Elektroşok
Turnuva sloganımız aynen devam ediyor, maç bitti ama biz hala bitti demedik. Umutlarımızı 24 saat öteye taşıdık.
Grup aşamasındaki son maçımıza Çek Cumhuriyetikarşısında halk olarak umutlarımız, oyuncu grubumuz ve teknik kadromuz olarak morallerimiz dip yapmış şekilde çıktık. Futbol olarak sahip olduğumuz ekolü bu maçta da gösterdik. Kaotik ortamdan beslendik, oyuncular ve teknik kadronun protestolar sonrası aldıkları gaz ile lazım olan galibiyeti elde ettik.
Kadrodaki temel yanlışlardan İspanya maçındaki değerlendirmemizde bahsettik. Kadroda değişiklik yapma şansımız olmadığından bu şekilde devam etmek durumundayız. Hala turnuvanın en kötü stoper ikilisi ile sahaya çıkıyoruz. En kötü stoper ikilisi derken bunu oyuncu kalitelerinden dolayı değil, birbirleriyle olmayan uyumları ve gerçek mevkileri olmayışı nedeniyle gösterdikleri kötü performans nedeniyle söylüyorum. Performansa gelince eleştiriler sonrası biraz daha silkelenmiş, iyi oynamasak da biraz daha mücadele eden bir takım vardı sahada. Protestolar takım üzerinde elektroşok etkisi yapmış, ölü takım bir nebzede olsa hayat emareleri gösterdi. Şu an durum kritik. Hayata dönüp dönmeyeceği bu akşam oynanacak sonuçlara bağlı. Maalesef yine kendi göbeğimizi kendimiz kesemedik. Turnuva sloganımız aynen devam ediyor, maç bitti ama biz hala bitti demedik. Umutlarımızı 24 saat öteye taşıdık.
Protesto konusuna gelince; bu ülkede sağlıklı her delikanlı hayatının en güzel çağında en az 1 senesini belki de hayatını bu vatana feda ediyorsa, polislerimiz ve askerlerimiz futbolcuların bir gece eğlence mekanında bıraktıkları para ile dahi kıyas edilemeyecek bir paraya hayatları pahasına bu vatan için mücadele ediyorsa, futbolcularımız her biri dolgun ücretler ile yaptıkları iş sebebiyle kendilerine bahşedilen kutsal ülkesini temsil etme onurunu yeterli görmeyip, paradan bahsediyorsa ve bu primlere rağmen kötü mücadele ediyorsa hiç kusura bakmasınlar protesto edilirler. Lakin gerek futbolcuların ailelerini hedef alan, gerekse Fatih Terim‘in doğmamış torununa edilen lafları kabul etmek mümkün değil. Her şeyi ölçüsünde yaşamak zorundayız. Haklı olmak, haksız karşısında her hakka sahip olmak değildir.
