insanlar var. Yeter artık yeter. EskişehirSporun 70 numarası bizim sol tarafı felç etti. Ama bizim takımda bir tane bile böyle futbolcu yok. Ha bu arada yazıyı yazan arkadaşın kubilaycı olduğunu bilmeyen yok.
Bize çok iyi bir forvet ve kalite bir forvet arkası şart ve vence kim ne derse desin bir sol bek ile kanat.
Artık kimse su kubilan denen toprilliyi saha görmek istemiyor aman hocam yançın hoca bu hatayı yaptı sen yapma taraftarın onu görmeye tahamülün yok