Mucize devam ediyor

Geçen haftaki Galatasaray mağlubiyeti sonrası , kritik Beşiktaş maçı öncesi dişimize göre bir rakip olan Rizespor ile önemli bir maça çıktık.

Önemli diyorum çünkü son haftaki puan kayıpları ile alt taraftaki takımlar ile puan farkı iyice erimişti. Yaşayacağımız herhangi bir puan kaybı Beşiktaş maçı öncesi sinirleri iyice gerebilirdi.

Maça gelince yazılarımda ara ara belirttiğim gibi çok absürt şekilde mevkisi dışında oynayan oyuncu harici ilk 11 tercihlerine pek değinmem. Tüm hafta takımla birlikte olan hocanın tercihlerine saygı duyulması gerektiğine inananlardanım. O yüzden ilk 11 üzerinde değerlendirme yapmadan maça geçiyorum. İlk 20 dakika istekli olsak da üretken bir oyun ortaya koyamadık. Bu dakikadan sonra oyun dengelendi ve Rizespor etkili ataklar ile kalemizde tehlikeler yaşattı.  33. dakikada Tuszynski‘nin volesinde Harun’un kurtarışı, 36. dakikada Ahmet İlhan‘ın yararlanamadığı pozisyon, 41. dakikadaki Batalla ile bulduğumuz pozisyon ile 45. dakikadaki Jorquera ile Sivok’un ortak hatası sonucu Jorquera’nın telafi mahiyetindeki müdahalesi ilk yarının akılda kalan pozisyonları oldu.

İkinci yarıya Kubilay – John değişikliği ile başladık ama oyuna daha etkili başlayan konuk ekip Rizespor oldu. Oğulcan‘ın 49. dakikada  Harun tarafından kurtarılan topu gol olsa yahut 52. dakikada Tuszynski sağ tarafta bomboş durumdaki arkadaşına topu aktarsa bir çok kişi çok başka şeyler söylüyor ya da yazıyor olacaktı. Fakat haftalardır adeta saç baş yolduran Denizönce 64 . dakikada, sonra 68. dakikada attığı 2 gol ile  hem kendine, hem hocasına , hem takıma gelebilecek tepkilere set koydu. Özellikle ikinci goldeki Jorquera‘nın şahane pası ve Batalla’nın asistine değinmeden geçemeyeceğim. 86. dakikada Rizespor‘un penaltısını kurtaran penaltı rekortmeni Harun 87. dakikadaki Recep Niyaz‘ın golüne engel olamadı ve stres dolu bir 7 dakika izlemek zorunda kaldık. Neticede Rizespor baskısını iyi savunduk ve maçtan galip ayrılmayı başardık.

Bana göre maçın kahramanı Harun, iyileri İsmailAziz Behiç ve Batalla’ydı. Maçın kötüleri iki gol atsa da Deniz Yılmaz, Del Valle ve geldiği günden beri en kötü oyununu oynayan Sivokoldu. Sivok’un performansı nazar boncuğu olsun. Del Valle haftalardır kötü ama bakıyorsunuz kanatlarda oynattığımız John, Deniz , Sercan vs. hepsi kötü. İsmail Can Çavuşluk‘un bu rezil performanslar karşısında süre alamaması çok enteresan. Deniz Yılmaz konusuna gelince; bu kadar kötü performans ile sahada kalmasını anlayamıyorum. İki gol atması fikrimi değiştirmez. Normal şartlarda oyundan çıkan ilk isimler Del Valle ile Deniz olmalıydı. Artık Deniz hakkında geçen sene yönetimin bizzat aldığı oyuncu olması sebebiyle zorla oynattırılıyor hissi oluşmaya başladı bende. Deniz iki gol attığı için söyleyen olmaz belki ama ben atmışken söylemek istedim. Yoksa adım kadar eminim ki Deniz o golleri atamasaydı geçen hafta Galatasaraykarşısında “Necid nasıl oyuna girer?” diye eleştirenler, bu hafta “Neden Necid ile başlamadın?” diye hocadan hesap soracaktı.

Yazının başında belirttiğim gibi aşağıdakiler ile puan farkını korumak adına önemli bir maç kazandık. Oyun olarak vasatı aşamadık. Rakip bizden daha etkiliydi diyebiliriz. Zaten sezon başından bu yana oyun olarak rakiplerimizden çok gerideyiz. Bir şekilde Batalla, Harun ile fark yaratıp maçları kazanıyoruz. Zaman zaman Jorquera‘nın yaptığı gibi , sürekli katkı yapacak oyuncu sayımızı arttıracak transferler yapabilirsek güzel şeyler düşünebiliriz. Aksi halde ne olacağını kestirmek güç. Önümüzdeki hafta Beşiktaş maçından pek ümitli değilim. Ancak hemen ekleyeyim Kadıköy‘deki maçta da pek ümitli değildim. Kim bilir belki Japonbayrağını açmak bize nasip olur. Hayatta mucizeler var. İnanmayan puan tablosundaki yerimize baksın.

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu