Doğruyu bulmak…

Kadrodaki oyunculara,

Önceki performanslarına,

Mevcut form durumlarına bakıldığı zaman;

Ruhsuz ve isteksiz Dzsudzsak’ın,

Yumuşacık Jorguera’nın,

Formsuz Necid’in bu takımın ilk 11’inde olmaması gerektiği herkes tarafından dillendirilen ortak bir fikirdi…

Dün akşam Kasımpaşa karşısında,

İleride hareketli, sağ ve sol kanatlara sürekli destek veren bir Deniz,

Süratli ve formda bir Sercan,

İstekli ve mücadele gücü yüksek bir Emre,

Sert karaktere sahip bir orta saha ile

Çok daha etkili,

İstekli ve futbol oynamaya çalışan bir Bursaspor gördük sahada…

Bu takıma bir de Batalla’nın

Ayaklarının ucunu, beynini, topuklarını ekleyince

Ortaya seyir zevki yüksek,

Futbolcuların sahada,

Taraftarın tribünde bulunmaktan mutlu olduğu bir görüntü çıkıyor…

Öyle ki böyle bir oluşumda,

Geldiği günden beri eleştiri alan Traore bile, takıma katkı veren,

Orta sahada özlenen direnci sergileyen bir oyuncu konumundaydı…

Sonuç olarak;

Sahaya, ruhsuz, isteksiz, mücadele gücü olmayan oyuncular yerine,

İsteyen,

Koşan,

Mücadele eden,

Hareketli bir 11 çıkardığında,

Sonuçtan bağımsız olarak,

Her daim, herkesin keyif aldığı bir takım yaratmış oluruz…

Peki, Avrupa olur mu?

Eee ne demişler;

“Çıkmayan candan umut kesilmezmiş…”