Bir İstanbul klasiği..
Değişen bir şey yok İstanbul semalarında… Her Anadolu takımının, Hemen neredeyse her maç Uğradığı saldırının bir başkası sahnelendi Pazartesi akşamı… Özellikle bu sezon için yine klasik bir İstanbul deplasmanı yaşadık; Bursaspor’un daha üstün olduğu, Daha çok pozisyona girdiği, Attığı gol ve verilmeyen penaltılar neticesinde hakemler tarafından yine doğrandığı, En nihayetinde basit hatalar sonucu Hak ettiğini değil, hakemlerin takdir ettiği sonucu alarak döndü… Ama bu sefer, Yayıncı kuruluşta “Bu eyyam da ben de varım” dedi Ve pieroyu kendi doğruları ile çizip, tüm Türkiye’ye gösterdi… Türk futbolu artık neresinden tutsan elinde kalıyor Sporu yönetenlerden, federasyonuna Hakemlerinden, yayıncı kuruluşuna Sürekli eyyamın peşinde koşan Sürekli 3 Temmuz sürecinin göbeğine oturan, Sürekli doğrunun değil, güçlünün yanında olmayı seçen Sürekli üç maymunu oynayan bir yapı… x x x Biz yine de sanki hiçbir şey olmamış gibi maçı yorumlayacak olursak; Futbol anlamında, maçın büyük bölümünde doğruları yapan taraf olduk Göze çarpan olumsuzluklar ise; Yakaladığımız hızlı ataklarda final pasını veya son vuruşu beceremedik Emre-M.Topal-Alper üçlüsüne karşı, Josue-Ozan-Belluschi üçlüsü özellikle oyunun 2. yarısında yoruldu ve oyundan düştü Yorulduğumuz bu anlarda, oyuncu değişikliği konusunda geç kaldık Harun hava topunda hatalı çıkarak sonucun belirlenmesinde başrol oynadı Sonuçta; Hakemlerle birlikte Verilmeyen nizami gol, Çalınamayan penaltılar, Çıkarılmayan kartlar neticesinde Üstelik İstanbul’da 1-0 kaybediyorsak Ve rakip, bu skora çılgınlar gibi seviniyorsa Üstelik sahaya çıkan ilk 11’in 7’si 25 yaş altındaysa Bursaspor doğru yoldadır… Güzel olan da budur… Prof. Dr. Sinan Çavun / Hürriyet Bursa