Başkan İçini Döktü!..

"Yaklaşık 5 yıl önce göreve gelirken söylediğim söz şöyleydi, "Beni bu sezon için yargılamayın. Bu sezonu bitirelim, gelecek yıllarda hangi noktaya geleceğimizi hep birlikte göreceksiniz" demiştim. O gün hayal kurduğumu düşünenlerin, benim arasına mesafe koyduğunu düşünenlerin şimdi yüzü kızarmış mıdır acaba?Sadece Bursaspor'u düşünenler ile kalbi Bursaspor için çarpanlarla bu renkleri koşulsuz sevenler ile nerelere geldiğimizi görüyorsunuz. Başta büyük Bursaspor taraftarı olmak üzere Genel Kurulumuza sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum. Görevde olduğum sürece en büyük eleştiriyi az konuştuğum için aldım. Sadece gerektiği zaman konuştum. Şike davasında her gün konuşanlar mı kazandı? Bir konuşup, bir susan ben mi kazandım ? Türkiye Bursaspor'un dik duruşunu alkışladı mı, alkışlamadı mı? Evet az konuştum. Çünkü konuşmam gereken yer burası. Sıra bende. Önce son günlerde UEFA'nın aldığı kararla ilgili bilgi vermek istiyorum. En ufak bir ihmalimiz yok. UEFA Tahkim kararının verdiği bu karar büyük olasılıkla bozulacaktır. Bu karar Türkiye'ye verilmiş bir cezadır. Bursaspor'un içeride ve dışarıda kimseye borcu yoktur.

 

Doğru olduğuna ihtimal vermek istemiyorum ama basına yansıyan olay konusunda bir şeyler söylemek istiyorum. Yeni stat konusunda bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Türkiye'nin en büyük taraftarının, Türkiye'nin en iyi stadında maç izlemek hakkıdır. Bu stadyumun yapımında kimin emeği varsa şimdiden kendilerine çok teşekkür ediyorum. Ancak bu stadyumda Bursaspor'un sadece figüran olarak bulunması asla doğru bir karar değildir. Eğer sadece yeşil saha ve iki kale direği Bursaspor'un olacaksa, Bursaspor'un kasasına seyirci hasılatından başka bir şey girmeyecekse, Bursaspor'un bu işten karlı çıkacağını kim iddia edebilir? Eğer biz hasılattan başka bir gelir elde edemeyeceksek, Atatürk Stadyumu'ndan çıkmanın ne anlamı var? Bakın benim kimseyle hesabım yok. Ayrıca özellikle vurgulayarak söylüyorum. Sadece hakikatleri paylaşıyorum. Bu stat taraftarlar için yapılıyorsa, Bursa için yapılıyorsa, stadyumun tüm gelirleri Bursaspor'un olmalıdır. Bakın Türkiye'deki yeni stadyumlara. Stadyumların içi ve dışı tüm gelirleri kulübündür. Aksi halde bu durumu ne taraftarımız, ne de genel kurulumuz kabul edebilir. Bu haklı talebimizin kabul göreceğini düşünüyorum. Bu konuya açıklık getirilmesini istiyorum.

 

Bu arada sırası gelmişken bir gerçeği daha paylaşmak istiyorum. Şampiyonlar ligi maçlarını Bursa'da oynamak için kısa sürede büyük değişiklikler yapılması gerekiyordu. Bu Bursa kentinin onur meseleydi. Gecemizi, gündüzümüze kattık. Bizden istenenleri yaptık. Maçlarımızı İstanbul'da değil Atatürk Stadyumumuzda oynadık. UEFA üyeleri bize defalarca teşekkür etti. Atatürk Stadyumu'nda yapılan bu tadilatın bedelini biz ödüyoruz. Neredeyse 40 yıldır çivi çakılmamış bu stadyumun bedeli inanın çok ağır. Bütçemizin önemli bir bölümünü oraya aktarmamız gerekiyordu. Oraya harcanan para ile 2 tane yıldız oyuncuyu yıllarca kadromuza katabilirdik. Bunu yapmak zorundaydık. Ben taraftarımızı Olimpiyat Stadyumunda oynatamazdım. Bu Bursa gibi büyük bir şehre hakaret olurdu. Bunları size şunun için anlatıyorum. Bursaspor büyüyor.Bursaspor gelişiyor. Bunları yaparken çekilen sıkıntıları bilin diye anlatıyorum. Sandığınız gibi kulübün önüne geniş imkanlar sunulmuyor. Bursaspor kendi yağı ile kavrulan bir kulüp. Gösterildiği gibi herkes elini taşın altına koysa, Bursaspor'un önünde kimse duramaz. Bu sözlerimden lütfen kimse alınmasın. Benim kimseyle alıp veremediğim yok. bu koltuklar babamızın malı değil. Gün gelecek başkalarına devredeceğiz. Önemli olan geri baktığımızda vicdanen rahat olmaktır. Dedikodu kaynakları benim dönemimde üyeliklerin çok olduğunu iddia ediyorlar. Son 3 yıla tarihi şampiyonluklar ve başarılar sığdırmış kulübe üye olmak isteyen insanların çok olması normal değil mi? Her sene küme düşmemeye oynarken kim üye olmak ister. Bırakın üye olmayı insanlar bıkıp istifa ettiler. Küçük olsun, bizim olsun mantığı bize uymaz. 2011 yılında üyelik sayısında artış olmuş. Şampiyonluğun ardından oldu. Bursaspor her açıdan büyüyecektir ve buna engel olmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bursaspor'un büyük kongresi küçük hesap peşinde koşanları iyi tanır.

 

Ömürüm yettiğince her fırsatta söyleyeceğim bir hususta  2010 yılında Bursaspor kimsenin ihtimal vermediği bir başarıyı elde etti. Ertesi yıl göğsümüzde reklam yok. Bu durumu sanki Bursaspor'un başarısızlığı gibi görmek isteyenlere şunu söylemek istiyorum. 5 yıl önceki Bursaspor ile bugünün Bursaspor'u arasında siyah ile beyaz kadar fark var. 5 yıl önce karşımızda futbolcuları antrenmana çıkmayan bir kulüp vardı. Milyonlarca dolar borcu vardı. Hep büyük hayaller kuran ama her seferinde üzülen bir camia vardı. 3 ayda hoca, 6 ayda yönetim değiştiriyorduk. 5 yıldır başkanı aynı. 4 yıldır teknik direktörü aynı. 3 yıl üst üste Avrupa'ya katılma hakkı elde eden, Türkiye Kupası'nda final oynayan hedefleri büyük bir kulüp var. Eskiden Bursa sokaklarında kendilerine büyük denen malum kulüplerin bayrağı dalgalanırdı. Bugün bu bayraklar etrafta yok. Peki neden? Çünkü şampiyon bir şehirde yaşıyoruz. Benim Bursalım başka bir takımın bayrağına artık tahammül edemiyor. Bu hepimizin başarısıdır. Bunlar bir gecede olmadı. Bursaspor artık duruşu olan lider bir kulüptür.

 

3 Temmuz'da başlayan süreçte, duruşuyla Türkiye'nin 81 ilindeki taraftarların takdirini kazandık. Rakiptribünlerde adımıza pankart açıldı. Doğruluktan asla taviz vermedik. Bunlar parayla ölçülemez. Bunlar tecrübenin, iyi niyetin ve Bursaspor aşkının getirdiği şeylerdir. Ancak 5 yıldır neler yaşadığımı bir ben bilirim, bir de Allah. Gelecekte hiç bir makama aday değilim. Son dönemde büyük baskılar yedik. Mahkemelere çağırıldık. Bursaspor'u yıllardır karıştıranlar yüzünden neler yaşadık. Her şey incelendi. Bursaspor çalışanlarını yöneticilerini başkanını tutukladılar. Günlerce göz altında tuttular. Bursaspor tertemiz. Bırakın boğazımızdan bir kuruş haram geçmesini, biz paramızı zamanımızı, ailemizi Bursaspor için feda ettik. Sonuç? Bursaspor tertemiz. Allah'tan başka kimseden korkumuz yok. 3 Temmuz'da şike davasında ortaya çıkanları hepiniz biliyorsunuz. Tüm Fenerbahçe camiası sokakta. Başkanının arkasında. Biz şikeye karışmadık diye mi yalnız kaldık? Biz Bursaspor'un bir kuruşunu bile kendi servetimizden daha değerli gördük. Bize sırtına dönenler oldu. O kötü günlerde yanımızda olan ve bize moral veren Sayın Bülent Arınç'a bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Kimler kıs kıs güldü? Kimler ne bekledi? Hepsini biliyorum. Onların da Allah önünde hesap verecekleri günler gelecektir.

 

5 yıl kolay geçmedi. Hepiniz daha büyük başarılar istiyorsunuz. Büyümenin ön koşulu her zaman söylediğim gibi kalıcı gelirdir. Ama bu konuda bir adım yürüyemedik. Bakın size küçük bir örnek vereyim. Biz Bursaspor'un şampiyonluk kitabını yazdık. Muhteşem bir kitap. Paha biçilemeyecek bir kaynak. Maalesef biz bu eseri bugüne kadar dağıtamadık. Bu konuda Sayın Valimiz önderlik edeceğinin sözünü verdi. Bursasporluluğundan şüphe duymadığımız Büyükşehir Belediye Başkanımız başta stat projesi olmak üzere elimizin üstüne, elini koymasını bekliyoruz. Bursaspor bizim ortak değerimizdir. Sevgili kongre üyeleri, benim oturduğum bu koltukta kimin isminin yazdığının önemi yok. Biz direksiyona geçtikten sonra bırak yol göstermeyi yolumuza taş koyanlar oldu. Toplumdan kopuk olduğum söyleniyor. Bursaspor'da görev yapmış tüm başkan ve yöneticiler için bu güne kadar onur gecesi düzenleyen, teşekkür plaketi veren, Bursa'nın yerel yöneticileri ile görüşen, parti başkanları ve Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile görüşen,  reklam ve sponsorluk için çalmadık kapı bırakmayan, rahmetli Nejat Biyediç için düzenlenen geceye destek veren işadamları ile bir araya gelen bir başkan. Beni tanıyanlar bilir. Ben burjuva değilim. Gün gelir Alacahırka'da bir kahvehanede çayda içerim. Kayhan çarşısında simit, peynirde yerim. Çünkü Bursaspor Holding sahibi patronlarını , mahalle bakkalını aynı çatı altında buluşturan ortak bir değerdir. Sürekli ortalıkta dolaşmıyorsam eğer bu reklam yapmayı sevmediğimdendir.

 

Gelelim transfere . Transferde oyunculara ödenen paralar ve doğal olarak bazı oyunculardan paranın karşılığını alamadığımız yönünde suçlamalar oluyor. Transferin her zaman bir risk taşıdığını herkes bilir. Ama bizim üstümüze suçlama olarak kullanmaya çalışıyorlar. Bursaspor'un oyuncu bütçesi 2010 yılında şampiyon adaylarının 20'de 1 oranındaydı. Onların aldığı 1 oyuncunun bedeli bizim tüm transfer harcamalarımızın üzerindedir. Ben kılı kırk yarıyorum. Ayağımızı yorganımıza göre uzatıyorum. Bunlara rağmen şampiyonluğu getirdiğimiz için mi suçluyum? Altyapımızdaki başarılarımızı neden konuşmuyorsunuz? Geleceğin yıldızlarını yetiştirdiğimizin işareti değil mi? Üstelik kadromuzda geleceğin yıldızları var. Onlar bizi yukarılara taşıyacaklar. Bu arada şeffaf değilmişiz. Bize verilen temiz raporları burada. Hesaplar elinizde. Yaptığımız harcamalar, kulübe kazandırdığımız paralar size verilen kitaplarda yazılı. Uzunca bir süre hesap uzmanları bizleri denetledi. Niyet başka. Acaba Bursaspor taraftarının kandırabilir miyiz? Genel Kurulu yanıltabilir miyiz? Bursaspor'un itibarını ayaklar altına alıyorlar. Ligdeki rakiplerimizden çekmedik, bunlardan çektiğimiz kadar. Beş yıldır zamanımızı ve enerjimizi çalışıyorlar. Sonra destek istediğimizde bizi başka konuların içine çekiyorlar. Önümüzdeki 3 yıllık dönemde eğer Bursa bize destek verirse buradan söz veriyorum 3 yıl içinde Avrupa Kupaları'nda çeyrek final oynayacak Bursaspor'u yaratırız.  Bursa sanayi şehridir. İddia ediyorum Bursa Türkiye ekonomisinin can pazarıdır. Kimsenin cebindeki para bizi ilgilendirmez. Bursaspor'un artık bir vakfı var.  Bursaspor 3 yılı bitirmeden, Türkiye'nin en güçlü ekonomik yapısına sahip olacağının  sözünü veriyorum. Sahip olduğumuz gücün farkına varalım ve birbirimize sarılarım.

 

Son olarak 5 yıl içerisinde benimle omuz omuza veren gece gündüz çalışan, bazı kesimlerce eleştirilen başta yönetim kurulunda yer alan tüm arkadaşlarıma, uyum içinde çalıştığımız Ertuğrul Sağlam ve teknik heyetine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Tüm personelimize özverili çalışmaları için teşekkür ediyorum. Beş yıllık süre içerisinde kimsenin tanık olmadığı başarılara birlikte imza ettik. Mütevazi bütçemiz ile yaptık ve dürüst olmamızın hakkını aldık. Üzerine basa basa vurguladığım gibi Bursa bana destek verir ve Allah'ta izin verirse yapacaklarımızı tahmin bile edemezsiniz. Eğer Bursa bu idealler için el ele verecekse beni başkan yapın. Biz her türlü güçlüğe göğüs gereceğiz. 2010 yılında ezberi bozduğumuz gibi, Türk futbolunda daha büyük işlere imza atabilecek güce sahibiz. Bu camianın başkanı olmaktan büyük gurur duyuyorum"

 

Kaynak:Bursaspor.Org

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu