İşte o muhteşem an!
14 Eylül 2010 ve Bursa Atatürk Stadı'nda Şampiyonlar Ligi müziği yankılandı.
2009-2010 sezonunda elde edilen Süper Lig şampiyonluğu Bursasporumuzu 2010-2011 sezonunda doğrudan Şampiyonlar Ligi gruplarında mücadele etmesini sağladı.
İşte Bursa‘da oynanan ilk Şampiyonlar Ligi maçı öncesi…
Tüylerim diken diken oldu ya… O yıllar Makedonya’nın başkenti Üsküp’te Bursaaspor’umuzun Şampiyonlar Ligi maçlarını yalnız başına izliyordum, biraz hüzünlü bir o kadarda gurur verici. O günleri tekrar görsek keşke.. Bu sefer stadyumdan izlemeye çalışacağım…
Hiç değmez kardeşim ta oralardan kalkıp bu şantiye görünümlü ucube statta maç izlemeye. O etrafı torbacı kaynayan Atatürk stadı (hatta şu anki hali) bile bu ucubeye bin basar.
Gözlerim doldu, o anları hatırlattığınız için teşekkürler.
Nasıl unuturum Valencia maçı… Sırf bu maç için 1 sene fazladan üniversite okudum.
Maç günü üniversitenin İngilizce sınavı var, geçsem 1 sene atlıyorum, gitmedim.
Biletlerin satışa sunulacağı akşam Eskişehir maçı var, Sercan gol attığında biz bilet kuyruğuna girmiştik bile.
Akşam 8-9’dan sabahın 10’una kadar gişede nöbet tuttuk.
Eylül ayazını içimizde hissettik ama kimsenin aklına bırakıp gitmek gelmedi.
Sabahın 7’sinde simitçi abimizin bizi gördüğündeki sevincini unutamam. Biz de aynı sevinci yaşadık tabi donmuşuz açız. Koy termosa çayını kahveni gel 🙂
Her şey bir yana, belki de tarihte ilk ve tek olarak kalacak bir deneyimi yaşamanın mutluluğu paha biçilemez.
Torunlarına anlatmak derler ya, tüylerimiz bir ömür diken diken…
hey gidi Atatürk stadı…
Atatürk kelimesine bu kadar tahammulleri yok hemen eksilermişler. Gerçekten konya olduk yobazlık konusunda da takım olarakta en kötütü beyin olarakta…
kardeşim, kimsenin Atatürke karşı olduğu yok. bu ülkenin %90’ı zaten Atatürkçüdür. insanların öfkesi ve isyanı,
Atatürkü istismar edenlere ve,
Atatürkçülüğü kendi tekellerine alanlara…
Oradaydım ,yıllardır özlemini çektiğimiz tabloyu gururlanarak yaşadım.İnşallah tekrar nasip olur.
Allah ım bi daha nasip et ne olur rabbim bi kez daha yaşansın bu gurur vallaha tadi damağımızda kaldı
Oradaydım rabbim tekrarını nasip etsin inşallah
Kıllarım şaha kalktı
Sadece kılların mı?
ATKILARIMIZDA ŞAHA KALKTI 🙂
Belli ki senin uçkurların da şaha kalkmış. Yazık, nasıl insanların arasında yaşıyorsak… İçiniz dışınız fesatlık.
Hey gidi günler hey! Ne çabuk geçiyor yıllar. O günden bu yana tam 8 yıl geçmiş. Bir o zamanki takıma bakıyorum, bir de şimdikine. O zamanki Bursaspor şimdiki Bursasporla oynasaydı en az 3 tane atardı herhalde.
Mabedimiz Atatürk Stadyumunda o müziği tribünden dinlemek o kadar muhteşem bi duyguydu ki anlatamam. Tüylerim diken diken oldu duygu doldum.. Teşekkürler Bursaspor şampiyonlar ligi müziğini Bursa Atatürk Stadyumunda bize dinlettirdiğin için
ya bırakın bu işleri
Dünle beraber gitti cancağzım,
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım…
Mevlana Celaleddin Rumi
sana katılıyorum arkadaşım. geçmişle yaşanmıyor maalesef. çünkü hayat devam ediyor. geçmişten dersler çıkarıp, önümüze bakmak zorundayız.
% 100 doğrudur diye bir iddiam yok. ayrıca katılan olur, olmaz buna da saygı duyarım. benim geçmiş ve gelecekle ilgili düşüncelerim şöyle.
GEÇMİŞ :
a- kazandığımız şampiyonluk bir plan ve projenin ürünü değildi. o sezon, 100 senede bir gerçekleşecek şeyler oldu. koskoca bir zincirin bütün dişlileri bir birine uydu.
b- camia olarak başarıyı adil bir şekilde paylaşamadık.
c- bir şampiyonlukla büyük takım havasına girdik. sonraki yıllarda gelen 2.lik, 3.lük, 4.lüklere burun kıvırdık. anderletch ve twente yenilgilerini dünyanın sonu gibi algıladık. oysa o mağlubiyetler bizim markalaşmaya giden yolda ödememiz gereken bedellerdi.
d- o dönem yazıcı-sağlam ikilisinin tek hatası kadro mühendisliğindeki yanlışlarıydı. bunlar düzeltilebilirdi ama medya ve taraftar bu konuda çok acımasız davrandı. yazıcıya ültimatomlar verildi, istifaya davet edildi, protesto amaçlı tribünler boşaltıldı.
e- bu arada şampiyonluk bizim potansiyelimizi ortaya çıkardı. gücümüz istanbulu korkuttu. sahibi oldukları ”futbol pastasına!” başka ortak istemiyorlardı. çünkü geçmişte Trabzonspor’dan çok çekmişlerdi. yeni bir tehlike olan Bursaspora tahammülleri yoktu. bizi durdurmaları gerekiyordu. içimizdeki uzantıları ile taraftarı böldüler ve kulübe karşı kışkırttılar. güçlenmeye başladığımızda kadrolarımızı dağıttılar. (fernandao, şener,ozan, volkan)
GELECEK :
a- başarı konusunda deneyimliyiz. tesadüfi başarıların kalıcı olmadığını gördük.
b- öncelikle kurumsallaşmayı hedef almalıyız.
c- bu konuda samet hoca ve vakıfköy bizim en büyük şansımız.
d- teknik adam ve kadro istikrarı, sabır, saygı, sevgi, destek, birlik, beraberlik, tribün gibi tribün! en etkili ilacımız.
e- aksi ise söylemeye dilim varmıyor. ”kaos, kargaşa, patinaj, gürültü, patırtı, vs, vb”
11 yaşındaydım şuan 19 yaşındayım ölmeden rabbim bir kez daha görmeyi nasip etse o bana yeter
Spiker de ne güzel konuşmuş bee
Saat 21:45 te tum sehirdeki hoperlorlerden sampiyonlar ligi muzigi calsa sehir yankilansa herkes bi noluyoruz lan dese mumkun degil ama hayali bile guzel.
Bence bu stadi birakmayacaktik! yillar cabuk geciyor! Su stada geri donelim…
Mactaytik oglumla birlikte dayanamayip aglayinca cok sasirmisti benmi bisey yaptim diye. Dusme macindada sampiyonluk macindada turkiye kupasini aldigimizdada sampiyonlar ligi macindada ordaydim. Onlarin bu duyguyu anlamasi imkansiz.
Oradaydım, inanılmazdı…
oradaydık, birlik beraberlik vardı. şimdide olmalı. butun gruplar kale arkasında sıkış tepiş toplanmalı