Kupayı kaybettik ama Yavuz’u kazandık
Tamam, belki bir kupa takımı değiliz. Bunu da sürekli tescilliyoruz zaten. Ancak, gelinen noktayı da gözardı edemeyiz.
Birincisi; Türk futbolunun, 3-5 kendini bilmezin yaptıkları nedeniyle boş tribünlere mahkum edilmesi artık mide bulandırmaya başladı. Hele hele, suçsuzluğu belgelerle kanıtlanan Bursaspor'a verilen bu geri kalmış cezanın nelere mal olduğunu gördükten sonra daha da fazla.
İkincisi; Bursaspor'da bir transfer politikasının olmayışı. Gönderilecek denen Nunez, dün kurtarıcı olarak sahaya çıkıyor. Alınacağı söylenen ama akıbeti hala belli olmayan golcünün bu saatten sonra gelse bile takıma ne vereceğinin soru işareti olması? Kampta agresif tavırlarıyla dikkat çeken, Ertuğrul Sağlam'ın da maçtan sonra“mental olarak hazır değil”dediği Volkan Şen'in kadroya girememesi.
Üçüncüsü de; Bursaspor'un İstanbul Büyükşehir Belediye gibi kendisine bela olan takımlara karşı bir B planının olmayışı.
Herşeye rağmen, dünün güzel yanları da vardı.
Mesela, kalede Yavuz'u görmek.
Mükemmel bir maç çıkardı. Golde de hatası yoktu. Neredeyse onu da çıkaracaktı. Şimdi iş Ertuğrul Sağlam'da. Hazırlık döneminde hiç oynatmadığı İvankov'un dinlendirmeye devam edip ligde de Yavuz'da ısrarcı olması. Yani Serdar'dan sonra onu da kazanmalı.
Bakın, Bursaspor kötü takım değil. Bu ligin yine en büyük şampiyonluk adayı. Yeter ki, içindeki belirsizlikleri ve sorunları fazla uzatmadan çözsün.
Organ Güney
Olay