İbrahim Hoca yapayalnız!
S Medya Spor Müdürü Süha Gürsoy'un bugün Bursa Hakimiyet Gazetesi'nde yayınlanan Bursaspor - Altay maçı değerlendirmesidir.
Ligin boyunun kısaldığı dönemde Bursaspor Eskişehirspor‘dan sonra bu kez sahasında Altay‘a takıldı. Yeşil-beyazlılar 2-0 geriye düştüğü maçta beraberliği zor kurtardı ve bu sonuçla zirveden bir adım daha uzaklaştı.
İlk 45 dakika Eskişehirspor maçı gibiydi…
Bursaspor daha maça ısınamadan kalesinde golü gürdü…
Takım o kadar kötüydü ki, neresini tutarsan orası elinde kalıyordu…
Kadronun en kreatif ismi Serdar Özkan biraz kıpırdadı, sonrasında kendisini sedye ile saha dışına çıkarken buldu…
Hemen ekleyelim, Özer’in uzun süreli yokluğunda bu sakatlık ilerleyen haftalar için hiç de iyi olmadı…
Serdar’ın sakatlandığı sıralarda takım geriye düşmüş, moraller yerle bir olmuştu…
Ardından Altay‘ı iki farklı üstünlüğe taşıyan gol geldi…
Golden önce Kappel‘in yaklaşık 1 metrelik ofsaydını tecrübeli yardımcı Emrah Ünal ‘es’ geçti…
Bayrak kalkmadı, takım 2-0 yenik duruma düştü…
Eğri oturup, doğru konuşalım…
İbrahim Üzülmez saha içine girip hakem Burak Şeker‘e ve yardımcılarına kükremekte haklı…
Çünkü arkasına bakıyor, lobi anlamında kendisine destek veren, Riva‘da TFF genel merkezinde ağırlığını hissettiren yönetim kademesinde bir Allah’ın kulu yok…
Bu anlamda yapayalnız, tek başına İbrahim Hoca…
Bursaspor eğer bu gole sesini çıkarmazsa kimse kusura bakmasın Özlüce‘de…
Takımın hakkını bugün korumayacaksanız da hangi gün koruyacaksınız…
Hele ki bir rakibiniz tesis tesis ziyarette bulunurken…
Neyse, biz devam edelim konumuza…
Recep’in ortası ve sonrasında Yevgen Seleznov‘un kafasıyla gelen ilk gol ve ikinci yarının hemen başında Kubilay’la skora denge getirilmesi Altay’ın ritmini bozdu…
Tam bitirici vuruşun yapılacağı dakikalarda beklenen üçüncü gol gelmeyince geride kalan yaklaşık 40 dakika bitmek bilmedi…
Zaten taktik anlamda üretkenlikten uzak takım tam anlamıyla panik havasında tamamladı oyunun geri kalanını…
Bu arada takım gol ararken ve forvet hattının çoğalması beklenirken, Üzülmez‘in Seleznov-Ali Akman değişikliği anlam bulmadı…
Ve maç hiçbir Bursasporlunun arzulamadığı şekilde beraberlikle sonuçlandı…
Şimdi şöyle bir durum var…
Lig artık bitiyor, bu işin şaka kaldıracak bir yanı da yok…
O zaman bu puan kaybının da izahı yok…
Kusura bakılmasın ama Özlüce‘de şöyle bir hava hakim…
Maçlar oynanılmadan kazanılmış gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor… Bu takımın altına dinamit koymakla eş değer…
O nedenle lig bitene kadar iş ciddiye alınmazsa, Süper Lig sabun köpüğü gibi avucun içinden uçup gider…
Sleznov sakatlandı nasıl gazetecisiniz anlamadım. Nasıl maç izliyorsunuz . Baldırını tutarak dışarı çıktı. BUrsasporun en büyük düşmanı BUrsa basınıdır.
seleznov tamam iyi güzelde 70’den sonra şişiyor kalıyor. ben olsam 70’den sonra çıkarır ali akman’ı alırdım.
Öyle ya! Ali Akman 2-3 dakikalık oyuncumu? Geçen hafta da öyle oldu. Bu çocuğu oyuna girmeye değer buluyorsanız niçin daha önce değil. Seleznov en fazla 60 dakika oynayabilir. Al son 30 dakika Ali Akmanı. Onun oyun gücünü daha iyi anlarsın. 2-3 dakikada ne anlaşılır ki? Daha önceki bir maçta, galiba BB Erzurumspor ile kupa maçı idi, daha uzun süre oynadı, kısa boyuna rağmen kafa ile gol attı. Kendisine fırsat verilirse 2. Volkan Şen olabilir.
Altay karşısına sözüm ona çift santrfor ile çıktık: Seleznov ve Kubilay Ben de zannettim ki Hoca averajla BB Erzurumspor’un üzerine çıkmak için farka gitmek istiyor, Sonuç hayal kırıklığı!
Renktaşım çok haklısın… nefesi bitiyor adamın, zor ayakta kalıyor.
Ben de 70 de akmanı alarım da alışsın çocuk.
Bu anlayışla giderse ıbrahim hoca daha çok yalnız kalacak.
Çünkü takımı iyi hazirlayamiyor.
Takım oyuna piknik maçı yaparmis gibi çıkıyor.
Daha sonra takımın aklı başına geliyor fakat artık iş işten gecmis oluyor.
Sanırım mevcut kadro ve teknik ekibin teknik taktik anlayışı superlige doğrudan yükselmek için maalesef yeterli gelmeyecek.
Bıraksın gitsin demek çok yanlış olur.
Bize dusen herbirine destek verip hedefe ulaşmaktır.
Teknik ekibin kendine kalıyor ki inançları varsa devam ederler yoksa alternatiflere bakılır.
Mevcut oyun anlayışı değişmelidir.
Taktik anlayış da tff mhk ve özellikle hakemleri dikkate alacak şekilde guncellenmelidir.
Akşamki maçta da hep beraber gördük ki hakemler maçın sonucuna kasitli olarak etki ediyorlar.
Bunu yaptıran da tff ve mhk.
Bizim Super lig e dönüşümüzü engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Bunları engellemenin tek yolu maçların ilk otuz dakikalarında gerekli skoru elde edip hakem hatalarını boşa çıkarmaktır.
Ibrahim hoca halbuki bu konularda çok tecrübeli fakat verdiği taktikler hakemlerin ekmeğine yağ sürüyor.
Bu kafa yapisi değişmeli.
Biz Bursaspor uz..
Maca başlar başlamaz rakibi ablukaya alıp gereken golleri bulacağız.
Başka yolu yok.
Aksi halde yan hakem ofsaytı es geçer,orta hakem kartları vermez tff kandil gecesine mac koyar,mhk bilinçli olarak hakkimiza girecek hakemleri gorevlendirir.
Yaparlar da yaparlar.
Ibrahim hoca ve teknik ekip.
Akşamki iki puanlık kayip tan sonra artık diyecek hiç bir sözünüz kalmadı.
Ders çıkartacağız gibi mazeretlerle hiç girmeyin ve kalan maçların hepsini kazanın.
Artık hikaye değil iş uretin.
Helal ibrahim hocam 40 yıllık bursasporlu gibisin yönetimin yapması gerekeni sen tek başına hakemlere dikilerek gösterdin,ne sarı karttan nede kırmızı kattan korkmadan hakemlere dikilmen bizleri mutlu etti,yedek kulübesinden çıkmaz bana ne diyebilirsin ama yapmadın koca yürekli adam
Gerçeklerle yüzleşmek lazım. Takım maddi sıkıntı içerisinde. Başkan her defasında bunu tekrarlıyor. Maddi kaynak yaratacak elimizde birşeyimiz yok. Darboğazda ve kısıtlı imkanlarla bu yarışı sürdürmeye çalışıyoruz. Futbolculara zamanında söz verildiği gibi ödeme yapılamayınca adamlar da rölantide piknik yapar gibi top oynuyor. İki gol yiyince aman en azından durumu kurtaralım diye o saatten sonra bastırıp anca iki gol atarak bir puanı anca kurtarabiliyoruz. Kimse kusura bakmasın adamların aldığı para geçim parası, vermezsen böyle isteksiz oynar. Ne demişler “Ne kadar ekmek, o kadar köfte”. Olan yine bize, taraftara oluyor… Ümit dünyası işte.