Biraz ağır olmuyor mu?

Şimdi yazacaklarıma bir kesim destek verecek, bir kesim içinden sövecek, yorumlarda hakarete varan yorumlar yapacak, beni kınayacak. Ama yapacağınız hiç bir şey “Sizden kim bir münker (kötülük) görürse onu eliyle değiştirsin; buna gücü yetmezse diliyle onun kötülüğünü söylesin; buna da gücü yetmezse kalbiyle ona buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir” (Müslim, İman, 78; Tirmizî Fiten. 1I- Nesaî iman 17 İbn Mâce, Fiten, 20). hadis-i şerifine binaen kalacağım sessizliğin hükmünden daha ağır olmayacaktır.

Galatasaray maçı sonrası bir linç kampanyası almış başını gidiyor. Neymiş ? “Hoca gole sevinmedi“, ” Cimbomlu hoca istemiyoruz“…

Yaşı 30 üzeri olan okurlarımız çok iyi hatırlar. 1998 senesi , şimdi Batalla neyse o zaman Baliço bizler için. Şehrin gözbebeği Baliç Fenerbahçe‘ye transfer olmuştu. Yaşadığım yıkımı kelimelerle ifade edemem. Kasım ayıydı. İdolüm, hayranı olduğum, sevgimi kelimelerle ifade edemeyeceğim Baliç Bursasporumuza karşı ilk maçına çıkıyordu. Baliç 2 gol atmıştı. Herhangi bir maçta attığı gollerdeki kadar sevindi. Gözlerim dolu dolu bakıyordum ekrana. Kelimeler boğazımda düğümleniyordu. Kabullenemiyordum olanları. Daha bir kaç ay önce bizi deli divane eden adam şimdi rakibimiz olmuş, bizi kahrediyordu. Çok zoruma gitmişti attığı gole sevinmesi. Belki olması gereken buydu ama dedim ya başka seviyorduk onu. Onu bulup vitrine koyan, yıllarca formasını giydiği takıma vefasını gösterip sessiz kalmasını bekliyordum. Yalnız da değildim. O zaman bütün Bursa çalkalanmıştı. “Nasıl olur da Baliç bize gol atar, çılgınlar gibi sevinir?” gündem maddemiz buydu.

Şimdi bakıyorum aynı camia futbolcu ve hoca olarak yıllarca ekmeğini yediği kulübe karşı takımı gol atınca “ölçülü şekilde sevinen” hocasını “sevinmedi” diye topa tutar hale gelmiş. Biz Baliç’in gol sevincine ne kadar anlayış gösterdik ki, Hamza hoca’dan gole aşırı sevinmemesinin hesabını sorabiliyoruz? Biz Bursaspor ile bağı olmayan hocaların (Örn: Mehmet Özdilek) bize karşı attıkları gollerde aşırı sevinmelerine dahi tahammül gösteremiyorken, nasıl eski takımına karşı mücadele eden bu kadar beyefendi bir insandan bunu yapmasını bekleriz?

Elinizi vicdanınıza koyun ve hayal edin. Ertuğrul Sağlam Bursa’ya rakip hoca olarak geldi, takımı gol attı 1-0 geriye düştük. Ertuğrul Hoca birden golün sevinciyle depara kalktı. Havaya sıçrayıp yumruğunu kaldırdı.

Ne düşünürdünüz ?

Ne söylerdiniz ?

Ona göre Hamza Hoca’nın sevincine tepki gösterin. Adam Bursaspor‘dan ekmek yiyor, bizden daha az sevindiğini mi zannediyorsunuz? Üstelik 3 kupa alıp gönderildiği bir yönetimin başında olduğu takıma karşı gol bulmuşken. Bu döneme kadar yöneticilerinin yüzde 80’inin cepten verdikleri paraları borç olarak kaydettikleri, 200 liralık kombinelerini alabilmek için eline cebine atmaktan sakınıp sağdan soldan sponsor olacak kodaman bir abi peşinde olan ” bir kesim ” taraftarların olduğu camiada, sene başında ücretinde hatırı sayılır bir meblağ indirim yapılmasını kabul eden adamı hala Bursaspor’u sahiplenememek ile itham etmek çok büyük bir ayıptan başka bir şey değil.

Bende zaman zaman yazılarımda hocayı eleştiriyorum. Lakin yaptığımız eleştiriler camiayı karıştırmak amacı değil, yapılan yanlışları gösterip, düzeltmeye çalışma amacı taşıyor. Oyun anlayışını, oyuncu değişikliklerini beğenmiyor olabiliriz. Bu sebepten ötürü istifaya davet edenlerin büyük bir kesimi de ne hikmetse Şenol Güneş zamanında oynanan muhteşem futbolumuza burun kıvırıp “Ne oldu, kupa mı aldık? 6. olduk iyi oynasak ne olur“, Galatasaray’ı Beşiktaş’ı, Fenerbahçe‘yi kendi yarı sahalarına hapsedip, kontradan gol yediğimizde “böyle takımlara karşı bu kadar saldırırsan olacağı bu” diyenlerle aynı kişiler.

Arkadaşlar, abiler, kardeşler. Affedersiniz ama siz ne istiyorsunuz yahu? Bu kadronun 5. olması mucize. Sene başında bu kadronun başına Mourinho‘yu getirseydik şu an bu kadro ile aynı yerde olsa bırakın Bursa‘yı tüm Türkiye onu konuşuyor, alkışlıyor olurdu. Kadromuz çok kötü. Güzel futbol oynayacak kadro olsa ve hoca bu oyunu tercih etse inanın ilk ben eleştirirdim. Bu oyuncular ile hücum etmenizin imkanı yok. Peki bu isimleri hoca mı istedi, evet bir çoğunu hoca istedi ama atladığımız bir şey var. Hoca’ya 10 Milyon Euro bütçe verilip, o iyi oyuncu almak yerine İsmail‘i, Merter‘i tercih etmedi. Ya da Serdar Aziz transferinde Galatasaray “Sneijder’i verelim” dedi de o illa ” Bilal ile Furkan olsun” , “Yasin Öztekin’i verelim” dediler de ” Ben Sercan’ı istiyorum” demedi.

İstifa isterken de mantıklı sebeplerimiz olmalı. Bu kadro açık futbol oynasa her maç en az 3 gol yer, şu an puan tablosunun dibinde olurduk. Eminim açık futbol isteyen hiç bir arkadaş “Sonuncuyuz ama olsun lan şiir gibi top oynuyoruz, helal olsun hocaya” demeyeceklerdi. Başarısızlık da söz konusu değil.  Diyelim Hamza Hoca gitti, yerine hoca arıyoruz . Türkiye Ligi’ni tanıyıp aklı başında , para peşinde olmayan  hangi hocaya giderseniz gidin size vereceği cevap ” Benden ne istiyorsunuz ? Başarı desen bu kadro 5.’lik yukarıya çıkamaz, oyun desen futbol iyi topçularla oynanır. En az 10 Milyon euro’luk tutarda istediğim topçuları alırsanız gelirim” yanıtını verecektir. O yüzden biraz daha duygularımıza yenilmeden, mantıkla hareket edip değerlendirme yapalım.

 

Velhasıl kelam şahsen kendisini tanımasam da, gördüğüm kadarıyla ,şu ana kadar yaptığı fedakarlık ile Hamza Hoca benim nazarımda düzgün adamdır. Klişe tabir ile “Hata yapar ama yanlış yapmaz.” kategorisinde değerlendirilebilecek biridir. Galatasaray karşısında sevincini abartmaması onun karaktersizliğini değil, ne kadar düzgün bir karaktere sahip olduğunu gösterir. Hatalı tercihleri olabilir ama gün itibariyle asla başarısız değildir. Ortaya sunulan sebeplerin tamamı boş bahanelerdir. Kendisi Bursaspor camiasında bir kesimin gönlüne giremediğinden dolayı gitmesi istenmektedir. Meselenin özü budur. Maalesef İlhan Cavcav‘ın taraftar versiyonu halini alan bir camia olduk. Sudan sebeplerle hoca harcıyoruz. Önümüzdeki süreç neleri getirir bilemiyorum. Tek amacım Bursaspor’un zarar görmeden bu süreci atlatması.