Daha önceleri neredeydiniz?
Bursa.com Spor Yazarı Mustafa Özkeskin'in köşe yazısıdır.
Haftalardır taraftarını hüzünlere boğan karalar bağlatan Bursaspor dün gece Denizli’nin horozu karşısında öyle bir mücadele sergiledi ki; anlatılmaz yaşanır…
Timsah Arena’da dün geceki 90 dakika hani ‘inceldiği yerden kopacak bir maç’ derler ya işte öyle bir karşılaşmaydı. Bu maçın kaybedilmesi halinde Timsah ya ‘buraya kadarmış tamam’ diyecekti, kazanılması durumunda ise umuda bir selam çakıp ‘aynen devam’ mesajı gönderecekti.
Yeşil-beyazlılar ikinci şıkkı seçip Ulu önder Atatürk’ün dünyada ilk ve tek çocuklara yönelik armağan ettiği 23 Nisan Egemenlik Bayramı’nda sadece küçüklere değil tüm sevenlerine 3 puanlık bir bayram hediyesi armağan etti…
Maçın kazanılmasında talihin detayını da inkâr etmeyelim, ayrıntılarını da…
Kaçan penaltı, boş kaleye yuvarlanamayıp kaçırılan pozisyonların getirisiyle tribünlerin ya da ekran başındakilerin aklını kaçırdığı gollük ataklar gibi mesela…
Unutulmasın ki; her yolun sonu bir yolcu barındırır bir hancı…
Nitekim dünkü oyunun neticesine göre Bursaspor’un yolcu olması an meselesiydi…
Puan açısında Bursaspor’a göre tuzu daha kuru olan Mesut Bakkal’ın öğrencileri her ne hikmetse dün geceki oyuna müthiş bir stresle başladı. İlk yarıda 5 sarı kart bunun kanıtıydı. Nitekim Bakkal efendi eksik kalma kaygısıyla erken sararan isimlerden üçünü yanına aldı ama Aissati’nin kırmızı göreceğini hesaba katmadı.
30.dakikada Pedro altı pastan kafa ile topu Namık’a yolladı; Alaskarov’da meşin yuvarlağı kafayla ağlara gönderip Horoz’u kafadan kopardı: 1-0…
İlk devrede tempo ikinci 45’te aksiyon vardı dün geceki oyunda…
Geçtik Namık’ın kaçırdığı penaltıyı; Pedro ile Enver Cenk Şahin pusulayı şaşırınca ikinci devrede boş kaleye adam başı birer gol güme gitti!
Yeşil Beyazlı oyuncular gireniyle çıkanıyla ezberden değil yürekten ve de tempodan feragat etmeden oynadılar…
Burak Altıparmak arı gibi çalıştı…
Massimo Bruno kendini aştı…
Hasan Ayaroğlu kim bilir kaç kilometre yaptı…
Oyuna sonradan giren genç İsmail Yüksek hele şükür sonunda kendini aştı…
Penaltızede Namık Alaskarov çıkana kadar bir dakika bile maçtan kopmadı….
Artık şu gerçeği kabul edelim…
Ligin altında muhteşem bir yarış var.
Bizim gözümüzde çiçek açan da bahardır yapraklarını döken de.
Düşmemek için futbola ve mücadeleye sığınanlar saygıyı hak ediyor, dalında kalan son yaprağın direnişi gibi.
Bursasporlu futbolcuların her biri dün gece bu direnişin temsilcisiydi…
Yeşil Beyaz sevdalıları sabır diye diye bu günlere geldi.
Onlar Bursaspor’u sevmezse gönül sabrı ne anlar?
İyi güzel de ne diye bekletilir bu kadar mutluluk için taraftar?
Bu 23 Nisan akşamı baktım yine size!
Başlarken hüzünlü bir durgunluk içindeydiniz, sonra kendinize geldiniz!
Sormam lazım yine de; ‘Daha önceleri neredeydiniz?’
Bende sorarım sana bu çorbacı amigonun tayfası adanur zamanında yoktu daha sonra belediyenin kukla başkanı gelince tribüne geldiler haftalardır neredeydiniz? Mustafa er daha önce geri dönmeyi reddetti sonra niye geri geldi? Haftalardır neredeydi? Kimse kusura bakmasın bizim bu durumda olmamızın sebeplerinden bazılarıda budur. Basın desen ist. Basınından beter. Sonra sıkıntımı hakeme sallarız. Evet hakem hataları çok yapıldı ama empati yapalım o zaman, akşam attığımız gol ofsayttı. Hata lehimize olunca ses çıkmadı kimseden. Yani şudur ki her be yaparsak yapalım adalet olmadıkça o işin hayrı olmaz.
Bir Galatasaraylı olarak Bursaspor’un bugünlerde olması çok acı. Hele ki sezon öncesinde haberleri takip etmiştim, Bursa Süper Lig’e gümbür gümbür geliyorum diyordu ama hiç umulan olmadı, ara ara bir toparlanma görülüp Play-off hattı kovalansa da tablo kötüydü. Daha önceki deneyimlerimizden de biliyoruz ki 1. Lig bir baraj, giden geri gelemiyor. Akhisarspor, Eskişehirspor, Karabükspor, Gaziantepspor bir sürü örnek var. Neticede bu maç Bursaspor için ölüm kalım maçı bile değildi, ölüm-ölüm maçıydı. Şimdi Bursaspor bir ölüm-kalım maçı oynama hakkı kazandı, eğer bunu da kazanırsa ligde kalma maçı oynamaya hak kazanacak. Bu galibiyeti aldığımıza sevinmek gibi bir lüksümüz yok, zira zaten düşmüş Bal-Kes’ten sonra ligden düşmenin en büyük adayı Bursa’dır. Bakalım bu hafta milli bayramda hediye veren Bursa haftaya dini bayramda hediye verecek mi? Öte yandan bu sene ligde kalınırsa seneye ne olacak? Bilinmiyor. Düşülürse ne olacak,hiç bilinmiyor. Bilinmezlik denizinde bakalım rüzgar ne karar verecek?
Güzel yazı. Tebrikler…
Hakem liğme liğme Denizlispor oyuncularını doğradı.Her pozisyona foul sarı verdi yoksa bu maç çok çok zor geçerdi..Manisa – Bandırma maçlarında hakemde kurtaramayacak..
Pardon da dün akşam Burak ne katkı sağladı bu takıma? Ne top aldıysa hep geri vere vere maçı bitirdi. Biraz ileri çalışsa şu maç bile 3-0 biterdi en az.
Yazık hele bunları getirene en büyük yuh olsun