Scott Çatkıç!

Bursaspor taraftarlarının kalbinde her zaman Dimitar Ivankov’un özel bir yeri olacak, ismi Türkiye’nin beşinci şampiyonunun efsane kadrosu içinde altın harflerle yazacak. Ama aynı Bursaspor taraftarlarının, Bulgar kalecinin (kronik kasık rahatsızlıklarını aşamadığı) 2010-2011 sezonu performansını da unutmaya çalışacağı kesin.

Ivankov’un, Güney Kıbrıs tatili öncesi 1 yıllık ekstra Türkiye mesaisinin sona ermesi kaçınılmazdı, Bursa şu anda o bölgeye kimi transfer etse Bulgar kaleciden iyi olacağı kesindi. O yüzden Carson’ın kendini kabul ettirmesi için çok üst düzey bir performansa ihtiyacı olmayacak. Ama 26 yaşındaki İngiliz kaleci form tutarsa ya da gününde olursa, bir takımın kaderini tek başına değiştirme potansiyeline sahip bir adam.

Zaten o yüzden daha 20 yaşında Liverpool tarafından transfer edildi, bir sezon boyunca UEFA Kupası yarışı yapan Aston Villa’nın kalesini korudu. O yüzden hem McClaren, hem de Capello dönemlerinde İngiliz Milli Takımı’nın formasını giydi. Ama Carson gününde değilse ya da -kendi deyimiyle- güven patlaması yaşıyorsa, bir takımın (hatta bir ülkenin) kâbusu olmaya da müsait. O yüzden İngiltere’nin Euro 2008 dışında kalmasına neden olan Hırvatistan faciasının baş kahramanı (koltuk altından kaçırdığı Kranjcar şutu nedeniyle) oydu. O yüzden kariyerinde tam 3 takımla (Leeds’le, Charlton’la ve West Brom’la) küme düştü. Ve yine o yüzden son altı yılda iki kez İngiltere İkinci Ligi’nde oynamak zorunda kaldı… * * * Scott Carson’ın kariyeri Türk meslektaşı Ömer Çatkıç’a birçok açıdan benziyor. Uzun yıllardır kalecilik yapıyor olmasına rağmen hâlâ hiç kimse onun büyük takım kalecisi mi yoksa vasat bir file bekçisi mi olduğunu çözemedi! O yüzden bir yılı milli takımda, bir sonraki yılı ikinci ligde geçirebiliyor. Yine bu özelliği nedeniyle hiçbir kulüpte uzun süre kalamadı; 26 yaşında transfer olduğu Bursaspor, forma giydiği yedinci takım… Ve onun (1,83’lük) boyunun da bir kaleci için kısa sayılması (ve bu dezavantajı nedeniyle bazen kolay goller yemesi) yine Ömer Çatkıç’la paralellik gösteriyor.

Bursalı taraftarlar ona sabır göstermeli, çünkü ilk kez ada dışına çıkan Carson’ın yeni bir ülkede buna çok ihtiyacı olacak. Son 5 yılda kariyerinin biraz şanssız gittiğini de kabul etmek lazım; Charlton’da 60 gol yiyip küme düşmüş ama taraftarlar onu yılın oyuncusu seçmiş. Geçen sene West Brom’da sahaya çıktığı 32 maçın 30’unda gol yedi, ama aynı zamanda Albion’un son çeyrek yüzyılda milli takıma seçilen tek oyuncusu oldu!

Umarız Süper Lig’in en iyi savunma gruplarından birinin arkasında Carson da onu milli takıma çıkaran özelliklerini hatırlar ve hatta tekrar Capello’nun kadrosunda kendine yer bulur…

 

Transferde Bursaspor Bursaspor zaten sol çizgide iki yıldır hep kısıtlı alternatifle mücadele ediyordu, Mustafa Keçeli ve Eren’in ayrılışıyla bu eksiklik çok daha belirgin bir hal aldı. Önümüzdeki yıl Vederson ve Ozan İpek kendilerine çok iyi bakmak zorundalar; çünkü onlara bir şey olması durumunda Ertuğrul Hoca (yine Volkan gibi bir devşirme tercihi yapmazsa) formayı ilk kez üst düzey lig tecrübesi yaşayan gençlere teslim etmek durumunda kalacak.

Bu iki gençten biri (Cemal Kaldırım), Kayserisporlu Hasan Ali’nin kardeşi ve Almanya bölgesel liginden geliyor. Diğer genç Adıyaman kökenli Bedrican’sa Trabzonspor’a giden Eren’in yerine düşünülmüş; 195 santimlik bir dev olmasına rağmen süratiyle de dikkat çekiyor.

Bu iki oyuncunun da üst düzey lig tecrübesi olmadığı için Bursa’nın sol çizgide daha deneyimli alternatiflere ihtiyacı var gibi geliyor bize…

 

Milliyet / Uğur Meleke

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu