Tiki taka vs ite kaka
İddia ediyorum dünya üzerinde Terim hariç hiçbir hoca San Marino, Lüksemburg ile yapılacak hazırlık maçları hariç bu stoper ikilisi ile maça başlamaz.
Hırvatistan maçındaki silik futbol ve mağlubiyet sonrası grubun mutlak favorisi, turnuvanın mutlak favorilerinden İspanya karşısında en azından bir puan alıp umutları son haftaya taşıyabilir miyiz acaba deyip ekran başına geçtik. Kadroya bakınca ilk aklıma şu soru takıldı. Cenk Tosun hariç Hırvatistan karşısında birebir hezimet yaşayan kadro sahadaydı. Tamam ilk maçta kötüydüler ayni kadroyu sürdü hoca diyelim. Ama yine de akla yatmayan bir konu var. Bir takımın hem Hırvatistan, hem de İspanya karşısına aynı kadro ile çıkabilmesi için iki seçenek var ;
1) Bir futbol ekolüne sahipsinizdir, rakip kim olursa olsun o şekilde oynarsınız. Böyle bir sisteme hiç bir zaman sahip olmayacak kadar kötüyüz. Bu durumda diğer şık ;
2) Futbol ile alakası olmayan yahut kendine haddinden fazla güvenen bir hocaya sahipsinizdir. Burada 7 lig şampiyonluğu ile Türk futbol tarihinin en büyük başarılarının altında direkt ya da dolaylı yoldan imzası olan hocaya futboldan anlamıyor demek abes olur ama pekâlâ gereksiz özgüven gösterisi yaptı diyebiliriz. Hırvatistan ve İspanya gibi takımların karşısına Mehmet Topal ve Hakan Balta ger ikilisi ile çıkmak buna delalettir. İddia ediyorum dünya üzerinde Terim hariç hiçbir hoca San Marino, Lüksemburg ile yapılacak hazırlık maçları hariç bu stoper ikilisi ile maça başlamaz.
Maça gelecek olursak ilk 20 dakika doğruları yapmaya çalıştık. İspanya’nın en büyük silahı pas trafiğini, topun kontrolünü elimizde tutarak kırdık. Maçın kırılma anı 22. dakikada Oğuzhan‘ın yaptığı pas tercihi oldu. Bom boş durumda koşu yapan Hakan Çalhanoğlu yerine iki kişinin kıskacındaki Burak Yılmaz‘a attığı pas neden Arsenal yerine Beşiktaş‘ta oynadığının açıklaması gibiydi. Bu dakikalardan sonra topun kontrolünü İspanya’ya verince onlarda Mehmet Topal‘ın ikram ettiği iki pozisyonu gole çevirerek cezayı kestiler. Burada ülkenin an itibari ile en iyi yerli ön liberosunun suçu yok. Oynadığı pozisyon onun yeri değildi. Alternatif varken onu o bölgede oynatan, gerçek yerlerinde oynamalarına rağmen sahada gözükmeyenler mağlubiyette Mehmet Topal’dan daha fazla pay sahibi . İkinci yarıya bir umut erken gol ile başlar mıyız dedik, başladık ama umutlarımızı tamamen yitiren kalemizde gördüğümüz üçüncü gol ile… O andan itibaren maç bitti zaten. Hırvatistan maçının en iyisi direkler de kendini göstermeyince her zamanki gibi ite kaka geldiğimiz turnuvada , her zamanki gibi tiki taka oynayan İspanya’ya boyun eğdik.
Velhasıl kelam; olmayan futbol ekolümüz, olmayan oyun sistemimiz, güç zehirlenmesi yaşayan hocamız ve onun oyuncu tercihleri, taşıdığı formanın ağırlığının farkında olmayan oyuncu topluluğu yüzünden hüsran dolu bir turnuva yaşadık. Artık yeni planlamalar yapma zamanı. Bu sefer köklü bir değişim şart ama bu değişimi yapacak kişiler maalesef hak ettikleri konumlarda ve yetkilerde değiller. Bizim ülkece asıl sorunumuz işi bilenlerin, işi bilmeyenleri seyretmek zorunda kalması ve hiç bir şekilde müdahale şansının olmaması.