Nitelik farkı…

Hayır, başlıktan Eskişehirspor’un kötü bir takım olduğu izlenimini kimse edinmesin. Eskişehirspor gayet iyi bir ekip ve iyi futbol oynama amacıyla mücadele ediyorlar. Şimdilik pek göremesek de, önümüzdeki sezon Ersun Yenal ile, o alıştığımız müthiş “saldırgan” futbol ekolünün iyi örneklerini vereceklerini şüphe yok. Zaten “az da olsa” bunun işaretlerini ligin son haftalarında gördük.

 

Buna rağmen, Eskişehirspor’un şu anki kadrosu ile Ersun Yenal’ın alıştığımız futbolunu oynatması pek mümkün görünmüyor. Kendisinde şimdiye kadar alıştığımız boğucu ve sert orta saha oyuncularını göremiyoruz. Hızlı kanat hücumlarını da Bursaspor gibi kontrollü oynayan ve nitelikli oyunculara sahip takımlara karşı yapabilecek kaliteye sahip bir kadrosu bulunmuyor. Üstelik tüm iyi niyetine rağmen, forvet Batuhan Karadeniz ile alışılageldik Ersun Yenal futbolunu oynamak çok zor. Belki gelecek sene arkasına daha hızlı oyunlucular ve içeri süratli katedebilen yardımcı bir forvet oyuncusuyla daha iyi iş yapabilirler. Yine de, gelecek yıl Ersun hocanın Batuhan Karadeniz’i birinci forvet olarak düşüneceğini sanmıyorum.

 

Ziraat Türkiye Kupası’nın ilk finalistini belirleyen maça dönelim:

Herkesin gördüğü bir gerçek var; Bursaspor maçı çok ama çok rahat kazandı. Kendini yormadı, sıkmadı, bunalmadı ve “ekstra” bir çaba içine girmek zorunda kalmadı.

 

Bunun nedeni oyuncu kalitesi miydi diye sormak zorundayız. Evet, oyuncu kalitesi çok ama çok bariz ortadaydı. Her ne kadar bugün tutuk bir oyun sergilediğini düşünsem de, Fas milli takımı oyuncusu Mickael Christien Basser, Alfred N’diaye, ligin belki Alex’ten sonra en iyi 10 numarası olmaya aday “genç” Batalla, her ne kadar bu sezon hatalarıyla gündeme gelen, şampiyonluk yaşamış Ömer Erdoğan, öyle ya da böyle istikrarını koruyan Vederson ve kimsenin nereden nasıl geldiğini anlayamadığı Sebastian Pinto gibi oyuncularlarla Bursaspor zaten karşılaşmanın favorisi olarak çıkmıştı maça. İzleyen herkesin hemfikir olacağı üzere, Bursaspor neredeyse bir antreman rahatlığında oynadığı maçı net bir skorla zorlanmadan kazandı.

 

Yine de akıllarda kalan soru şu; Bursaspor niçin bir gün öyle, bir gün böyle? Kadro kalitesine baktığımızda bu soruyu Ertuğrul Sağlam’a sormamız gerekiyor.

 

Bir “odaklanma” sorunu olduğu gerçek. Ligin ilk yarısın yakışmayan bir yerde bitiren Bursaspor’un ikinci yarıdaki şahlanışı hem Ertuğrul hocanının başarısı, hem de başarısızlığı. Geçtiğimiz yıl şampiyon olmuş bir takımın bu yıl böylesine silik bir sezon geçirmesi “ne olursa olsun”, geleceğe yönelik planlar ne yönde şekillenirse şekillensin olmamalıydı.

 

Yeri gelmişken, Ertuğrul Sağlam’ı eleştirmek zorundayız. Bursaspor’un kötü günleri oldu, sonrasında iyi günleri geldi. Takımın en pahalı transferleri ve en gelecek vadeden oyuncusu olan Bangura nerede? Kimse kimseyi kandırmasın ve galip gelindi diye hasıraltı etmesin; taraftara saç baş yolduran Turgay Bahadır’a verilen şansın beşte biri niçin girdiği hemen her maçta golü olan bu genç çocuğa verilmiyor?

 

Bursaspor taraftarı artık, Bangura ile ilgili “bilmediğimiz” bir sorun olduğunu düşünmeye başladı. Bunun artık cevabının verilmesi gerekiyor Ertuğrul Sağlam tarafından. Çünkü taraftar Bangura’yı seviyor ve oynamayışının nedenini öğrenmek istiyor. Hele ki, galibiyetin garantilendiği maçlarda niçin Bangura’ya maç tecrübesi kazandırılmıyor?

 

Neyse, artık Bursaspor’un Ziraat Türkiye Kupası’nda önündeki maç Karabükspor-Fenerbahçe maçının galibi ile. Eğer ki bir sürpiz olmaz ise, maçın açık ara favorisi olan Fenerbahçe ile final oynanacak.

 

Eğer öyle olursa: Yani yarın fenerbahçe galip gelirse, Süper Final UEFA ligi play off’un bitmesine 4 hafta kala Bursaspor niye kendini zorlasın? Değil mi ki UEFA ligine katılmayı garantiledi? Eğer Fenerbahçe finale yükselir ise ve Bursaspor Avrupa ligi play off grubunu lider bitirirse play off’lar arası final müsabakası oynanmayacak.

 

Çok basit bir soru soruyorum; UEFA ligine katılmak için oynadığınız 6 haftalık maratonun bitimine 4 hafta kala bunu garantilerseniz, maçlara nasıl bir takım ile çıkarsınız? En iyi oyuncularınızı riske atar mısınız, yoksa genç oyuncularınızı deneme fırsatı olarak mı görünsünüz kalan karşılaşmaları?

 

Peki, süper final şampiyonluk grubunda yer alan ve sonuncu olacak olan ekip bu işe ne der?

 

Ve ulusal basının görmezden geldiği bu maç işte bu kadar önemliydi. Basın hala görmezden gelmeye devam edebilir ve evet bu bir sitemdir. Harika görüntüler  sergilemiş, belki biraz da taşkınlık yapmış Eskişehirspor ve Bursaspor taraftarının sitemidir…

 

Cumhuriyet Spor / Zafer Emecan

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu