Sizi bilen bilsin, bilmeyen de…

Halbuki derneklerin 3 zorunlu organından biri “Denetim Kurulu” ve ilk kurulduğumuz günden bu yana kulüpte mevcut. Belki de kulüp tarihinin en kaotik döneminde camiadan çok sert muhalefet gören, buna karşın bazı kesimin de desteğini alan yönetim arasında her iki tarafada ezilmeden-eğilmeden çalışan 6 genç insan vardı ki, çok şanssız bir dönemde göreve geldiklerini düşünüyorum.

Bu süreçte;
Mart ayındaki Mali Genel Kurulda ve son seçimli olağanüstü kurulda yaklaşık 30 sayfa denetim raporu sundular. Kulüp tarihinde alışkın olunmayan biçimde hazırlanan bu denetim raporunu eline alanlar, okuyanlar şaşkındı.

Bugüne kadar kulüpte denetim kurulunun varlığından bile haberi olmayanlar, 2018 Mayıs itibari ile bu ekibe farklı bir göz ile bakmaya başladılar.

Bu kurulda ve bir çok genel kurul üyesince yaptıkları takdirle karşılandı. Ayrıca bu süreçte; Ali Ay‘ın üzerine aldığı taşınmazlara kendi ceplerinden karşılayarak tekrar değerleme yaptırdılar ve kulübe 1.825.000 TL daha kazandırdılar.

Bence görev yaptıkları süre içerisinde yaptıkları en büyük katkı büyük bir cesaretle Genel Kurula sunulan Temliklerin İptaline ilişkin önerge ve geçen sene denetim kurulunun yaptığı işlerin bence en değerlisiydi.

Bu temliklerin iptal edilmesi ile futbolcu satışlarından gelen para Ali Ay‘a değil kulübün kasasına girdi ve belkide tahtanın açılmasında yeni yönetimin payı kadar onlarında payı vardı.

Bu seneye geldiğimizde kulübün idari kadroda eksilmesi ve yönetimin tahtanın açılması adına bir çok sportif ihtilaf ile uğraşması gibi sorunlar sebebi ile çok fazla ön plana çıkmadıkları aşikar ancak gönüllülük esasına dayalı çalışan grubun yöneticiler gibi kamera karşısına birbirlerine çelme taşarcasına çıkma kaygısı olmadığını düşünüyorum.

Ayrıca; Maliye ve Hukuk alanı uzmanlaşma araştırma gerektiren alanlardan sürekli açıklama beklemek yanlış olur. Divan kurullarında ve mali genel kurullarda gerekli konuşmaları yapıyorlar  ve raporlarını yine hep beraber göreceğiz.

Bugüne kadar Bursaspor’da her zaman kulüp başkanlarının kendi mali müşavirleri denetim kurullarında yer almaktaydı (ülkedeki diğer spor kulüplerinde sistem halen aynı). Sadece bu nedenle dahi dışarıdan bağımsız denetim kurulunun seçilmesi çok çok önemli. Ancak; özellikle muhalefetin denetim kurulunu bir silah gibi kullanmaya çalışması algı yaratmaya çalışması ileride bu kurullarda görev almak isteyen arkadaşlar için büyük bir çekince yarattığını düşünüyorum.

Oysa ki; Denetim Kurulu ne muhalefetin ne de yönetimin yanındadır, onun tarafı Bursaspor’dur.

Hepimiz insanız ve kimse baskı altında çalışmak istemez. Ülkede ilki yaşadığımız ve henüz 2. senesinde olan bu denetim kurulu 4-5 sene sonra daha sağlam zemine oturacaktır.

Bu süreçte tabii ki aksaklıklar olabilir ama bu kurullarda çalışanları rahat bırakmak gerekiyor ki herkesi biraz empatiye davet ediyorum. Aslında denetim kurulları kendisini kasada para var iken daha iyi anlatabilir, zira 2 senedir kasada olmayan şeyi denetlemeye çalışıyorlar. “Sıfırın denetimi olur mu” diye soruyor insan kendisine ancak bu soruya rağmen genel kurullarda sundukları raporlara bakarsanız mücadele ediyorlar. Tüzüğü çok daha önce değiştirip şampiyonluk sonrası yıllarda kasada para var iken bağımsız denetimi getirseydik her şey daha farklı olabilirdi .

Denetim Kurulunun kulüp içerisinde çok stratejik bir konumu var. Herkesin memnun olduğu bir denetim kurulu olamaz, bu ekibe karşı ya yönetenler, yada muhalefet şikayetçi olur. Filler tepişir çimenler ezilir misali bu arkadaşların geçen sene sert rüzgarların estiği dönemler yaşadığı psikolojik sıkıntıları düşünebiliyor musunuz?

Denetim kuruluna tavsiyem şudur, insanların ne düşündüğüne, ne dediğine takılmayın. Onlar sizin yaptıklarınızın iyi olup olmadığına değil, kendilerine faydaları olup olmadığına bakarlar. Sizi bilen bilsin, bilmeyen de kendisi gibi bilsin.