Kayıp mı, kazanç mı?

Ligin en ısrarlı şekilde hücum futbolu oynamaya çalışan takımına karşı bir maç oynadık.

Çıkan ilk 11’de tek defansif orta saha görünce korktum açıkçası. Çünkü iyi hücum yapan bir takıma karşı tek çapa kalemizde sayısız tehlike anlamına gelebilirdi. Nitekim rakip bol sayıda etkili pozisyon buldu. Bizim de rakibin açık futbol anlayışı nedeniyle ataklarımız olmasına rağmen rakip kadar etkili olamadık.

İkinci yarıdaki Kubilay, Bilal değişikliğini anlayamadım. Kubilay gibi bir oyuncuyu bir hafta kanatta oynatıp, diğer hafta 18’e almayıp, sonraki hafta oyuna sonradan sokup, bir sonraki hafta erkenden çıkartarak mı yoksa ısrarcı olarak mı kazanırız bunu düşünmemiz gerekiyor. Bakalım bir sonraki maçtaki akıbeti ne olacak? Hadi diyelim Kubilay’ı çıkardık, Bilal’i almak olmadı. Hoca ilk yarıdaki tek defansif orta saha oyuncusu sebebiyle verilen açıkları kapatmak için böyle bir hamle yaptı lakin yapması gereken bana göre Ertuğrul‘u alıp Şamil‘i, yahut Erdem‘i alıp Serdar Kurtuluş‘u orta sahaya çekmek olabilirdi. Yine Jorquera‘yı oyundan alıp hızlı bir adam daha oyuna ilave edip rakibin açıklarını değerlendirmeye gitmeyi denemek taktiksel açıdan daha mantıklıydı.

Netice olarak maçın sonucuna bakınca puan durumu itibariyle 2 puan bıraktık, oynanan oyun itibariyle 1 puan aldık diyebiliriz. Her maç bir tane sırıtan, maçı sırtlayan oyuncumuz olurdu. Bu maçta en iyi oyuncu rolünü Merter, defans hattı ve Harun bölüştü diyebilirim. Defans hattı üzerine düşeni yaptı, hücum hattı sınıfta kaldı diyebiliriz. Önümüzdeki milli ara umarım formsuz olan Del Valle, DenizBilalSercan gibi oyuncuların kendini toparlanmasına yardımcı olur. Bu kısıtlı kadroda herkese ihtiyacımız var.

 

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu