Miller’a rağmen güzeldi

*İskoç futbolcu antrenmanlardan çok telefonuna konsantre oldu. Bu davranış kendisine hiç yakışmadı.

*Carson ve N'Diaye ne kadar önemli transferler olduklarını Avusturya kampında gösterdiler.  

*Kampın sürprizi Bedri Can'dı. 2 senede amatör ligden şampiyon takıma geçerken adaptasyon sorunu yaşamadı.

*Stepanov, Turgay, kaleci Yavuz çalışkanlıkları ve formlarıyla göz doldurdular.

Avusturya kampı Miller kriziyle başladı yine aynı konu başlığıyla sona erdi. Halbuki bu sıkıntıyı (tepki almamıza  karşın) aylar öncesinde gündeme getirmiştik. Uzatmanın fazla anlamı yoktu. İskoç krampon eşini gerekçe gösrerek Yeşil Beyazlı takımdan ayrılmak istediğini çok önceleri aktarmıştı. Ancak Alpler'in eteğinde yaptıkları kendisine yakışmadı. Bursaspor'u kendisinden soğutmak için uyguladığı 'ince' taktikler (antrenmanla telefonla çıkması, kampa geç katılması) kariyerine leke sürdü. Sonuçta o da kurtuldu Bursaspor da.  

TELEPATİDEN TÜRKÇE'YE

Gözler kampa katılan yeni isimlerdeydi. Scott Carson ve Alfred N'Diaye adaptasyon sorununu çabuk atlattı. Carson, yaptığı kurtarışlar ve kurduğu ikili diyaloglarla ilgi odağı oldu. N'Diaye'ye tercüman bulunamaması Bursaspor ayarındaki bir kulübe yakışmadı. İlk günlerde tele-pati yoluyla iletişim sağlanan Fransız futbolcu baktı ki böyle olmayacak, Türkçe öğrenmeye başladı. Leiceister maçında bir Türk gibi sahadaydı. Gurbetçilerden Cemal ve Deniz sınıfı geçemedi. Tunay ve Barış ise alternatif olarak değerlendirilebilir. Ramazan Sal, İsmail Haktan ve Yenal Tuncer hazır değil. Ramazan Bank Asya kıvamında oynadı. Belli ki o lige alışmış. Mehmet Sak takımda kalışını ödül gibi görmeli. Ahmet Arı eğer böyle devam ederse formayı kimseye kaptırmaz.  

BEDRİ CAN SÜRPRİZ OLDU

Ne yapacağı muallakta kalan oyuncuların başında Bedri Can geliyordu. İki yıl içinde amatör kümeden Süper Lig'in son şampiyonuna (Fenerbahçe'nin durumu belli olmadığı için) transfer olmak her babayiğidin harcı değil. Fakat 23 yaşındaki futbolcu, Inter Bakü'ye attığı gol ve çalışmasıyla forma savaşına 'hazırım' dedi. Ertuğrul Sağlam'ın UEFA listesine onu dahil etmemesi büyük sürpriz oldu. Genç jenerasyonun temsilcileri Emre Pehlivan, İlhan Depe geleceğin yıldız adayları ama formayı bugün alsalar bir daha bırakmayacak yeteneğe sahipler. Tahacan, Aykut, kaleciler Harun ve Sercan'ın ilaçları ise zaman. Okan Deniz, UEFA listesine alınmasının hakkını verecek fizik gücüne ulaşmış durumda.

YARDIMSEVER YAVUZ ÖZKAN

Kampta alkışı hak edenler listesine gelince… Stepanov, Turgay ve Yavuz. Bu üç isim herkes gibi çok çalıştı ama artıları, üzerlerine koydukları sayesinde oldu. Turgay, forvetteki tek adam konumunda. Stepanov, stoperdeki yerini garantiye aldı, partnerlerini bekliyor. Sağlam'ın geçen yılki gözdeleri, Trabzon'a transferi gündemdeki İbrahim Öztürk, Ömer Erdoğan ve zaman zaman sağbekte oynasa bile Serdar Aziz bu mevki için aday konumunda kaldılar. Yavuz Özkan profesyonelliğin tüm gereklerini yerine getirdi. Carson'ın gelişiyle yine ikinci adam pozisyonuna düşen deneyimli eldiven, İngiliz file bekçisiyle kurduğu diyalogla da yardımseverlik örneği sergiledi.

HAYAL KIRIKLIKLARI

Takımın vazgeçilmezlerinden Volkan ve Ozan İpek göz doldurmadı. Volkan'ın Galatasaray'a transferi, Ozan'ın da yönetimle sözleşme uzatmamasından kaynaklanan problemi performanslarına yansıdı. Sercan çok çalıştı ama gol vuruşlarında yine yetersizdi. Kirita bildiğimiz gibiydi. Kendi değimiyle 'Erkek' gibi oynadı, taraftar bulamayınca da "Üçlüyü" arkadaşlarına çektirdi. Batalla, Bursaspor'daki en verimsiz dönemini geçirdi. Svensson ve Insua'nın bu halleriyle Süper Lig'de oynamaları diğer oyunculara "ağır" geliyor. Svensson kabul edilebilir belki ama Insua'nın oyunu kariyeriyle örtüşmüyor. Vederson iki ileri, bir geri stiline devam etti. İbrahim Kaş geç gelmesine karşın sağbekte en büyük aday durumunda. Transfer yapılması durumunda ise savunmada görev yapacak.

TEKNİK EKİP ÇOK ÇALIŞTI

Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam oyuncularını çok iyi antrene etti. Çok tempoluydu sorunlarla uğraştı, lider profili çizdi. Miller dışındaki tek sıkıntısı istediği transferlerin kampa katılmamasıydı. Bu takıma transfer şart. Forvet gol atamıyor. Orta saha top yapamıyor. Sağlam da bu transzerlerin gerçekleştirilmesi için yönetime pres uyguluyor ki bunda çok haklı. Yardımcılarından Mutlu Topçu futbolculara nefes aldırmadı. Kaleci antrenörü Öztürk Tanrıbilir talebelerini öyle bir çalştırdı ki, onları izlerken biz yorulduk. Kafile başkanı İlhan Uslu her sorunla ilgilendi. Miller krizi bir yandan, futbolcuların dertleri bir yandan derken, pilavlık pirincin bittiğini duyunca ona bile çare buldu. 14 gün 24 saat hep iş başındaydı.  

GÖRÜNMEYEN KAHRAMANLAR

Kafilenin yemeklerini hazırlayan kulübün aşçısı Ramazan Usta gazeteciler dahil, kimseyi aç bırakmadı. Tek sakatlığı malzemeci emektar Şifo Mehmet (Demir) yaşadı. Kampın tek yıldızı vardı. O da Villach kentinin küçük ama sevimli restoranı Aroma'nın sahibi Hidayet Usta'ydı. Biz, gazetecileri 14 gün boyunca evinde ağırlar gibi konuk etti. Mönüsünde olmasa bile istenilen her yemeği yaptı. Ertuğrul Sağlam'dan forma istedi. Onu restoranın kapısından içeri girdiğini görünce şok yaşadı. Sağlam, basın mensuplarıyla yediği yemekten sonra soluğu bir sonraki öğünde bu kez yardımcılarıyla birlikte yine Hidayet Usta'nın yanında aldı.

EN KÖTÜYÜ SONA BIRAKTIK

Avusturya'nın en kötüsü bazı futbolculardı. Davranışları profesyonelliklerine yakışmadı. Gazetecilere zor anlar yaşattı. Bunların başında Volkan, Batalla ve Miller geliyor. Kulüp eğer kurumsallaşacaksa bazı adımların iyi atılması gerekir. Oyuncuyu röportaj vermesi için zorlayamazsınız. Ama belirlenen listenin içinde yer alıyorsa o gün ve o saatte orada olması için çalışmalısınız. Gelmezlerse de yaptırım uygulamalısınız. Bu saydığım üç isim verilen sözleri yerine getirmedi. Bildiğimiz kadarıyla yaptırım da uygulanmadı. Yöneticiler, "Bir iletişim sorunu olmuştur, büyütmeye gerek yok" deseler de iletişim çağında yaşanan iletişimsizlikten kaynaklanan sorun varsa orada problem vardır. Bizden söylemesi

 

Bursa Hakimiyet