Mert Günok Bursa.com’a konuştu
Bursaspor'un Almanya kampını takip eden ve gelişmeleri anında aktaran Bursa.com muhabiri Adnan Batır, Bursaspor’un milli kalecisi Mert Günok ile konuştu.
-Mert nasılsın? Kamp dönemi nasıl geçiyor?
-Teşekkür ederim. Kamp dönemi güzel başladı. Havalar aslında istediğimizden biraz daha sıcak gidiyor. Bugün biraz daha serin. Dün hazırlık maçı oynadık, orda da baya zorlu şartlarda maç oynadık. Ama genelinde sıcak bir hava hakim. Havalar dışında kamp ortamı gayet güzel. Bursaspor’la ilk kez sezon maçı kampına katılıyorum. Arkadaşlık ortamı gayet yerinde gayet keyifli… Antrenman olsun antrenmandan sonrası olsun şu anda gayet güzel gidiyor.
-Antrenmanlarda en çok kiminle anlaşıyorsun? Hep Harun’la birlikte gezdiğini görüyoruz. Harun’la mı daha iyi anlaşıyorsun?
-Harun’la milli takımdan beri bir arkadaşlığımız var. Sonuçta aynı mevkiyi paylaşıyoruz. Arkadaşlığımız gayet iyi şekilde ilerliyor. Onun dışında takımdaki herkesle aynı mesafede güzel bir iletişimimiz var. Oda arkadaşım Erdem abi, o da bu sene yeni transfer oldu. Onunla da önceden bir tanışıklığımız var. Şu anda Harun ve Erdem abiyle yakınım diyebilirim.
-Milli takımdan arkadaşım demiştin Harun’la… Bu sene Bursaspor iki kaleciyi de, seni ve Harun’u milli takıma gönderebilir mi?
-Bunun geçmişte örnekleri var. Bunu ben de yaşadım. Neden olmasın? Sonuçta aynı takımdan iki kaleci gitmeyecek diye bir kural yok. İkimiz de antrenmanlar da olsun maçlarda olsun, var gücümüzle hem Bursaspor’un başarısı hem de milli takıma yükselmek için çalışıyoruz. Dediğim gibi neden olmasın!
-İdmanlarda seni en çok zorlayan futbolcu kim sence takımda?
-Bir ayrım yapmak istemiyorum. Sonuçta Bursaspor kadrosundaki bütün oyuncular çok yetenekli, kaliteli oyuncular. İdmanlarımız sezon başı olduğu için çok yoğun geçiyor aslında. O yüzden hem takım bazında, hem de kaleciler bazında yorgunluğumuz şu anda üst seviyelerde. O yüzden yavaş yavaş maç ortamına alışmaya çalışıyoruz. Bu soruya ilerleyen zamanlarda daha net cevap verebilirim.
-Şu ana kadar üç hazırlık maçı oynadınız. Sen iki karşılaşmada yer aldın. İki gol yedin ikisi de penaltıdan. Aslında çok penaltı kurtaran bir kalecisin. Normalde penaltılarla alakalı ayrı bir çalışman oluyor mu? Farklı bir çalışman var mı?
-Farklı bir çalışma yok. Dediğin gibi hazırlık maçları da resmi maçlara hazırlık olduğu için, sürekli maçlardan önce antrenman yapmamız, hem antrenmanların yoğunluğu dolayısıyla hazırlık maçlarında belki tam istenileni veremediğimiz anlar oluyordur. Penaltı harici oyun içerisindeki performansları da ben buna bağlıyorum. Resmi maçlarımız yoğun bir şekilde devam ettiği için, dediğim gibi penaltı için de ekstra bir çalışmam yok. O anki hislerimle bir şeyler yapmaya çalışıyorum.
-Peki, Bursaspor transfer sürecine gelirsek, transfer sürecinde neler yaşandı? Ne gibi teklifler vardı da Bursaspor’u tercih ettin?
-Bir önceki kulübümle sözleşmem bittiği andan itibaren yeni bir anlaşma yapılacağı, belli olmasından itibaren, birkaç kulübün ilgilendiği haberleri çıktı. Menajerime de geldi. Menajerim ilgilendi genelde o konularla. Ama en ciddi teklif Bursaspor’dan geldi. Başkanımız Recep Bey ve Futbol Şube Sorumlumuz Necmettin Bey ne kadar ilgili olduklarını hem menajerime hem de bana ilettiler. Biz de ilk zaten Bursaspor’la görüştük. Transfer süreci de çok uzun sürmedi zaten. Yani ilk görüşmede bitti diyebilirim. Ben de burada olmaktan dolayı şu anda çok mutluyum. Dediğim gibi her şey çok güzel gidiyor. Sezona da bir süper kupa maçıyla başlayacağız. İnşallah kupayla başlayacağımız bir sezonu kupayla bitiririz.
-İnşallah diyelim. Taraftarların ne gibi bir tepkisi var. Sosyal medyada sana çok olumlu taraftar tepkileri geliyor. Gerek Fenerbahçeli, gerek Bursasporlu taraftarlardan olsun ne gibi övgüler duyuyorsun?
-Açıkçası sosyal medyayı çok sık kullanan biri değilim. Kendi hesabım var ama çok fazla bakma fırsatım olmuyor, çok da ilgilenmiyorum açıkçası. O hesabı da gerekli anlarda kullanmak için, açıklamalar olsun, sonuçta sosyal medya Türkiye ve Dünya üzerinde çok etkin bir haber programı oldu. Taraftarlar da bana gelmeden önce olsun, geldikten sonra olsun Bursaspor taraftarlarına da buradan sizin aracılığınızla tekrar teşekkür etmek istiyorum. Çok olumlu tepkiler verdiler. Ben de bu olumlu yaklaşımlarına inşallah güzel bir şekilde cevap vermek istiyorum. Bunun için de var gücümle çalışıyorum.
-Bursaspor’un defans kurgusunda Sivok gibi çok tecrübeli bir isim var. Geldiğinden beri katkısının çok olumlu olduğunu gözlemliyoruz biz de basın olarak. Sen neler düşünüyorsun bu konuda?
-Kendisinin kalitesi tartışılmaz. Sonuçta uzun yıllar ülkemizde de hizmet verdi. Milli takım oyuncusu aynı zamanda, tecrübesiyle takıma katacağı şeyler hazırlık maçında idmanlarda belli etti kendini. Onun tecrübesi hem takıma olumlu yönde yansıyacaktır, hem de onun yanında oynayan kendi defans arkadaşlarına, kalecilere de olumlu anlamda yansıyacaktır.
-Peki Bursaspor tribünleri hakkında neler söyleyebilirsin?
-Eski kulübümle deplasmana geldiğimiz zaman Bursaspor’a, stada özellikle maç öncesi yapmış oldukları koreografiler, tezahüratlar beni etkilemiştir. Ben rakip takımların her zaman çekindiğini düşünmüşümdür bundan. Yeni stat yapılırken ben bunu başka röportajımda daha söylemiştim. Stadı gördüğümüzde dışardan bu stat bittiği zaman Bursaspor taraftarıyla beraber buranın çıkılmaz bir deplasman olacağını daha önce de belirtmiştim. Şu anda da zaten o ortamın içerisindeyim. Zaten belli taraftarların yapmış oldukları. Bu sezon yeni statla birlikte daha da iyi olacağını düşünüyorum. Bu da farklı bir itici güç olacaktır takım için.
-Timsah Arena’yla ilgili takım içinde konuşuyor musunuz? Yani neler söyleniyor daha yeni gelen yabancılar da var Bursa’ya?
-Yabancılarla stat hakkında çok konuşma fırsatımız olmuyor. Dediğim gibi oda arkadaşım Erdem abiyle konuştuk. Stadın dışarıdan görünüşü zaten inanılmaz. İçerisinde de oynayınca farkına varacağımıza inanıyorum. O taraftarın kutu gibi olan tabir-i caizse stadın içerisinde verecekleri güç çok itici çok farklı olacaktır. Yani diğer statlardan, diğer taraftarlardan ayrılan bir itici gücümüz olacağına ben inanıyorum.
-Peki, Türkiye’de beğendiğin kaleciler var mı? İsim alabilir miyiz?
-Açıkçası Türkiye’de şu kaleci diyebileceğim yok. Dünya çapında herkesin takdir ettiği Almanya Milli takım kalecisini örnek verebilirim. Öyle Türkiye için çok bir şey demek istemiyorum. Yanlış anlaşılmak da istemiyorum bu konuda. Çünkü kaliteli, birbirinden değerli çok kaleciler var ülkemizde. Hepsi birbirinden değerli. O yüzden bir isim vermek istemiyorum. Ama Dünya çapında benim de takdir ettiğim beğendiğim, beğeniyle izlediğim Almanya Milli takım kalecisi Neuer diyebilirim.
-Peki Avrupa hedefin var zannediyorum. Avrupa’da oynamak istediğin bir lig var mı?
-Ya bu benim futbola başladığımdan beri, çocukluğumdan beri Türkiye’de oynayan bütün oyuncular, ileriyi düşünen, başarılı olmayı isteyen bütün oyuncuların bir Avrupa hedefi vardır diye düşünüyorum. Benim de çocukluğumdan beri bir Avrupa hedefim var. Beğeniyle izlediğim İngiltere Ligi, Alman Ligi var. Hani ilerde böyle bir imkanım olursa gidebileceğim, Avrupa maceram olursa bu iki ligden biri olmasını isterim.
-Röportajımızın sonuna geldik ama Bursaspor taraftarına iletebileceğin bir mesajın var mı?
-Bir önceki soruda dediğim gibi Bursaspor taraftarının zaten takıma verdiği güç ve kalitesi tartışılmaz bunu ben de daha önceki kulübümle Bursa’ya geldiğim zaman hissediyordum. Bu ortamın içerisinde olacağım için ayrıca bir heyecan ve mutluluk duyuyorum. Bu sene de yeni stadımızla birlikte bizi desteklemeye daha gönülden daha içten devam etsinler. İnşallah onların da desteğiyle beraber istediğimiz yerlere istediğimiz mutlu sona ulaşacağız.
-Teşekkür ederiz Mert sana ve Bursaspor’a başarılar diliyoruz.