Kocaeli seyircisi Gebze’de atılan golü unutamamış!
Bursa.com Spor Koordinatörü Tarık Çapçı'nın köşe yazısıdır.
Bursaspor Kocaeli deplasmanından eli boş döndü.
Bursaspor’da maç öncesi İsmail Yüksek’in eksikliği endişe veriyordu. Zira genç oyuncunun orta sahaya kattığı dinamizm ve hücumdaki etkisi bu maç olmayacaktı.
Defans ve kaleci konusunda problemleri olan Körfez ekibine karşı bu önemli bir handikaptı.
Kocaelispor taraftarı Maxim Romashchenko‘nun 12 sene önce nerdeyse Gebze‘den attığı golü unutamamıştı ve Bursaspor’a karşı hafta boyunca ekstradan motive olmuştu. Motivasyonu abartıp küfür kafir içlerini döktüler.
Anlaşılan Bursaspor‘a olan hayranlıklarını düşmanlıkla örtmeye çalışıyorlardı.
Bu motivasyona futbolcularının da cevap verdiğini mücadele başlar başlamaz gördük.
Ev sahibi ekibin futbolcuları başlama düdüğü ile birlikte Bursaspor’un üzerine giderken, top Bursaspor’a geçtiği anlarda da hem pres hem de o bölgede kalabalıklaşıp alan daraltarak fırsat vermiyordu.
Bursaspor’u çıkarmayan yeşil-siyahlılar mücadelenin başlarında golcüleri Dino ile buldukları golle avantajı yakaladı.
Rakibin en golcü oyuncusu Dino, hemen her maçta golü olan bir forvete kene gibi yapışmak gerekirken bu şekilde boş bırakmak anlaşılır gibi değil.
Adamların golcüsü işi olan gol atmayı yapıyor. Bizimki gibi stoperleri oyalamıyor. Bana göre onu da yapamıyor ya, Matavz‘ı savunanlar öyle diyorlar ya !
Yenen golün ardından Bursaspor rakibin üstüne daha ciddi gitmeye başladı. Ancak röveşataya çıkan Zalazar’ın ayakları rakibe çarpınca Hakem Kutluhan Bilgiç Arjantinliye kırmızıyı gösterdi. Pozisyon gereği olan bir hamleye kırmızı kart veren hakem, Zalazar’a saldıran Benhur‘a ise aynı cesareti gösteremedi. Yani takımı adına 2. golü atacak olan Benhur‘a!
Evet tehlikeli hareket veya en fazla sarı kart olması gereken bir pozisyon sonrası hakem Bursaspor’u 10 kişi bıraktı.
Bursaspor eksik olmasına rağmen rakibin üstüne gitme gayretindeydi; ancak Burak, Kerem ve Bruno gibi oyuncuların da performansı önceki haftalardaki seviyeye pek çıkamıyordu.
Özellikle geçen senenin en etkili isimlerinden Burak Altıparmak’ın bu seneki düşüşü can sıkıcı. Bunun nedenleri artık araştırılıp çaresine bakılmalı.
Tim Matavz ise onların aksine istikrarlı (!) performansına devam ediyordu.
Bursaspor forvetsizlikten küme düştü, forvetsizlikten çıkamadı, yine aynı hata yapılıyor.
Yanlış bir transfer yapılmış bu çok belli. Israr edip Bursaspor’a daha fazla zarar vermenin alemi yok.
Batuhan veya Eren, Matavz’ın yaptığı neyi yapamaz acaba?
En azından ara transferde gerçek bir golcü bulunan kadar -Kesinlikle bulunması gerekiyor- Matavz’dan çok daha faydalı olacakları kesin.
Ev sahibi ekip hırslı ve galibiyeti hedefleyen futbolunun karşılığını ikinci golle aldı.
Bursaspor ise her şeye rağmen rakibin üstüne gitme gayretindeydi.
Tam bu noktada Bruno ile kazanılan penaltı tam umutları yeşertecekti ki Teknik Direktör Bizati’nin oyuncu değişiklikleri geldi.
Tamam gerek Namık gerek Kerem gerekse Bruno o dakikaya kadar çok iyi değillerdi; ancak takımda şapkadan tavşan çıkarabilecek isimler de onlar sonuçta. Yerlerine girenler onlardan daha skora etki edecek adamlar olamayacağına göre o değişiklikler yanlıştı.
Bu tip oyuncular böylesi skorlarda yani gol lazımken çıkarılmaz.
Hakemin penaltıda çıkarmadığı kırmızı kart da ayrı bir fiyaskoydu.
Bursaspor’da bu maç özellikle İsmail Yüksek’in yokluğu çok hissedildi. Bir oyuncunun olmayışı bu kadar takımı etkiliyorsa bu sorun çözülmelidir.
Sahada bireysel olarak öne çıkan isim Luca Capan dışında pek yoktu; ancak aksayanlar vardı.
Kazanma hırsı ve motivasyonda yeterli seviyede olmayınca mağlubiyet geldi.
Hakem sonuca direkt etki eden hatalar yaptı. Hata olsa yine kabul edilebilir. Resmen art niyetliydi. Kocaelisporlu oyuncuları atmamak için ne gerekiyorsa yaptı.
Bu maçı galibiyet serisine küçük bir ara olarak kabul edip İstanbulspor maçı ile birlikte yeni bir seriye başlamak gerekiyor.
10 kişi müthiş direnç gösterdik, tebrikler takım 11′ e 11 oynasak bu maç bizimdi kimse kusura bakmasın, resmen katletildik !
Siz yanlış maçı izlediniz sanırım. 65 dk 10 kişi oynayan takım elinden gelen her şeyi fazlasıyla yaptı. 10 kişi rakibe karşı 10 kişi savunma yaptılar maçın belirli bölümlerinde. Futbolcularda motivasyon yoktu derken neye dayanarak bunu söylediniz çok merak ettim. Sırf muhalefet olacaksınız diye hakkı olanı bile söyleyemiyorsunuz.
Maçla ilgili söylenecek çok şey yok. En azından beraberliği hak ettiğimizi düşünüyorum. Maalesef hakemin kartlardaki yanlış ve yanlı tutumu maçı dengelememizi engelledi. Eğer maç Mandjeck’in penaltı pozisyonunda 2. sarıyı görüp atılmasıyla 10’a 10 veya Zalazar’ın hareketini kasti olarak görmeyip sarıyla geçiştirip 11’e 11 olsaydı beraberlik değil galibiyet bile alabilirdik. Kocaelispor’un iyi oynadığını düşünmüyorum.
Ancak beni, bizi üzen mağlubiyetten ziyade Kocaelispor taraftarı oldu. Kocaelispor’un bu nefretini, takım aracına şişe atmalarını, 90 dakika küfretmelerini, protokol tribününe saldırmalarını anlayamadım. Ev sahibi baskısını anlarım böyle de olmalı ama olayı çirkefleştirmek, bel altına indirgemek aşağılık bir durum. Neden bu nefret. Anadolu neden birbirine böyle düşman. Bu düşmanlığın sonucunda bütün bu köklü camialar, alt liglerde canlarıyla mücadele ediyor işte. Herkes aklını başına alsın. Kocaelispor 3.liglerde sürünürken Bursaspor’la oynayıp ona pislik yapma arzusunu mu güttü yıllarca.
Biz her şeye rağmen Kocaeli, Sakarya, Mersin, Adana Demir, Samsun, Adana, Karşıyaka Eses vs gibi pek çok köklü Anadolu takımının üst liglerde olmasını canı gönülden isterken, İstanbul hegemonyasına karşı Anadolu’nun birlik olmasını savunurken, 2010’da şampiyon olduğumuzda, tüm Anadolu takımlarının logolarının olduğu ve ‘Gözün Aydın Anadolum, Darısı Daşına’ yazılı dev bir pankart açarken ve bu rekabeti sadece sahada ve tribündeki beste ve kareografi yarışında tutarken Kocaelispor’un bu nefretini anlamak mümkün değil. Yazıklar olsun.
Ligin ikinci yarisinda elbet Kicaeli de Bursa’ya gelecek. Hadi bakam, o gün neler olacak bi izleyin.
NOKTA.
Onlar Bursa’ya geldiğinde biz de onlara aynı şekilde cevap verirsek, onlardan bir farkımız kalmaz.
Küfürsüz, şiddetsiz tribün dersi vermeliyiz, ama sanmıyorum böyle olacağını.
sen ne diyorsun hocam.. farkımız kalmaz ise kalmasın o benhur denen topçu bozuntusuna fırlatmak için eski tip telefon alacağım ben..o şerefsizi bursaya geldiğine pişman etmezsek bize ayıp..tribünümüzü tabi ki yapacağız ama onların dilinden de konuşmak farz oldu bize..
yıl 1999 aylardan agustos gece saat 03.00 suları korkunç bir sallantı ile uyanmıştık o kara güne.
nasıl bişeydi anlayamadan sabahın ilk ışkları ile sakarya ve kocaeli ve civarı yerle yeksan olmuştu haberini aldık televizyonlardan , bursa sehri ufaktefek sıyrıkla atlatmıştı o geceyi ama ertesi gün çarsı pazar devlet dairesi fabrika dükkanlar belki açıktı ama hepimiz haberleri takip ediyorduk televizyondan işte o an televizyondan bir haykırış ” devlet yok kimse yok lütfen su gönderin allah rızası için ” diyen o adama kitlendi herkes , ilk önce bizim dukkan komşusu marketçi levent abi fırladı ”dukkandaki butun suları alın” diye gözyaşlarını tutamıyordu ağlamaklı , eski bir minibus var bende doldurduk içini etraftan tüm esnaf bunuda al , bunlarıda koy lazım olur diyordu ,gözlerim yaşlı tamam koyun işte artık allaha emanet götürecegim oraya dedim , her deplasman minibuste bursaspor bayragı asılırdı , birisi türk bayragı verdi , bunu as araca dedi. yola cıktım, yalovayı gecerken hadisenin büyüklüğü anlaşılıyordu.degirmendere istikametinde polisler durdurdu aracı ne var ne taşıyorsun diye, su ve temel ihtiyaç var kocaeliye gidiyorum dedim , buraya daha acil dediler indirdik malzemeleri , o esnada gençler yardım ediyordu birisi kardeş plaka 16 bursadanmı evet dedim. genç şunu dedi , ”İLK SİZ GELDİNİZ ” daha sonra akın akın 16 Plakalı araçlar yardım konvoyları ile ulaştılar bölgeye. daha sonra hiç unutmam KOCAELİ futbol takımı Bursaya maça geldi biz artık onlara depremin cocukları, depremin takımı dedik. bize ne derlerse desinler, isterlerse küfür etsinler, sesimizi çıkarmadık ,çıkaramadık, çünki onlar depremin cocukları idi.
Bursa spor taraftarına soruyorum. Kaç tane gol attınızda verilmedi. 90 dakikada girdiğiniz gol pozisyonu ilk yarıda 1 tane onuda dışarı attınız. Penaltı ise Kocaelispor lu futbolcunun dangalaklığından oldu. Başka bir pozisyonumuz yok. Rakip takım topu size bıraktı sizde oynadık sanıyorsunuz. Futbol sahada oynanır, tribünlerde tezahürat ile güzelleşir. Kavga küfür her iki camiayada yakışmaz. Lütfen at gözlüklerinizi çıkarıp maçı bir daha seyredin. Başkanda biraz dikkatli konuşsun
Hadi lan ordan.
matavsın maçı olacaktı patlama yapacaktı. evet müthiş 2 gol kaçırdı. hele soyunma odasına 1-1 gireilecekken. kimine göre 900 bin kimine göre 1.800 bin euro adama helal olsun. kulübede kırmızı görüp 3 haftalık tatili de kaptı. bizim çok bilmiş yalamacı tayfalar ne diyordu savunmayı yoruyor kendine çekiyor orta sahamız atıyor 🙂 hay allahım ya. komedisiniz komedi. matavs gol gol gol şampiynluk geliyor :))
Gerçekçi bir analiz olmuş. Hele motivasyon konusunda çok çok haklı. Hakemi, İsmail’in yokluğunu bir kenara bırakalım. Bizde gerekli hırs ve istek olsaydı biz bu ezikleri her türlü yenerdik. Neyse, nazarlık diyelim.
Öyle oldu böyle oldu,o formsuz bu formsuz ,bunları bizde görüyoruz,günahım kadar sevmem Kocaelispor u,ama mantel olarak DAHA HAZİR VE DAHA İSTEKLİYDİ KOCAELİ,diye bir ekleme yapsaydın keşke Tarık bey
ÇİNGENELER…