Kazanır da geliriz

16 Mayıs 2010 Bayramı’nın ardından geçen 1 yıllık sürede Bursaspor ile tarihi anlara ve tarifsiz duygulara şahitlik ettik… 17 Mayıs’taki kupa törenini, tüm Türkiye’ye ve uydu aracılığıyla dünyaya canlı anlatırken yaşadığım o haz, gurur ve coşku sesime yansımıştı… Kaptan Ömer Erdoğan ve Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam ile bütün takım o anlamlı kupayı havaya kaldırırken, “İşte şampiyon, işte Bursaspor” diyordum mikrofondan… Şampiyonlar Ligi’nin o müziğini 6 kez canlı olarak duyduğumda tüylerim ürperdi her seferinde… Atatürk Stadı’nda, Ibrox’ta, Old Trafford’da, Mestella’da… Hele o Manchester United’ın dünyaca ünlü stadında bin Bursaspor taraftarının 70 bin İngilizi nasıl susturduğunu hatırladıkça hem gururlanıyorum, hem de duygulanıyorum! Sonra da Allah’ıma şükrediyorum… 25. yılına girdiğim meslek hayatımda 48 yaşına basan yeşil beyazlı kulübün en tarihi anlarına canlı tanıklık eden şanslı gazetecilerden biri olarak, yarınki maç için yine çok inançlıyım. BELAoluRUS Zaten ilk maçtan sonra gazetemize attığımız başlık çok konuşuldu: Gomel’e Belaolurus! Evet, şimdi yarın akşam Gomel’e bela olma zamanı… Hem de ne bela… Bir kere şunu ortaya koyalım: Her türlü galibiyet ve beraberlik play-off vizesi getirecek bize. 2-1’lik yenilgide maçın uzayacağını düşünmek bile istemiyoruz. Hani o stresi çekmek istemeyiz ama; 3-2, 4-3, 5-4 gibi tek farklı bol gollü yenilgiler bile bize tur atlatacak. Bu ne demek? Gomel’in sahasında kazanmak için risk alması demek… Yani, golü daha çok düşünerek sürekli oyunu bizim yarı sahamıza yıkması demek. Gomel ilk maçta savunmayı daha çok ön planda tutan bir takım görüntüsündeydi. Gol yemeden en az 1 gol atmak zorunda oldukları için mecburen savunmalarını biraz daha ileriye çıkaracak. Bu durum da bizim deli fişek forvetlerin ekmeğine yağ sürer… Öncelikle şunu belirteyim ki; Maça 4-4-2 değil de, 4-2-3-1 sistemiyle çıkacağımızı tahmin ediyorum. Sağdan Volkan, solda Ozan ve ileride Sercan gibi hızlı ayaklara, Batalla gibi gollük paslar atabilecek kapasitede, kreatif bir maestro gerek… Yoksa dörtlü orta sahanın ortasında Kirita-N’Diaye veya Svensson-N’Diaye ile başlar ve ‘Süper Bücür’ü kulübede oturtursak, ani atak taktiğini uygulayamayız. Tabii ki bunlar benim öngörülerim. Her zamanki gibi takımın ciğerini bilen ve bu ekibi kuran Ertuğrul Sağlam, en doğru şablonu oluşturacaktır. Sonuçta, her ne olursa olsun; Timsah yarın Gomel’de ilk golü atarsa, farklı bir galibiyetle bile Bursa’ya dönebilir. Ama ilk golü ağlarımızda görsek bile paniğe kapılmadan ve oyun disiplininden taviz vermeden rakibe havlu attıracak gole ulaşmak için savaşmalıyız. Gerekirse ilerleyen dakikalarda Turgay Bahadır ile forvet takviye edilerek, kanatlardan bindirmelerle forvet hattı beşlenebilir. Zaten bizim hedefimiz bu turu değil, play-off’u da geçip dörtlü gruplara kalmak olduğuna göre; Bu turun adı; zafer değil, görevin başarıyla yerine getirilmesi olacaktır.

 

Serkan Yetişmişoğlu

Bursa Gerçek

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu