Öldük öldük dirilmedik…

Yine Cumartesi, Yine Gündüz…

Maalesef ki bütün çabamız küme düşme potası ile mesafeyi mümkün olduğu kadar uzak tutabilmek şu anda tek amacımız. Koskoca Bursaspor’un bu günleri yaşaması ve bu hesapları yapması elbette hepimizi fazlasıyla üzüyor ama bu başarısızlıkta herkesin parça parça katkıları var…

Taraftar geçen sezon yaptığı yanlışları bu sezon çok uzun süre hiç yapmadı hatta son Sivas maçının son 15 dakikasına kadar hiç yapmadı diyebiliriz. Ancak bu maçta herkeste biriken o gerginlik dışa çıkınca stadyumda ne yönetimi ne teknik direktör ne futbolcular ne de taraftarlar hangi duyguyu yaşayacağını bilemedi. Golümüz de öyle bir anda geldi ki herkeste bir duygu değişimi yaşandı. Protestolar yerine gitti mi bilmiyoruz ama sahaya yapılan protestolar en azından olumlu sonuç verdi. Protokol tribünü ve orada yaşananlar için söyleyecek bir şey yok, Mayıs’taki kongrede üyeler son kararı verecek zaten…

Le Guen’in Kadro Tercihleri Yine Bildiğimiz Gibi…

Fransız’ın her hafta kazansak da kaybetsek de değiştirdiği kadrolara bu hafta yenisi eklendi. Bu kez de sağ kanatta Grozav görev yaparken oyundan çıktığı ana kadar sahada hiç gözükmedi. Onun dışında Bostock tekrar kadroya girerken, ara transferde gelen bu oyuncunun kumaşını Batalla yokluğunda Beşiktaş maçında oldukça beğenmiştik ama Le Guen’in Bostock’u ısrarla defansif oynatmak istemesinden dolayı Bostock da var olan yetenek ve hücum özelliklerinin hiç kullanamıyoruz. Sow konusu ile tam anlamıyla karmakarışık, böyle bir maçta eğer sakat değilse –ki kadroya alındıysa sakat olma ihtimali yoktur- nasıl olur da oyuna bile girmeden soyunma odasına döner anlamak mümkün değil…

Altyapı, Ertuğrul Ersoy ve Ekong…

Sivasspor maçında stoper bölgesinde Titi ile beraber Ekong görev yaptı. Haftalar geçtikçe formu daha da düşen ancak buna rağmen kadroda kendine mutlaka yer bulan Ekong’un hem pozisyon hataları hem de hamlelerinde oldukça geç kalmasına bu hafta hava toplarındaki timeing hataları da eklendi. İlk yarıdaki bir şutu çizgiden çıkarması dışında da hiçbir rakip atağı kesemedi. Üstelik rakip ısrarla bizim sağ taraftan yani Barış Yardımcı’nın olduğu kanattan gelirken sağ stoper oynayan bir oyuncunun görevlerini bu kadar aksatması ve sağ bek mevkine yardımcı olmaması ne kadar tuhafsa, ona uyarıda dahi bulunmayan ve oyunda tutan Le Guen’in de tavrı o kadar tuhaf. Hem istatistikler hem de görsel olarak o bölgede Eruğrul oynadığı zaman hem Titi, hem orta saha hem de Barış fazlasıyla rahat hareket ediyor. Ben bunu tribünden bile gözlemlerken acaba Bursaspor taraftarı ne düşünüyor diye bir anket yaptım ve yanılmadığımı gördüm. Kullanılan 510 oyun % 78’indeTiti- Ertuğrul bu bölgede oynamalı diyen taraftara karşılık sadece % 18 Titi-Ekong olmalı ayrıca % 4 de Ertuğrul-Ekong olmalı şeklinde görüş belirtti. Yani futbolu en iyi bilen bir şehirlerden biri olan Bursaspor taraftarı bu bölgede Ekong’u beğenmezken ısrarlı bir şekilde oynaması dünya kupası-Nijerya-Le Guen arasındaki ilişki mi diye kendi kendine sormadan edemiyor.

Bu konuda taraftar olarak son yıllarda altyapıdan gelen oyunculara biraz sabırsızız ama Ertuğrul’un ta Şenol Güneş dönemimden beri yarım yamalak oynarken ciddi bir stoperle o bölgede oynamadığını, iyi oynadığı anda gereksiz bir şekilde kesik yediğini, geçen sezon bile takımda Sivok dışında stoper yokken anlamsız bir İsmail ve Şamil denendiğini gördük ve şahit olduk. Bursaspor’da ve muhtemelen milli takımda uzun süre bu bölgenin oyuncusu olacak Ertuğrul’a karşı bence hepimizin ama en çok da Le Guen’in adil olması gerekiyor. Zira bu kulüpten genç futbolcuların nasıl ayrıldığını biliyoruz. Bugüne kadar sesi çıkmamış, aldığı parayı belki kendisi bile bilmezken böyle bir değeri yarın öbür gün İstanbul kulüpleri istediği zaman mı hatırlayacağız?

Ertuğrul ile aynı şekilde Kubilay’dan da bahsedecektim ama onun Bursaspor serüveni daha farklı gelişti. Ancak son yılların en kötü sezonlarında 20-21 yaşlarındaki bu gençlere tüm sorumlulukları yükleyip yabancıların sadece parasını alıp çekip gitmesine göz yumarsak, Bursaspor’a hiç fayda sağlamadan Vakıfköy menşeli çok daha fazla gencimizin ayrıldığına şahit oluruz.

Yol yakınken elimizdeki değerleri bilelim ve sahip çıkalım. Yabancıya gösterdiğimiz sabrı ve anlayışı şu çocuklara ne yapıp edip gösterelim…

Hoşçakalın…