O iyi insanlar, o güzel atlara binip gittiler!
Bursadabugün.com Spor Yazarı Serkan Yetişmişoğlu'nun köşe yazısıdır.
Bursaspor camiasında…
2 Mayıs’ta teknik direktör Ercüment Şeftalioğlu‘nu, 3 Mayıs’ta Bursaspor Kurucu Üyesi ve Gazeteci Necati Akgün‘ü andık.
7 Mayıs’ta da Efsane Başkan İbrahim Yazıcı‘yı aramızdan ayrılışının 8.yılında saygıyla anacağız.
YAPRAK DÖKÜMÜ…
Son dönemde baktığımızda yeşil-beyazlı camiada adeta yaprak dökümü yaşanıyor…
Özellikle son 1 yıl içinde unutulmaz, efsane isimleri kaybettik…
2 Ağustos 2020’de Bursaspor’un efsane sağ açığı Mesut Şen‘i,
28 Ağustos 2020’de, Bursaspor’un bir dönemine damga vuran Başkan Murat Gülez‘i,
14 Eylül 2020’de, Bursaspor’un kalesini 1970’li yıllarda 12 sene koruyan, 1974’te Kıbrıs’ta Rumlara tutsak düşen Kıbrıslı efsane file bekçisi Osman Uçaner’i,
29 Ocak 2021’de Bursaspor altyapısının “sembol” teknik adamı, “hocaların hocası” Hasan Bora‘yı ebediyete uğurladık.
Bu süre içinde unuttuğum isimler varsa, yakınlarından özür dilerim.
Hani bir söz vardır:
“O iyi insanlar, o güzel atlara binip gittiler!” diye…
Maalesef aynen öyle…
Yazılarımda sık sık dile getiririm…
Dönemlerine damga vuran ve efsane olan isimler, aramızdan ayrılsalar da, asla unutulmazlar ve hep yüreklerde yaşarlar…
KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ
Öyle ki;
Kimler geldi, kimler geçti…
Orhan Özselek,
Muhtar Tucaltan,
Nejat Biyediç,
Majid Musisi,
Şükrü Şankaya,
Gündüz Özcebe,
İbrahim Yazıcı,
Ersel Altıparmak,
“Hatçe” Cengiz Yazıcı,
Sedat (1) Çelen,
Hayrettin Endersert,
Sacit Karabaş
Gündüz Özcebe…
Tribünlerin sembol isimleri;
Amigo Yaşar Genç,
Abdülkerim ve Fehmizat Bayraktar kardeşler,
Amigo Fikret (Fiko) Akdağ…
Gazetecilerden;
Mehmet Özman,
Aykan Uzoğuz,
Enver Ayhan,
Mehmet Basit,
Erhan Tamiş,
Alican Tarakçıoğlu,
Adnan Alp,
Muhterem Çakır,
Erdoğan Çakır…
…Ve daha nice isimler…
Hepsi de işinin hakkını fazlasıyla veren, “adam gibi adam”dı…
Zira…
-Başkan nasıl olunur?
-Teknik adamlıkta “aidiyet” duygusunun önemi nedir?
-Futbolcunun hası nasıl olur?
-Tribünlere nasıl yön verilir?
-Medyada armaya nasıl sahip çıkılır?
Hepsi, görevlerinin kitabını yazarlar…
İZ BIRAKIP DA GİTTİLER…
Geçmişte, Bursaspor’da teknik adamlık yapan ve forma giyen isimlerden…
Kimisi, profesyonelce işini yaptı ve fazla iz bırakmadan gitti.
Kimisi de, az oynasa da, asla silinmeyecek izler bıraktı.
Üzerinden yıllar geçse de, tarihe “efsane” olarak geçti.
Hatta, Musisi gibi efsaneler, kulüp tarihine “sembolik” açıdan damgalar vurdular.
EN ÖNEMLİSİ AİDİYET DUYGUSU…
Neden?
Çünkü;
Profesyoneldiler…
Aidiyet duyguları yüksekti…
Çoğu başarıya açtı…
En önemlisi de “vefalıydılar”…
Bu 4 faktör, yaşamda olduğu gibi sporda da çok önemli ve değerlidir.
Peki;
-Profesyonellik nedir?
Hangi takımı tutarsan tut, formasını giydiğin kulübün değerlerini, yapısını, geçmişini ve en önemlisi de “kırmızı çizgilerini” çok iyi bileceksin. Ona göre davranacaksın.
-Aidiyet duygusu…
Sanki 40 yıldır o takımda oynuyormuşçasına, canını dişine takarak, armanın hakkını vererek, terinin son damlasına kadar o formayı en iyi şekilde terletmenin adıdır; aidiyet…
Zaten, gerçek profesyonellik de bunları yapmayı gerektirir.
Zaten, taraftar; oyuncunun performansının yüzde yüzünü sergilediğine inansın, yenilse de tribüne çağırıp bağrına basar…
GEÇMİŞİ SİLİP ATAMAZSIN!
Ancak, şunu da unutmamak gerek.
Mesela, biraz eskilere gidecek olursak:
1 yıl öncesine kadar kaptanı olduğun takımdan gittikten sonra, olur da oynadığın yeni takım, eski takımını yenerse; sahanın ortasına çağrılırsan, gidip 3’lü çektirmeyeceksin veya kolbastı oynamayacaksın!
Yetiştiğin toprakları, seni sen yapan eski hocalarını, armanı yok saymayacaksın, geçmişini ve eskiden paylaştıklarını da -sosyal medya dahil- silip atmayacaksın!
Mesela…
Kulübüne bonservis bedeli kazandırmak için sözleşme uzatmak yerine, kendisini yetiştiren takımına vefa göstermeden bedava yurt dışına gidenler…
Unutmamalı ki, herkesin bir gün dönüp dolaşacağı yer yine kürkçü dükkânıdır!..
Özellikle, alt liglerden gelen veya şampiyon takımlardan dışlanıp Bursa’ya transfer olan bazı isimler; hırslı kişilikleri ve çalışkanlıklarıyla Süper Lig’de kendilerini (yeniden) kanıtlayıp, gönüllere kamp kurdular!
Tek tek isim yazmayacağım…
Zaten, yukarıdaki satırları okurken, çoğunuzun aklına böyle birçok yeşil-beyazlı futbolcu gelmiştir.
BURSA, EFSANELERİNİ UNUTMAZ!
Bursa kenti vefalıdır;
Mesut Şen’i, Ersel Altıparmak’ı, Orhan Özselek’i, Osman Uçaner’i, Sinan Bür’ü, “Baba” Müfit Gürsu’yu, Vahit (Kol) Doğan’ı, Gündüz Özcebe’yi, Muhtar Tucaltan’ı, Haluk Erdem’i, Sedat (3) Özden’i, Sedat (2) Özbağ’ı, Nejat Biyediç’i, Musisi’yi, Ercüment Şahin’i, Okan Yılmaz’ı, İbrahim Yazıcı’yı, Şampiyon Kadroyu unutmaz!..
CAMİA ROL YAPANLARI HEMEN ANLAR
Ayrıca, o kentin yerlisi olmak, yani illa ki Vakıfköy‘den yetişmek zorunda da değilsin, bütün bunları yapabilmek için…
Yeter ki, o duyguyu içselleştir ve aynen dışarıya yansıt.
Ama, sakın “oynama”!
Zira, rol yapanları, bu camia, çok çabuk anlar ve ayıklar!
TİMSAH YÜRÜYÜŞÜ, YENİ STADIN SEMBOLÜ OLDU
1995 İntertoto Kupası’nda attığı gollerin yanı sıra, yaptığı “Timsah yürüyüşü” ile kulüp tarihine damga vuran Majid Musisi unutulur mu hiç?
Düşünün;
26 yıl önce yapılan o Timsah yürüyüşü; kulübün sembolünün netleşip benimsenmesinde başrolü oynadı.
Böylece, Musisi ve arkadaşlarının tüm ülkeye sevdirdiği Timsah sembolü; 21 yıl sonra (Ocak 2016) lig maçlarının oynanmaya başladığı Timsah Arena‘da taçlandı.
Bir kulübün tarihi için bundan somut ve kalıcı iz mi olur?
Daha ne olsun!?
ŞAMPİYONLUK, DAMGADIR!
Şimdi, “şampiyonluk iz değil mi?” diyenler olabilir.
Buna cevabım da şu olur:
16 Mayıs 2010 şampiyonluğu; Türk futboluna vurulmuş ve yıllarca unutulmayacak muhteşem bir DAMGADIR.
1 YILDA SEVİLEN GOLCÜ: BAKAMBU
Dünyanın öbür ucundan gelmiş, Paris‘te; Afrika göçmenlerinin çoğunlukta olduğu 94. Bölge denen bir mahallede yetişen Kongolu bir futbolcu da olabilirsin.
İspanya‘ya da gitse, Çin‘e de gitse, 94 numaralı Bursaspor formasını; ailesine, sevdiklerine giydirip instagramdan paylaşan, işte bu kadar yüksek aidiyet duygusuna sahip Cedric Bakambu gibi “koca yürekli adamı” kim unutabilir ki?
10 NUMARA ŞAMPİYON: BATALLA
Sahi, “vefa” demişken…
Ülkesine giderken, bir bavul dolusu Bursaspor formasını Bursastore‘dan satın alarak, Arjantin‘deki arkadaşlarına dağıtıp “yeşil-beyaz maçlar” yapan, aidiyet duygusunun ve vefanın en kralını her zaman ortaya koyan, zamanında “Bursa’dan ayrılsam da Türkiye’de başka takımda oynamam” diyen, kulüpten 1 milyon Euro‘ya yakın alacağı olmasına rağmen 3 yıldır FIFA‘ya gitmeyen Efsane 10 numaraya ne demeli?
FIFA’YA BİLE GİTMEDİ
İlk fırsatta Bursa‘ya gelip eski dostlarını ve takımı ziyaret eden, resmen bizden biri olan, Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri’nin önüne heykeli dikilince utanan, “Bursa’da görev yapmaya her zaman hazırım” diyen, hatta TC vatandaşlığına geçmeye karar verip, ocak ayında Ankara‘da işlemleri başlatan “şampiyonluk apoletli” Pablo Martin Batalla için daha fazla söylenecek söz kaldı mı ki?
“İMPARATOR” OLMAK KOLAY MI?
Peki;
Bosna‘da doğsa da,
Bursa‘da Kaptanlığa kadar yükselen, teknik adamlık yapan, İntertoto‘da hoca olarak destan yazan, çağrıldığı her zaman koşa koşa gelip “ateşten gömleği giyen” Nejat Biyediç‘i unutmak mümkün mü?
Kızı Anya’nın kimliğindeki “doğum yeri” hanesinde ‘Bursa’ yazan…
Türkiye‘de sadece Bursaspor‘da oynayan ve jübile yapan…
Teknik adam olarak başka kulüplere giderken, sözleşmesine “Bursaspor çağırırsa, otomatikman serbest kalırım” maddesi koyduran ve çağrıldığında da koşa koşa gelen…
Hastayken bile kulübüne yazarlık ve yorumculuk yaparak hizmet eden, kulübe oyuncu öneren, dünya çapında scout ağı kurma gibi projelere kafa yoran…
“ARTIK ÖLSEM DE GAM YEMEM”
16 Mayıs 2010’u yaşadıktan sonra, “Bursaspor’un şampiyonluğunu gördüm ya, artık ölsem de gam yemem” diyecek kadar kulübüne yürekten tutkulu bir İmparator…
Şampiyonluktan 15 ay sonra aramızdan ayrılan Bursa’nın ilk ve tek ‘İmparator’u Nejat Biyediç…
EFSANE BAŞKAN İBRAHİM YAZICI
8 yıl önce kaybettiğimiz Efsane Başkan İbrahim Yazıcı için ne yazsak az gelir.
Vizyon, liderlik, karizma, çevre, tecrübe, iş bilirlik gibi tüm önemli özellikleri üzerinde toplayan ve 7 Mayıs 2013’te görevi başındayken vefat eden Başkan Yazıcı‘nın başarılarını zaten tüm ülke biliyor.
Şampiyon Başkan, zaten kalplerde yaşıyor ve sonsuza kadar da yaşayacak!
Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz tabii ki…
Zira, camiamızın unutulmaz efsaneleri saymakla bitmez!
Ben sadece, Bursaspor ile özdeşleşen birkaç sembol ismi örnek verdim…
SÖZDE DEĞİL, ÖZDE…
Sözün özü;
Adamlık, nüfus kağıdında değil, yürekte yazar!
Sözde değil, özde olur!..
…Ve bu camia da, “adam gibi adamları” çok iyi bilir ve onların hakkını her zaman teslim eder…
Başta da dediğim gibi;
O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler!..
Bu sözün devamını yazmama gerek yok sanırım!..
Serkan Bey, tarihin en güzel Bursaspor yazılarından birisini yazmışsınız. Sağolun…
Yazınızın tamamını gözyaşlarıyla okudum. Yaşı belli bir seviyeye gelmiş Bursasporluların çoğu da anlamıştır bu ruh halimizi.
Gerçekten de biz çok köklü bir camiayız…
sağolun, varolun…
Özlendi böyle insanlar…
O güzel insanlar atlara binip gittiler. Şimdi Recep Bölükbaşı, Ali Ay, Messut Fistan ve Emin Adanur’lara kaldık. Allah sonumuzu hayır etsin.
“O iyi insanlar,
O güzel atlara binip gittiler!
Demirin tuncuna
İnsanın piçine kaldık…” der
Şiirde şair tam da o günlerdeyiz.
Özlemle andığımız o kadar çok isim var ki.
YAPTIKLARINLA HATIRLANIRSIN…KİM OLURSAN OL….ÖYLE DEĞİL Mİ AMCASININ KUZUSU FRANKFURT LU…..
Anamızı ağlatanları da bi listele de iftardan sonra gerile gerile dümdüz girip çıkalım
BURSASPOR UMUZU ŞAMPİYON YAPAN ER TUĞRUL HOCAMIZI VE SENOL VE YILMAZ HOCAMIZI UNUTMAYALIM ŞU AN BILE ERTUĞRUL VE YILMAZ HOCA GELIRLER.SELAMLAR
Sevgili Bursasporlular bizim en büyük yanlisimiz Bursa da Bursaspor da herkes herşeyi bilip herkes birbirinin işine karışması tirbunculerin taraftarın herşeyi herkesten cook bilmesi sevginin saygının yerini menfeat çıkar almasi
Çok yakında elimizde sadece anılar kalacak.
Çok yakında mı? Çoktan anılara geçtik kardeşş. 3 senedir anılarla yaşıyoz. Yakında’sı mı kaldı?
Harika bir yazı yazmışsın Serkan abi, gözlerim doldu okurken.
Artık niye böyle isimler çıkmıyor sadece para yüzünden olamaz.
ARAMIZDAN AYRILIP,HAK’KIN RAHMETİNE GİDEN BİRBİRİNDEN DEĞERLİ ABİLERİMİZİ RAHMETLE ANIYORUZ.RUHLARI ŞAD ,MEKANLARI CENNET,KABİRLERİ NUR OLSUN.
BURSAMIZIN DEĞERLERİNDEN,”CABBAR HOCA” VE KALECİ,”ZOF”UDA RAHMETLE ANIYORUZ.
ALLAH KALANLARA SAĞLIK SIHHAT VERSİN.