Şüyuu vukuundan beter!

Postacı, artık mektup yerine fatura ve banka ekstreleri getiriyor.
Telgraf çekmek, zarfa pul yapıştırmak, artık sadece eski filmlerde kaldı.
Sabit telefonlar ise, mobil telefona dönüşeli 24-25 sene oldu.
Cebimize giren telefonlar, son dönemde akıllandı!
Öyle ki, özlediğimiz kişileri görüntülü aramak da artık “sıradan” oldu.
İnternet yayıldıktan sonra
Fakslar da e-maile dönüştü!
Tekli mesaj olarak hayatımıza giren messenger, whatsapp‘a evrileli çok oldu.
Sosyal medya da aldı başını yürüdü.
Facebook, twitter derken, sosyal medyanın tahtına son dönemde instagram oturdu.
Artık “story”ler (hikayeler) çok moda!
“Like“ler, yorumlar, menşınlar, kepşınlar,RT‘ler havada uçuşuyor!
SMS’ler biraz demode olurken, randevular, whatsapp‘tan alınıyor.
Hatta 10-11 yaşındaki öğrenciler, ödevlerini bile kurdukları arkadaş gruplarından birbirlerine bildiriyorlar.
Haliyle;
“Değişmeyen tek şey; değişim!”
Teknolojiyle birlikte iletişim de zirve yaptı!
Sosyal medya yaygınlaşınca, bilgi kirliliği de arttı!…
Biri bir şey yazıyor.
Onu okuyan, doğruluğunu araştırmadan, o “iddia” üzerine yorum yapıyor.
Belki de doğru olmayan bir konu üzerinden; o kişi veya kurumlar, dayanıksız olarak yıpratılıyor.
Hele hele mevzu futbolsa; “duyumcuların” haberleri ortalığı kasıp kavuruyor!
Camialar, kendi içinde yorum da yapacak, bilgi de paylaşacak tabii ki…

İLETİŞİM EKSİĞİ OLURSA…
Gel gelelim;
Bir camiada: bir kişi bir kuyuya taş atıyor ve o taşı bin kişi çıkaramıyorsa; orada “iletişim eksikliği” var demektir!
Bu uzun girizgahı futbola ve Bursaspor‘a uyarlarsak, baştan şunu vurgulamak gerek.
Her taraftar; takımını, hocasını veya yönetimini eleştirme hakkına sahiptir.
Zaten bu durum işin doğasında var.
“Ben eleştiriye gelemem” diyenler, bu işleri hiç yapamazlar!
Burada asıl önemli olan konu şu:
Günümüzün gerçeği sosyal medyada; eksik veya hatalı bilgiler dolaşıyor ve bu yanlış bilgilerin üzerine, camiaya negatif enerji yayılıyorsa, burada iş yönetime düşüyor.

“ŞÜYUU VUKUUNDAN BETER”
Ortaya atılan bir kartopu, çığa dönüşmeden, Mesut Mestan yönetiminin çıkıp açıklama yapması gerekir.
Ancak Başkan Mestan da açıklama yapmak için Divan Kurulu‘nun toplanmasını veya 2-3 ayda bir basın toplantısı düzenlemeyi beklememeli!
Eskilerin bir sözü vardır:
“Şüyuu vukuundan beter” diye…
Yani, “dedikodusu, gerçek olmasından daha kötü” anlamında…
Örneğin:
Sosyal medyada, son günlerde, “Bursaspor’dan 6 puan silinecekmiş!” iddiaları ayyuka çıktı!
Başkan Mestan, dün akşam Divan Kurulu‘nda çıkıp, “Bize böyle bir bilgi veya resmi ödeme kağıdı gelmedi. Yok öyle bir şey” dedi.
Keşke, bu açıklamayı, böyle haberler çıkar çıkmaz yapsaydınız!
Böylece, camiada oluşan bazı yanlış algıların da önüne geçilmiş olurdu.

HOCA DA ÇIKIP KONUŞMALI
Ayrıca, teknik direktör Yalçın Koşukavak‘ın da; haftalık ayaküstü basın toplantıları dışında da, takımda neler yapmaya çalıştığını, futbol anlayışını ve bazı detayları, çıkıp ekranlardan anlatması gerek.
Eğer, siz kendinizi anlatamazsanız, başkalarının da sizi anlamasını bekleyemezsiniz!..
Bakın;
En basitinden, Keçiörengücü maçından sonra, taraftar; takımı ve hocayı Teksas tribününe çağırıp, demokratik hakkı olan, eleştiri hakkını, uygun bir dille kullandı.
O konuşma videosunu izledim:
Herhangi bir ters bir tablo ve söz yoktu ortada…
Yalçın Hoca da bu iletişimi mutlaka geliştirmeli…
Bu duruma, Başkan Mestan’ın onay vermeyeceği ihtimalini ise, aklıma bile getirmek istemiyorum!

KONUŞMAKTAN ZARAR GELMEZ
Onun için hep söylüyorum:
Konuşmaktan zarar gelmez!
Aksine, hızla yayılan yanlış bilgilerin düzeltilmesine ve camiadaki enerjinin pozitif yönde yoğunlaşmasına yardımcı olur!
Kameralardan, mikrofonlardan uzak durmanın, inanın kimseye faydası olmaz!
Onun için, iletişim kanallarını daha iyi kullanmanız ve gelişmeleri; çok geç olmadan paylaşmanız, camianın doğru bilgilenmesi adına, her yönüyle daha iyi olur.
Zira;
İletişim çağında, iletişim sıkıntısının yaşanması, omzunda “şampiyonluk” apoleti olan 56 yıllık kulübe hiç yakışmaz!..