Sebastian Pinto sanki El Nino
Doğrusu, Karadeniz'de okyanus rüzgarı esti. Hatta buna El Nino gibi "Pinto-Batalla kasırgası, Samsun'u yerle bir etti" de diyebiliriz. Bursaspor'un istekli ve topu, hücumu düşünerek etkili kullanma ısrarı devam ediyor. Bu yüzden Samsunspor kendi sahasından bir türlü doğru dürüst çıkamadı ve ileriye gidip tek şut bile atamadı. Gekas da, pozisyon bulamadığından Bursaspor savunmasının girdabında boş yere döne döne boğulup gitti, böylece ev sahibi iyice bitti. Santrforlar dünkü maçın en önemli olayı. Çünkü Gekas ne kadar kaybolduysa, Pinto da o kadar yıldızlaştı. Şilili gol peşinde koşarken, beklenmedik ters paslar ve asistler ile Samsun savunmasını zora değil, komaya soktu. Bilhassa ilk golde, aradan fırlayan Batalla'nın önüne havadan indirdiği top, altın tepside sunulan baklava gibiydi. "Yeme de yanında yat" cinsinden. Sezon başından beri işlemeyen santrfor mevkiine pas çözücü sprey geldi sanki. "Vermeyince mabut,neylesin Mahmut" tam bizim Bangura için. Oyuna girdikten sonra, boş kaleye attığı şut bile direkten döndü. Demek, onun burdaki kısmeti, yani dükkan tamamen kapandı artık. OSMAN ÇELİK'İN YANITI Dün "Bursaspor'un eski genel müdürü Osman Nuri Biçer, tazminattan çekildi" haberini vermiştim. Bursaspor'un eski yöneticisi Osman Çelik aradı ve bu konu ile ilgili bilgi verdi. Osman Çelik'in bana aktardıkları şöyle: "Evet, Başkan Yazıcı, yöneticiler, genel müdür ve muhasebe müdürü, tazminat davası açtılar ve Disiplin Kurulu'na da sevk ettiler. Tazminat davasında ilk olarak İbrahim Yazıcı kaybetti. Gelişmelere bir de burdan bakmak lazım. Ayrıca, Başkan İbrahim Yazıcı ile 3 senedir ben telefonla bile görüşmedim. 'Herkes herkesle beraber' sözü, benim dışımdakiler için geçerlidir."
Mustafa Tunçakın
Bursa Hakimiyet
—————————————————————————————————————————————————————————-
Pinto Geldi Dertler Bitti
Gel de yanma… Sezon başından beri saç baş yolduran Tagoe ile Banguralı geçen günlere. Hani 'Bu sezon çok şanssızdık' deniliyor ya; Aslında şanssız falan değildi Bursaspor. Kurşunu kendi bacağına sıkmıştı bu iki 'golcü(!)'yü kadroya dahil etmekle. Bildik örneklerden biri yine Samsun'da yaşandı. Bangura, son saniyelerde hem oyuna hem de pozisyona girdi ama yine çerçeveye nişanlayınca golü atmak Turgay'a düştü. 'Pinto geldi dertler bitti' demek haksızlık olur ancak Şilili'nin katkısı diğer iki 'golcü'nün katkısına on basar. Pinto, Samsun'da ikinci ve üçüncü bölgelerde basmadık yer bırakmadı. Gelmeden önce internet üzerinden yorum yapıp da fotoğraflarından kilolarını tespit edenler, yanıldıklarını anlamışlardır dün gece. Takımı her zaman Batalla sırtlayacak değil ya. Bu kez asistlerin altındaki imzalar Pinto'ya aitti. Şili, Arjantin üretkenliğiyle gelen ilk gol, Güney Amerika esintileri taşıyordu. Pinto'nun bireysel çabaları, Batalla'nın kafayla aşırtması görülmeye değerdi. Pinto, Musa'nın golündeki asistiyle yine ön plana çıktı. Bursaspor zayıf rakibi karşısında istekli, mücadeleci futbolunun karşılığını aldı. Savunmasıyla ön plana çıkan Ertuğrul Sağlam'ın takımı uzun bir aradan sonra ilk kez bu kadar hücum futbolunu düşünerek oynadı. Sestak'la yakalanılan pozisyonlar değerlendirilse sonuç çok daha farklı olurdu. Bu satırlardan eleştirdiğim çok isim oldu. Bunlardan biri ilk geldiği günlerdeki performansı nedeniyle Hakan Aslantaş'tı. Yerginin olduğu yerde övgü de olmalı. Sağbekte verim alınamayan Hakan solbekte yine harikalar yarattı. Takımın iyilerinden Ozan'la güzel anlaştı, savunmanın yanı sıra hücuma da katkı sağladı. Sonuçta Bursaspor üç maçta hanesine dokuz puan yazdırarak, ilk sekize girmeyi başardı. Alkışı hak edecek yükselişle hedef takımı olduğunu kanıtladı. Alkışı hak eden sadece futbolcular değildi. Takımlarını desteklemek için mesafe tanımayan Yeşil Beyazlı taraftarlar varlıkları ve yaratıcılıklarıyla bu galibiyette önemli rol oynadı. Süha Gürsoy
Bursa Hakimiyet
—————————————————————————————————————————————————————————-
Yüreğini Ortaya Koyanlar
Samsunspor gibi düşme hattında bulunan, başında Mesut Bakkal gibi stratejik hamleleri seven bir teknik adamı olan takımı deplasmanda yenmek yürek ister… İşte sezon başından bu yana eksik olduğunu söylediğimiz şeydi o da… Mücadele etmek, kazanacağına inanmak, rakibinden daha fazla koşmak… Bursaspor son 3 haftadır sadece bunu yapıyor… İstatistiklere bakın; Timsah son 3 haftada topu rakibine veriyor, “Sen oyna, ben atarım” dercesine… Orta alan oyuncuları iki haftadır gol atıyor, bekler daha fazla hücuma yardımcı oluyor… Genel olarak Bursaspor'a baktığımızda 2010 ruhundan seçkiler sunuyor… Tek tek futbolculara baktığımızda ise Pinto ön plana çıkıyor… Kapalı kutu olarak gelen Pinto, sahaya çıktığı ilk günden bu yana mücadelesiyle, boş alanlara kaçmasıyla kendini gösterdi… Ve son olarak dün de asistleriyle… Hakan Aslantaş yine sol kanatta parladı… Bir dönemin Ümit Özat'ından sonra sol kanatta oynayan sağ ayaklı futbolcu kategorisinde zirveye tırmandı… Sestak mücadele etti, Batalla savunmanın dengesini bozdu, Musa alternatiften daha fazla olduğunu gösterdi, Ömer Erdoğan Gekas'a adım attırmadı… Bursaspor'da işler tıkır tıkır işlemeye başladı da halen küçük de olsa takırtı geliyor… Bangura bu maçta, 'Yılın Güiza'sı' ödülüne resmi başvurusunu yaptı, en büyük rakibi de Fenerbahçe'den Bienvenü… Tagoe ise ortada yok… İki Afrikalı saçlarıyla oynadıkları kadar sahada oynasalar şu ana kadar Bursaspor'a katkı koymaya başlamışlardı bile…
Tolgay Ataokay
Bursa Hakimiyet