Düşmemek mi, play-off mu?

Geçtiğimiz hafta 3 puan alarak kötü gidişe dur diyen Bursaspor Antalya deplasmanında Serikspor’la oynadığı maçı da kazanarak hanesine adeta altın değerinde 3 puan daha yazdırdı.

Altın değerinde diyorum çünkü transfer tahtasının açılacağı sözü defalarca verildiği için o tahtanın küme düşmemek için mi yoksa Play-Off’a kalabilmek için mi açılacağını değerlendirdiğimiz bu günlerde bizleri umutlandıran bir galibiyet oldu bu.

Bursaspor daha dişine göre rakiplerle oynadığı maçları kazanmaya başladı. Bunun önemini vurgulamıştık. Nitekim de öyle oluyor.

Düşüşte olan rakiplere hayat verme geleneğinin! En azından bu maçlık devam etmemesi de bizi ayrıca mutlu etti.

Oyuna baktığımızda üretkenlik evet yoktu.

Rakip kaleye şut atmadan adeta ilk gelişinde Çağatay’la golü buldu Bursaspor. Sonrasında Berat’ın golü yeşil-beyazlıları rahatlattı.

Eldeki kadro yapımızla çok fazla üretken ve kreatif bir futbol beklemek mümkün değil.

Ancak iyi mücadele, rakibe sürekli baskı, en önemlisi istekli ve iştahlı olmak hepimizin beklediği bir anlayış.

Yeşil-beyazlı gençler haftada bir 90 dakika canlarına dişlerine takarlarsa kendilerine emanet edilen formanın hakkını da ellerinden geldiğince vermiş olurlar.

Tüm şehrin ve camianın omlardan beklentisi bu.

Bursaspor’un mevcut yönetimi de üzerine düşenleri görev üreleri içinde yapma gayretinde olmalılar.

Öncelikle taraftarı tribüne çekmek adına bilet fiyatlarını indirmeliler.

Hazır takım iki de iki yapmışken önümüzdeki hafta önceki maçlara göre daha dolu tribünlere oynamak çok daha iyi olacaktır.

Tabii ki yazı başında belirttiğim gibi transfer tahtası konusunda ne gerekiyorsa da yapmaları önemli.

Zira bu ligden çıkabilmek için transfer şart.

Biz yine galibiyete dönelim.

Genç oyuncuları ve teknik ekibi yürekten kutluyorum.

Ülkemiz ve Bursa için çok anlamlı olan bu günlerde bizlere çok güzel bir hediye vermiş oldular.

Emeklerine sağlık.