Çok şükür!
Sıkıntılı sonuçlar sonrası alt sıralar ile puan farkı eriyen Bursaspor, Karabük karşısında çok önemli bir galibiyet aldı. Bu sonuçla ligde kalmayı garantiledik diyebiliriz.
Rakip en önemli 3 oyuncusu Latovlevici, Traore ve Selezny‘den yoksun maça çıktı. Bu kadar eksik rakip karşısında galip gelemeseydik çok net bir şekilde kümede kalma mücadelesini derinden hissedecektik. Maça istekli başladık. Rakip alana oyunu yıkıp pozisyonlar aradık. Batalla’nın akıl almaz pozisyonu, Ertuğrul‘un sayılmayan net golü derken ilk yarı golsüz eşitlikle sonuçlandı.
İkinci yarıya yine istekli başladık. Fakat ilk yarıdaki gibi bu istek yetenek ile birleşemeyince pek anlam ifade etmiyordu ki rakibin Kubilay’a yaptığı ikramı geri çevirmedik ve 1-0 öne geçtik. Bu golden sonra her geçen dakika oyun olarak kötüye gittik. Rakip oyunun kontrolünü ele alsa da skoru değiştirecek oyuncu eksiği nedeniyle etkili olamadılar. Maçın son anlarında Sercan‘ın presi ile kaleciden kaptığı topla attığı gol, Aziz Behiç‘in düşürülmesi sonucu kazanılan penaltıyı Erdem‘in gole çevirmesi ile uzun zaman sonra hem de farklı şekilde kazandık.
Bugün istek olarak iyiydik, rakibin eksiklerini değerlendirerek rahat bir nefes aldık. Artık sezon bizim için bitti. Bu saatten sonra oyuncusundan, hocasına ve yönetimine kadar herkes önümüzdeki sezonun kadrosunda yer alabilmek için mücadele edecek. Ertuğrul oyundan çıkarken yaşanan gerginliğe anlam veremedim. Sercan ibreyi lehine döndürenlerden. Kendinden istenen mücadeleyi gösterdikçe bu takımda oynar. Maçın 90. dakikasında o presi yapması takdire şayan.
Kapanışı Batalla‘ya ayırmakta fayda var. Sorun nedir bilmiyorum. Her neyse bir an evvel çözmek gerekir. Bugün yapamadığı paslarda, kaçırdığı pozisyonlarda Deniz Yılmaz, SercanYıldırım olsaydı yerden yere vuruluyor olurdu. Batalla olunca sessiz kalmak haksızlık olur. Elbette kredisi çok fazla olan, bu sezon aldığımız puanların baş aktörlerinden biri. Ama performansındaki düşüşü görmezden gelmek Bursaspor‘a ihanet olur.