Görünmez kahraman Ömer!

Bursaspor, İzmir'de Altay önünde sadece kupada turu geçti… 'Sadece' diyorum, çünkü ortadaı ne futbol vardı, ne de iki lig farkının getirdiği güç ve tecrübe farkının sahaya yansıması!.. Maça birazdan gireriz.. Önce şu tespiti yapalım.

ALO BATALLA YETİŞ! Yıllar önce vatandaşın derdini çözen gazeteci-TV programcıları vardı… Hatta şöyle de bir slogan meşhur olmuştu: "Başın düşerse dara, Alo Sedat'ı ara" gibi.. (Gazeteci 'Alo' Sedat Öztürk abimizi de rahmetle anıyorum). İşte Bursaspor da İzmir'de Altay önünde aynen bu duruma düştü… Kupada 16 takım içindeki tek 2. Lig ekibini çeken yeşil-beyazlılar, bu avantajını, son 9 dakika hariç, nedense değerlendiremedi. Tamam, zemin kötüydü, sakatlanmak an meselesiydi, eyvallah da… Açıkçası bu kadar isteksiz ve pozisyon fakiri bir takım beklemiyordum Alsancak Stadı'nda… Allah'tan Bursaspor'un çim uzmanları maç gecesi İzmir'e gelip sahaya müdahale etmiş. Yoksa karşılaşma patates tarlası gibi bir yerde oynanmak zorunda kalacaktı!

KAPTANA DUACIYIZ Hatta Kaptan Ömer Erdoğan 62'de zeminin azizliğine uğradı ve neredeyse maça devam edemeyecekti. İyi ki de devam etti. Çünkü, o dakikada Bursaspor'un sadece 1 oyuncu değişikliği kalmıştı ve Ömer çıksa, büyük ihtimalle İbrahim veya Taha Can oyuna girecekti. Hal böyle olunca da, Altay'ın kilidini açan Batalla oyuna giremeyecekti. Şimdi anladınız mı, Ömer'in nasıl fedakarca maça devam etmesinin önemini!.. İşte onun için 35 yaşındaki tecrübe abidesi Kaptan, belki de ağrılar içinde maçı tamamladı ve gemisini terk etmedi. Sonuçta, 71'de oyuna Okan'ın yerine giren Pablo Batalla da 81 ve 90+2'deki iki sihirli dokunuşla tabelayı değiştiren isim oldu.

AKLIN YOLU BİR Aslında ilk 11'i 3 isim dışında tahmin etmiştim. Ozan Tufan'ın sağ bek, Hakan'ın sol bek oynayacağını, Musa'nın göbekte, Okan Deniz'in forvette ve arkasında da Sestak'ın görev yapacağını öngörüyordum. Ferhat götürülmeyince Murat Yıldırım sağda, Forsell de solda forma giydi. Bangura ise son 2 maçta 18'e dahi alınmadığına göre, 'yolcudur Abbas, bağlasan durmaz' durumu tecelli edecek sanırım. Ancak Sağlam, Bugsaş maçından aldığı ders ve tecrübesi gereği kulübeyi 'sağlam'a almış.. Hamle için, İbrahim, Pinto, Batalla, Vederson, Tuncay, Taha Can ve Yavuz'u yanına oturtmuş. Nitekim, sahada, üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi gezinen ve pozisyona bile girmekte zorlanan 11'i görünce devrede, Hakan ve Musa'ya kementi attı. Zaten, 35. dakikada twitter hesabımdan, Musa'nın çıkması gerektiğini, yerine Pinto'nun girip, Sestak'ın sağa, Murat'ın ön liberoya geçmesi gerektiğini yazmıştım. Aklın yolu bir; Ertuğrul Hoca da bu görev değişikliklerini aynen yaptı. Hakan'ın hatalarına dayanamayıp, defansın soluna da Vederson'u yerleştirdi. Ayrıca Aslantaş'ın sol bekte neden bu kadar hatalı ve verimsiz oynadığına da anlam veremedim açıkçası… UEFA'daki Kupio maçında oyuna girip golünü atan Ozan Tufan, çalışkanlığı ve enerjisiyle bek alternatifi olarak kulübeye girerse şaşırmam. Ancak Basser gibi özgüvenle ileri çıkıp, sağ kanattan etkili ortalar yapma konusunda daha çok çalışmalı… Zira, ilk 45 dakikada net pozisyon olarak, sadece Okan Deniz'in aşıramadığı top ve Sestak'ın şutu vardı.

İKİ SİHİRLİ DOKUNUŞ İkinci yarıdaki 2 hamle de bekleneni veremeyince, neredeyse 9 kişiyle geriye yaslanan Altay da umutlanıp daha bir umutla kalemize gelmeye başladı. Allah'tan, Nazilli'den sonra yine 2 güzel kurtarışa imza atan kaleci Harun Tekin, Carson'un yedeği olmayı hak ettiğini bir kez daha gösterdi. (Tabii ilk yarıdaki o pas hatasını bir daha yapmamak kaydıyla.) Son 20 dakikada ofans hattını, Sestak, Batalla, Forsell ve Pinto dörtlüsü ile kuran Timsah, 81'de Süper Bücür'ün kullandığı kornerde, N'Diaye'nin kafasına yaptığı asistle hasretle aradığı gole kavuştu. Böylece, Altay'ın 'acaba maçı uzatır mıyım?' hayalleri de suya düştü. Nitekim, İzmir ekibinin son bir umutla; topuyla tüfeğiyle bizim yarı sahamıza geldiği 90+2'de Pinto'nun pasıyla sağdan çizgiye hızla inen Sestak, arka direkteki Batalla'ya 'al da at' diye nefis bir pas uzattı. Tangocu da, meşin yuvarlağı sadece boş kaleye yuvarlayıp bu pası asiste dönüştürdü! İşte o iki sihirli dokunuş ile İzmir'de bir kez daha 'Mutluluğun Pablo'sunu Pablo Martin Batalla ile çizen Bursaspor, 3,5 sezondur yeşil-beyazlı formayı giyen bu küçük dev adamın ne kadar değerli bir krampon olduğunu bir kez daha gördü. Onun için aman bizim maestroyu Allah nazarlardan saklasın! Bakalım, 4'lü grupta deplasmanlı 6 maçı hangi rakiplerle oynayacağız?

PİNTO N'OLUYOR? Sahi unutmadan; Ordu maçında 89'da gelen gol sevincine katılmayan Pinto Efendi, dün de 2. golün başlangıcında rol almasına ve3 adım ötesinde olmasına rağmen, Batalla'yı kucaklamaya giden Sestak ve Forsell'e katılmayıp, Güney Amerikalı kıtadaşını bile kutlamadan arkasını dönüp önüne baka baka yürüdü. İki maçtır bu neyin tribi Sebastian? Varsa bir derdin açık açık çık söyle!.. Yoksa da böyle takımdaşlığı bozan, sessiz protesto havasındaki işlere kalkışma… Seni sırtında taşıyan bu taraftar ve camia, iki dakikada sırtından atmasını da bilir! Bakalım, gittiği çoğu takımda 1 yıldan fazla oynamayan Şilili forvetin durumu nasıl olacak?

AYKUT TURAN'A BRAVO Bu arada Altay'da kiralık olarak forma giyen yetiştiği kulübe karşı ilk kez resmi bir maçta forma giyen Aykut Turan'ı da kutlamak istiyorum. Beyhan Çalışkan'ın sezon başında götürdüğü 19 yaşındaki orta saha, çalışkanlığı ve hırsıyla Ertuğrul Hocasına da güzel bir mesaj verdi. Umarım, bu sezon deneyim kazanır, eksiklerini kapatır ve sezon sonunda takıma dönüp, en büyük dileği olan Bursaspor'da oynama hayaline kavuşur. 800 civarında Bursaspor taraftarını son dakikalarda da olsa skor yönünden mutlu olarak evine gönderen Bursaspor, 7 gün içindeki 3 randevunun ikincisinden de son dakikalarda galibiyetle ayrıldı. Ancak cuma akşamı Eskişehir'deki randevu, Timsah'ın ligi ilk 5 içinde bitirmesi anlamında tam bir test maçı olacak. Basser'in de cezası bitti… Ama benim gönlüm, 6 yabancı sınırlamasını bir şekilde yerli bir alternatifle formülüze edip, sağda Sestak, ileride Pinto ikilisini birlikte oynatmaktan yana…

 

Serkan Yetişmişoğlu

bursadabugun.com