Bursaspor ‘şike’ye meze mi yapılıyor?
Türk futbolu için, bugün tarihinin en önemli kararları açıklanabilir… Türkiye Futbol Federasyonu birazdan toplanıp bu konuyu görüşecek. Ancak öncesinde Bursaspor’un Mayıs ayındaki oynanamayan Beşiktaş maçı sonrasında aldığı ağır cezaya ilişkin haberler yayınlanmıştı… Şike soruşturmasıyla ilgili ‘somut’ veri bulunamadığını basına sızdıran Federasyon, Bursa’ya yönelik ağır cezanın da kaldırılabileceği imasında bulunulan bazı haberleri de Bursa basınına servis etmişti…
O haberlere göre de Bursa’nın cezası 2-3 maça indirilecek, hatta bundan sonra ‘seyircisiz’ maç oynama cezası uygulaması ceza yönetmeliğinden kaldırılacaktı…
İşte bu haberlerin ne anlama geldiğine ilişkin çarpıcı bir yorum Bursaport Haber Portalı Genel Yayın Yönetmeni Özcan Yazıcı’nın köşesinde yer aldı.
“Bursaspor ‘şike’ye meze yapılmasın!” başlıklı o yazıdan bir bölüm:
“Futbol Federasyonu bu hafta içerisinde şike soruşturmasıyla ilgili tarihi kararını verecek.
Vereceği karar ne olursa olsun “tarihi” olacak…
Peki neye karar verecek?
Bazı takımları küme mi düşürecek, yoksa ‘hayır şike mike yok, yola devam mı’ diyecek?
Ya da topu taca mı atacak?
Bana sorarsanız taca atacak…
Neden mi?
Medyaya sızdırılan son haberler ve gelen kokular ona işaret ediyor…
Önceki gün “Futbol Federasyonu mahkeme kararını bekleyecek ve hiçbir takımı küme düşürmeyecek” haberi kulislere ulaştırıldı…
Dün de “Etik Kurulu somut delil bulamadı, mahkeme kararı beklenecek” haberiyle bir önceki haber tahkim edildi ve kamuoyu hazırlığı sürdürüldü…
İşin ilginç tarafı, bu sürece bir şekilde Bursaspor da dahil edildi…
Bunun için de Bursa gazeteleri seçildi…
Nasıl mı?
Anlatalım…
Tam şike soruşturmasının en kritik anlarının yaşandığı ve karar arefesinin öncesinde birden bire öğreniyoruz ki, meğer Futbol Federasyonu, Beşiktaş maçından önce yaşanan saha dışı olaylarla ilgili Bursaspor’un aldığı 8 maçlık cezanın indirilmesiyle ilgili bir çalışma yapıyormuş!
Ne hikmetse bu çalışma tam da şike kararının açıklanmasından hemen önce basına sızdırılıyor!..
Konuyla ilgili “sürpriz” gelişmeyi Olay ve Bursa Hakimiyet gazetelerindeki haberlerde okuduk.
Futbol Disiplin Talimatnamesi değişecek, Bursaspor’un cezası 2 ya da 3 maça inecek, hatta seyircisiz karşılaşma oynanması uygulanmasına son verilecekmiş…
Kafanız karıştı değil mi?
Elbette Bursaspor’a verilen cezanın savunulacak yanı yok da insan biraz tutarlılık arıyor.
Hani Nisan ayında “sporda şiddet olaylarını bitirmek” amacıyla çıkarılan yasa uygulanıyordu. Hani ağır cezalar getiriyordu.
Bu yasayı işaret ederek ceza dağıtıyordunuz şimdi siz kalkın Futbol Talimatnamesi’ne sığının!..
“Bir önceki Federasyon yönetimi zaten haksız bir ceza vermişti, bu yöndeki çalışmanın şike soruşturmasıyla ilgisi ne?” diye soracaksanız, tez elden itiraz etmeyin…
……
Kimse kusura bakmasın, Bursaspor’a ceza yağdıran zihniyet istikrarlı biçimde sürüyor…
Ceza verirken de Bursaspor kullanıldı, cezasının kaldırılmasında da kullanılıyor…
"İbreti alem olsun" diye ceza yağdırarak Bursaspor’u kullananlar, ibreti alem sırası (üstelik hakikatli biçimde) kendi kapılarına dayanınca "aleme ibretlik" oldular.
****
Böyle bir tablo karşısında Bursaspor ve Bursaspor taraftarının duruşu ne olmalı?
Öncelikle yaşanan süreç net biçimde görülmeli. Ne yapılmak istendiği iyi anlaşılmalı.
Bursaspor ve taraftarı tereddütsüz biçimde “adaleti” savunmalı. Adaletin olmadığı bir futbol ortamında kalkacak hiçbir resmi cezanın, üstü örtülü işletilecek görünmez cezaları yok etmeyeceği iyi kavranmalı.
Eğer "işlenen günahların üzerini örtmek" için Bursaspor’a verilen cezalar kaldırılacaksa, Bursaspor ve taraftarı buna izin vermemeli…
Bursaspor ve taraftarı salt cezanın kalkmasıyla sevinecek bir topluluk olmamalı. Bursaspor camiası öncelikle ve her şeyden önce temiz ve adaletli işleyen bir ligin yanında olmalı. Bunu sağlayacak süreci desteklemeli. Gerekirse canı yansa da dönen kirli dolapların içerisinde yer almayı ve bir kez daha bu sürecin mezesi olmayı reddetmeli… … Bursaspor camiası, “Eğer bana verdiğiniz haksız cezayı şike soruşturmasının üstü örtmek için kullanacaksanız, varsın bu adaletsiz cezanız kalkmasın. Ben gururlu biçimde buna da katlanırım. Ben salt bu cezanın kalkmasını değil, ama her şeyden önce bu adaletsiz sistemin tarumar edilmesini ve hiç kimsenin şüphe duymayacağı yeni bir dönemin başlamasını istiyorum” deme vakarını göstermeli.”