Ateş hattından uzaklaşma serisi!
Bursadabugün.com Spor Yazarı Serkan Yetişmişoğlu'nun köşe yazısıdır.
Cumartesi günü Bursaspor’un Antalya‘da Serik Belediyespor‘u 2-1 yenmesiyle tüm şehir bayramı erken kutladı.
Ligde 10. maçta gelen 3.galibiyetle; yeşil-beyaz yüreklerde umut çiçekleri yeniden filizlendi!
Teknik direktör Murat Sözkesen‘in 3 maçta 2 galibiyet alması da önemli…
Sportif direktör Mustafa Gönden‘le birlikte, takımı 3 gün öncesinden Antalya kampına götürmeleri de çok önemliydi.
Belli ki;
Takımın havası değişti.
Takımdaşlık ruhu gelişmeye başladı.
Mental açıdan güçlenme belirtileri var.
EŞİK ATLAMA MAÇI KAZANILDI
Hele hele önceki hafta 90+1’de, yani son anda gelen 1-0’lık Adıyaman galibiyetinin ardından deplasmanda elde edilen ilk 3 puan, bence tam bir “eşik atlama” durumu oldu.
İlk defa dış sahada 2 gol atan Genç Timsahlar’a bu galibiyetten sonra özgüven gelmiştir.
Futbolcular;
İnanınca ve savaşınca başarabildiklerini gördüler.
Maçın ikinci 45 dakikasına 2-0 önde başlamanın avantajıyla; savunma direnci artan yeşil-beyazlılar, Serik’in sadece bu devrede 7’de 5 isabetli şutuna rağmen -uzatmanın son dakikasında (90+6) yediği gole kadar- kalesini çok iyi savundu.
MENTAL AÇIDAN GÜÇLENME…
Yardımlaşmalı takım savunmasını başarıyla uyguladıkça, morali ve direnci artan Vakıfköy patentli oyuncular “mental” açıdan daha da güçlenme yolunda çok önemli bir adım attı.
Adeta üzerindeki ölü toprağını silkeledi.
Bence, bu galibiyet tam da zamanında geldi.
Hatta, her açıdan bünyeye ilaç gibi geldi!
Tam da ateş hattında yer alan 3 takımla; 2’si Timsah Arena’da olmak üzere, çok önemli maçlara çıkacak yeşil-beyazlılar…
Maçtan sonra biraz değinmiştim ama, bu konuyu biraz daha irdelemek istiyorum.
ATEŞ HATTINDAN UZAKLAŞMA SERİSİ
Bakınız;
Kırşehir FK (İç)
Kırklarelispor (Dış)
Zonguldak Kömürspor (İç).
Kabaca bir hesap yaparsak…
Timsah, kasım ayının ilk 3 haftasında, bu 3 karşılaşmayı da kazanırsa, 13 haftada 21 puana ulaşır.
Eğer bu hesap tutarsa, Bursaspor tehlikeli bölgeden hızla uzaklaşır.
PASTIRMA YAZI HİÇ BİTMESİN!
Böylece, Bursaspor için;
Antalya’da başlayan “pastırma yazı” kasım ayına da sarkar…
Özlüce’de de, Bursa’da da yazdan kalma günler yaşanmaya devam eder.
Genç Timsahlar, artık olgun birer ‘Timsah’a dönüşmüş olur.
Tribün desteği her geçen hafta daha da artar!
Zaten olması gereken de bu değil mi?
“ÖNEMLİ OLAN ARMADIR” DİYORSAK…
Öyle ya;
Her fırsatta, “bizim için önemli olan armadır” demiyor muyuz?
Yönetime kızıp da gençleri yalnız bırakmak olur mu?
Olmaz tabii ki!
Yönetim ve tahtanın açılması gibi idari konular, zaten haftanın 6 günü camiada konuşuluyor.
Sosyal medyada yazılıp çiziliyor…
Hiç olmazsa, maç günü kendi evlatlarımıza sahip çıkalım…
Gençlerimize tribünden ve sosyal medyadan destek verelim…
Maçların kazanılmasında yine “12. adam” olalım.
Bunlar benim düşüncelerim.
BİLETLERDE İNDİRİM ZAMANI
Tabii bu konuda Günay yönetimine de görev düşüyor.
Özellikle, bu 3 maçlık serideki iç saha karşılaşmalarında bilet fiyatlarının daha da aşağıya çekilmesi gerek.
Yönetim, bilet konusundaki samimi yaklaşımını yarından itibaren ortaya koyup “indirim” açıklamasını yapması gerektiğini düşünüyorum.
Zira, camiada herkes üzerine düşeni yapmalı ki, Bursaspor, sportif açıdan bir an önce sıkıntılı bölgeden uzaklaşıp düzlüğe çıksın…
Burada yapılması gerekenler belli
Basın futbolculara moral veren yazılar
Kaleme almalı,
taraftar biletini alıp Yönetimle ugraşacagına takımı desteklemeli,
Yönetim de taraftarı takımla buluşturma
Adına yapması gereken indirimi
Hayata geçirmeli,
Kale arkasının; 50 tl
Maratonun; 75-100 tl oldugu ve
Takımı destekleten minimum
20 bin taraftar tribünde görmek
İstiyoruZ
Bu dediklerin sadece dilek ve temenni.
Kulübün gerçekleri bambaşka.
Herkes ver yiyeyim. Getir giyeyim diyor.
Değirmenin suyunu soran yok.
Bir de nedenlerini ve niçinlerini.
Çözüm önerileri dersen o zaten çoktan sizlere ömür…
Evet aslolan armador diyoruz ama sonuçta yine yönetim bilet fiyatlarını indirsin demeyi ihmal etmiyoruz, arkadaş bu taraftar ne zaman sahip çıkacak takımına, birilerinin amigoluğunu yapmadan ne zaman takımın amigoluğunu yapacak, yönetimi başkanı kimse sevmek zorunda değil ama bu takımı herkes sevmek zorunda, bu takımın paraya ihtiyacı var, takımların birinci gelir kaynağı taraftardır, maç biletidir, sonra gelir reklam ve sponsorluklar. Oh ne ala beyim cebinden para çıkmadan maça gelsin, üstüne birde yönetime, hocaya, futbolcuya küfür etsin, gelin yönetin o zaman. Arma önemliyse, armaya değer veriyorsan o maça bilet ücretini öder maça gidersin, maç bitene kadar boğazın yırtılırcasına bağırırsın, bunun şartı şurtu olmaz.
Şiptar kardeşim.
Fikirlerine saygı duyuyorum.
Gerekli olan düzenlemelere ilk olarak kuzey kaleden başlamak zorundalar. Yanında bir bayan ile maça girmek isteyen kişi aynı trübüne alınmıyor.
Sorulduğunda bilet satan bayan bile açıklama yapamıyor ve çok üzülüyor.
Teşvik bu şekilde olmaz.
Kişi akrabası olur arkadaşı olur yanında bayan ile geldiğinde beşyüz TL bile verse kuzey kale arkasına alınmıyor.
Böyle bir uygulama hangi ülkede var bilemem fakat düpedüz ayrımcılık oluyor.
Biraz incelediğimizde indirimli hali ile bile fiyatlar bir çok süperlig stadlarından epey yukarıda.
Uygun fiyatla Yirmibin taraftar mı yoksa değerinin bir hayli üzerinde tutulan fiyatlarla ikibin kişi ile mi devam edilmeli.
Sayın yetkililer bu konuyu enine boyuna ele almalılar.
İyi günler kardeşim.
iki galibiyet aldık ya! umut çiçekleri hemen filizlenmeye başlayıverdi.
yarın tersi olduğunda bu kez çiçekler anında solmaya başlayıverecek.
zaten hastalıkta tam da burada.
hala tahtadan!-masadan! kapıdan!-bacadan! camdan!-çerçeveden! bahsediliyor olması.
3-5 günde iyileşip hemen ayağa kalkma! önüne gelene vurup geçme umutları.
ve bu anlamda hayallere ve rüyalara dalınması hastalığın devam ettiğinin birer kanıtları aslında.
Valla her şeyi günlük yaşıyoruz! dediğimizde bize kızıyorlar.
bu işler boyacı küpü değil! daldır çıkar al sana bir süper lig takımı oluversin!..
saldım çayıra mevlam kayıra zihniyeti, maalesef hiç değil.
gerçek kurtuluş için öncelikle, KURUMSAL KULÜP YAPISININ İNŞAASI…
bunun içinse
akıl-mantık. plan-proje. sevgi-güven. zaman-sabır. istikrar. denk bütçe. sportif ve kentlilik bilinci.
yani özetle EĞİTİM ŞART! dedik ama medya ve taraftarımıza bunu bir türlü anlatamadık.
ne diyelim ki,
anlayışımız değişmedikçe, DURMAK YOK DÜŞÜŞE DEVAM.
sonuçta atalarımız ne demiş,
şeriatın kestiği parmak acımazmış…
at sahibine göre kişnermiş…
Alakası yok bizim şimdiye kadar ki rakiplerin hepsi güçlüydü iyi bir noktadayız göreceksiniz geçen seneye göre kıyaslarsak bu sene destekte azaldı
Daha durun baslangic bu güveniyoruz yönetime geçen sene 12.macta 12 puana erişebilmiştik şimdi 10.haftadan yetiştik 12 puana daha iyi de olabilirdi ama 90 da gol yeme hastalığımız hala devam ediyor bakın bu çok önemli buna dikkat edilmeli Recep günay yönetimi 90 da gol yemek istemiyoruz
Çünkü takımın kondisyonu gücü 90 dakikaya yetmiyor birazda bizden kaynaklı 1 2 tane oyuncu değişiklik hakkımızı son dakikalarda oyunu soğutma anlamında kullanabiliriz
Birde bizim futbolcular çok gereksiz yere sarı kart görüyorlar biraz kendilerine dikkat etmeleri gerekiyor. Geçen maçta altı sarıkart hepsi bizim takıma gösterildi altı sarı kart cezayı gerektiriyor buna dikkat edilmeli bizim her oyuncuya ihtiyacımız var. Teknik ekip bu işe el atmalı.
Önümüzdeki 3 maçın üçünüde alırsak play off’a falan kalıp PTT 1’e dönme hesapları yaparız. Ulan bu hatçe Recep amma şanslı insan. Şans gene ayağına geldi Allahsızın.