Sportif hamleler
Şahsen başkanın ekonomik mücadelesini takdirle karşılıyor, küçülmemiz gerektiği konusunda hemfikir olduğumuzu belirtmek istiyorum. Lakin sportif hamleler konusunda yanlış yönlendiriliyoruz gibime geliyor.
2013 – 2014 sezonu; Alper Potuk 7.25 milyon Euro’ya Fenerbahçe‘ye satıldı. Veysel Sarı Galatasaray ‘a gitmek istedi tutamadılar, keza takımın etkili ismi Burhan Eşer‘i de Sivasspor kaptı. Gelenlerin tamamına yakını bonservissiz oyuncular.
2014 – 2015 sezonu; Takımın değişilmez isimleri Tarık Çamdal 4.75 milyon Euro’ya Galatasaray‘a satıldı. Erkan Zengin 2.25 , Aytaç Kara ise 2.1 milyon Euro’ya Trabzonspor‘un yolunu tuttular. Ekonomik daralma nedeniyle Servet Çetin, Diomansy Kamara, Necati Ateş gibi takımın katkı yapan isimleri ile vedalaşıldı. Bonservis ödenip alınan tek bir isim var onun için de ödenen para sadece 20 bin Euro.
2015-2016 sezonu ; Satılmaya değer futbolcu kalmadı. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle Diego Angelo, İbrahim Sissoko, Raheem Lawal gibi isimlerle yollar ayrılmak zorunda kalındı. Alınan futbolculardan Anel Hadzic 300 bin Euro, Murat Uça ‘a 100 bin Euro bonservis ödendi. Diğer tüm transferler bonservissiz. Sezon ortası Gekas , Emre Güral da paralarını alamadığı gerekçesiyle gidince kaçınılmaz son gerçekleşti ve Eskişehirspor küme düştü.
Bu bilgileri “Bize ne Eskişehirspor’dan?” demeniz için değil durumumuzdaki benzerliklere dikkat çekmek için yazdım. Bursaspor‘umuz maalesef son 2 sezondur benzer bir politika içinde. Para edecek en iyi adamlarımızı sattık,hala da satmayı düşünüyoruz ekonomik sebeplerden ötürü. Şahsen değerini bulan her oyuncunun satılabileceği görüşündeyim fakat gidenlerin yerine en az onlar kadar kaliteli yeni isimler gelecekse. Biz gönderdiğimiz isimlerin yerine maalesef aynı kalitede isimler getiremedik. Necid, Cucak ve Emre Taşdemir de giderse seneye bonservisinden para kazanabileceğimiz bir oyuncumuz dahi olmayacak. ( Şu anki durumu göz önüne alarak söylüyorum yoksa Kubilay düzenli oynarsa ciddi değer artışı yaşar,keza yeni genç yetenekli transferler yapılırsa da durum ayrı) Porto sattıklarının yerine en az onlar kadar kalitelisini sattığının çok altına koyabildiği için başarılı, Eskişehir ise yerine koyamadığı için PTT 1. Lig‘e düştü.
Bazen küçülürken de geleceğe dönük adımlar ile sıçramanın zemini hazırlanabilir. Doğru hamleler, ucuz yetenekli transferler içinde bulunduğunuz durumu sizin için fırsata çevirebilir. Beşiktaş buna doğru bir örnek olarak gösterilebilir. Keza bu seneki Trabzonspor’da kriz sonrası Muharrem Usta başkanlığında kurduğu scout ekibi ile bu krizden küçülürken büyüyerek çıkabilir. Bazen şer gibi gözüken şeyler hayırlara yol açar, hayırlı gibi görünen şeyler şerre. Deniz Yılmaz transferi sportif olarak ne kadar hayır gibi görünüyorsa, kulübün kurumsallaşması adına bir engel olarak karşımıza çıkacaktır. Keza İbrahim Sonko‘nun Omar Niasse‘yi önermesi Akhisar‘a hayır getirirken bize neler getireceği soru işareti. Bursaspor’u yakından takip edenler ne demek istediğimi iyi anlayacaktır.
Şahsen başkanın ekonomik mücadelesini takdirle karşılıyor, küçülmemiz gerektiği konusunda hemfikir olduğumuzu belirtmek istiyorum. Lakin sportif hamleler konusunda yanlış yönlendiriliyoruz gibime geliyor. Küçülmeyi şu zamana kadar alınan isimlere verilecek 300-400 er bin Euro yerine 100-150 bin TL ye oynayacak şampiyon U-21 takımıyla ve onların yanına zayıf olduğu düşünülen bölgelere biraz paraya kıyıp 1 er milyon Euro’luk 2 nokta transfer ile yapmak daha akılcı olmaz mıydı? Gelen isimler kadar oynayacak gençlerimiz yoksa kapatalım Vakıfköy‘ü . Şahsen gençlerle yola devam edileceği açıklansa şu ankinden daha fazla umutlu olunacağını, kombine sayısının da çok daha yukarılarda olacağını düşünüyorum . Hadi bu adamları geçiş süreci diye aldık birilerinin aklına uyup, neden 3 yıllık imzalıyoruz? 1 + 1 senelik olmaz mı? Hangi aldığımız futbolcuya seneye Bursaspor’dan ekonomik şartları daha iyi bir kulübün talip olacağına inanılıyor ki?