Kalan 10 hafta Sırat Köprüsü gibi
Bursadabugün.com Spor Yazarı Serkan Yetişmişoğlu'nun köşe yazısıdır.
Ne yalanlar gördü bu camia yıllardır!..
Ne La Fontaine’den masallar, ne teraneler, ne martavallar…
Ah ahh!..
Özlüce’nin duvarlarının dili olsa da konuşsa!..
Neyse…
Hani, ünlü çocuk romanının bir kukla kahramanı vardır.
Geppetto Usta‘nın ağaçtan yaptığı kukla Pinokyo’dan bahsediyorum.
BURNU UZAYAN PİNOKYOLAR…
Hikayeye göre, Pinokyo’nun “yalan” söyledikçe o tahta burnu uzuyordu.
Oysa;
Bursaspor’da, yıllardır süslü yalanları diline dolayıp, bazı göz boyayan kişilerin burnu değil de, elleri(!) uzamıştı!..
(Yarası olan gocunsun!)
Ama artık, yeşil-beyazlı camiada Pinokyo devri kapanmıştır/ kapanmalıdır diye düşünüyorum.
ACI GERÇEKLER DEV BİR KULE
Malum…
Mali gerçekler, dev bir kule gibi duruyor ortada…
Ben diyeyim New York Empire State, siz diyin Malezya Petronas İkiz Kuleleri…
Ayrıca…
Bu sezon yaşanan sportif başarısızlık ve oluşan tehlike ise, 59 yıllık kulüp tarihinin en büyüğü…
Tıpkı, ünlü yazar Ernest Hemingway‘in “Çanlar kimin için çalıyor?” romanı gibi…
Evet, gerçekten tehlike büyük!..
SIRAT KÖPRÜSÜ GİBİ…
Kalan 10 hafta, adeta Sırat Köprüsü gibi…
Eyüp maçından sonra da vurguladığım gibi;
Allah’tan, pazartesi günkü Balıkesirspor maçı haftaya pazar gününe kaydırıldı da, Mustafa Er, rahat bir nefes aldı.
Yoksa, 10 günde 3 maç yapacaktı Timsah…
Sakatların düzelmesi ve oyunculara mental yönde rehabilitasyon uygulanması için önümüzdeki 8-9 gün çok önemli ve değerli…
Er, İstanbul dönüşü cuma günü yenileme çalışması yaptı.
Bugün de çalışıyorlar…
Pazar günü yapılacak 1 günlük izinden sonra Timsah, pazartesiden itibaren Bal-Kes maçı için hazırlıklarına devam edecek.
EYÜP MAÇI ÖLÇÜ OLMAZ
Bu noktada;
Eyüp maçının “takım oyunu” açısından ölçü alınamayacağının altını çizmek istiyorum.
Zira, 10 önemli eksikle 1-0’ın altından kalkmak kolay değildi.
Ama mutlaka, bireysel açıdan bakıldığında; Mustafa Hoca’nın, bazı oyuncularla ilgili önemli veriler topladığını düşünüyorum.
Şunu da vurgulamakta fayda var:
7 isim; Bifouma, Enver Cenk Şahin, Joao Pedro, Yusuf Türk, Berat Altındiş ile cezası biten İsmail Yüksek ve Furkan Emre Ünver takıma dönüyor.
Sakatlıkları bulunan Massimo Bruno ve Vefa Temel‘in de bir süre sonra takıma katılması bekleniyor.
PİRE İÇİN YORGAN MI YAKALIM?
Bu tabloya rağmen;
“Yok abi ya; bu takımdan bir şey olmaz” diyenler var.
Bana da yazıyorlar.
Ama ben de hep diyorum ki;
N’apalım yani, bazı oyunculara kızıp da armaya arkamızı mı dönelim?
Benzetmede hata olmaz:
Pire için yorgan mı yakalım yani?
Hep, ‘Umuttur Bursaspor’ diyorsak, camia olarak bu kritik günlerde kendi kendimizin moralini bozmaya gerek var mı?
Tabii ki, eleştireceğiz.
Zaten bizim işimiz bu…
Ama, bu ortamda, “yapıcı eleştirici” yapılması gerektiği görüşündeyim.
Zaten…
Bursaspor, birkaç galibiyet alsa, camia daha fazla kenetlenecek ve daha çok armaya destek verecek.
KENTTE SEFERBERLİK ZAMANI
Ama işte, bu hareketi takımdan beklemeden, kentin; işaret fişeğini kendisi atarak hareketlenmesi gerek.
Balıkesir maçından itibaren de bu seferberliğe başlamak lazım.
Karşılaşma, 20 Mart Pazar günü saat 4’te Timsah Arena’da…
Tam da ideal maç günü ve saati…
O nedenle;
Dernekler, STK’lar, bütün gruplar, ilçeler, özetle; tepeden tırnağa kentin tüm katmanları, hemen aksiyon almalı…
Stadı doldurma, bilet transferleri gibi, maddi ve manevi anlamda somut hareketlere imza atılmalı…
ARTIK BAHANE DE KALMADI
Artık, aşı karnesi, HES kodu sorgulaması ve 12 yaş altına statlara girme yasağı 3 Mart itibariyle bittiğine göre, bahane de kalmadı.
Buna göre;
Passolig uygulaması üzerinden alınan biletlerde, HES kategorisi aktif olmuyor ve satış işlemleri pandemi öncesinde olduğu gibi normal olarak devam ediyor.
GÜN MORAL VERME GÜNÜ
Yani, camiada herkesin, gücü oranında taşın altına elini koyma vakti…
Eğer, meseleye böyle bakıyorum diye, bana Polyannacı diyenler olursa, varsın desinler.
Evet, ben iyimserim…
Çünkü;
Gün moral bozma, asıp kesme değil, moral verme günüdür!
Geçenlerde de yazmıştım:
Savaşa giden askere, kendi memleketinden birileri;
“Siz bu savaşı kazanamazsınız!” derse, o askerin hali, morali nice olur?
Açıkçası;
Sezon başından beri, çok şeye ve kişiye kızdık!
Kızgın olmakta da yerden göğe kadar haklıydık!
Çok da eleştirdik!
Ama gelin görün ki;
Bugün, artık durum değişti.
Zira, öfkemizi takımdan çıkarmanın kime, ne faydası olur ki?
YARAYA NASIL MERHEM OLABİLİRİZ?
Hastayı iyileştirip, oksijen çadırından çıkarmak için tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz.
Moral açıdan çöküntü içinde olduğu söylenen gruba; nasıl bir ses, bir nefes olabiliriz, yaraya nasıl bir merhem sürebiliriz, onun için kafa patlatmalıyız.
Çünkü, son pişmanlık fayda etmez!
Öyleyse, yarın çok geç olmadan; hemen şimdi!..
Ya ne olur tüm taraftarları maça davet eden söylemlerde bulunmayın.Bu takımın öyle şaşalı bi atmosferi kaldırabilecek kalitesi yok.Zaten yıllardan beride öyle.Kazandığımız herhangi bir kırılma maçını hatırlayan var mı?Az ama öz taraftar gelsin yeter.Yani takıma beklenti yüklemeyin.Daha az stresli ortamda daha iyi sonuçlar alırız gibi geliyor bana…
bruno ve enver cenk hücum anlamında bize katkı sağlayacak, bifouma da alışmıs olacak. mustafa hoca da takımdaki ölü toprağını biraz olsun atarsa, gelecek seri galibiyetlerle ligde kalmak neden olmasın…
10 maçta 6 galibiyet ve bu kadroyla
Allah yardımcımız olsun.
Yine de umut etmekten başka çaremiz yok.
Son ana kadar sahip çıkmamız gerekiyor.
Yaraya nasıl merhem olunur biliyor musunuz. Kalede erhanı savunmada luka capanı orta sahada burağı forvette prdroyu ofosuyu oynatmayarak. Hücumumuz bifuma enver cenk şahin ve bruno forvetede beratı koyarak. Savunmada zalazar furkan emreyi oynatarak. Kalede canber savunmada zalazar furkan orta saha ya burağın yerine gençlerden biri mi olur bilmem. Ama burağa artık formayı vermeyin. Tuuğbey kerem kök vefa temel bruno bunlar tercih edilmeli. Bizim forvetimiz de berat altındiştir. Kurtulun artık pedrodan ofosudan erhandan buraktan ismailden onurdan bak bakalım neler oluyor
Bruno cenk birdaha sakatlanmazlar sa .biz dusmeyiz düşecek 4. Takım belki inanmiycaksiniz ama tuzlaspor olacak.
Onur Atasayar ile Namık Alaskorov un da bu takımda olmaması lazım. Yukarıda sayılanlarla beraber geriye kim kalıyor diyeceksiniz. O zaman da siz haklısınız. Kalanlarla bu iş olur mu bilmem ama benim ümidim çok kırıldı ve hemen hemen hiç kalmadı. Yani nedense Balıkesir maçını da kazanamayacakmışız gibi bir his var içimde.