Artık büyüme vakti!
Kötü oynayınca, hep kaybedersiniz, çok iyi oynayınca da her zaman kazanamazsınız. Taraftar davet edersiniz, ürünleriniz almalarını istersiniz ve taraftar sadakatinden dolayı kulübünden gelen neredeyse hiçbir daveti ve isteği geri çevirmez.
Taraftarlık başka bir duygudur, bağlılıktır, aile olmaktır, birleşmektir. Futbol yöneticilerinin görevi ise bu etkileşimi yürütülebilecek en sağlıklı şekilde devam ettirmektir. Günümüzde endüstrileşen futbola karşı, oyunu kurallarına göre oynamakta yöneticilerin görevidir. Küçülmek hangi takımdan olursa olsun hiçbir taraftarın kabul edeceği bir davranış değildir.
Taraftar yapısı itibarı ile agresiftir bunun en basit örneği; ‘’3 yesen de 4 atacaksın’’ , ‘’yenileceksin ama ezilmeyeceksin’’ gibi klişeleşmiş terimlerdir. Taraftarın hedefleri vardır ve bu hedefleri kulübü yönetenlerinden benimsemesini arzu eder, bir duruşu vardır ve bu duruşu kendi kulübününde göstermesini bekler. Herkesin gönlünde farklı bir Bursaspor vardır ama herkesinde bu duygularını ve beklentilerini üzerine inşaa ettiği bir temeli vardır, Bu temel Bursaspor’a gönül veren bütün taraftarlarda aynıdır.
Taraftar heveslidir, hedef ister, pazar günü ailesinden çocuklarından ayrılır maça gelir, yenilmekte vardır ama ‘’oyun’’ ister. Kısacası taraftarın hedefleri vardır ve bu hedefler her zaman takımın bulunduğu yerin üzerindedir, mevcutta olduğundan daha iyisini bekler. Taraftar asla küçük düşünmez! Futbolu yönetenler bu beklentileri asla ve asla unutmamalı. Futbol kulüpleri içinde bulunduğu krizlerden küçülerek kurtulamazlar, bu bir kurtuluş değil sadece günü kurtarmaktır.
Futbol yöneticileri ortaya bir vizyon koymak zorundadır ve bu koydukları vizyonu yönettikleri kulübün taraftarına uygun olmak zorundadır. Dünya üzerinde kriz maddi manevi kriz yaşayan tek kulüp biz değiliz ve son da olmayacağız. 2000’li yılların başında Barcelona kulübünün borcu 90 milyon €, 2000 ve 2002 yıllarında 181 milyon, € 2003 yılında ise 230 milyon € borç.
Burası en ilgi çekici konu; 2003 yılında Başkan Laporta ile VİZYONER TAKIM OLUŞUMU ( küresel yöneticilerden oluşan )
SEÇİM STRATEJİSİ: üyelere dağıtılan detaylı değişim raporları TESPİT ÇALIŞMASI VE İŞ PLANI (eylem planı)
TESPİTLER VE DEĞİŞİM (gerçek zararlar 168m€, Spor, ekonomik ve SOSYAL konularda eksper atamalar, planlı yönetim)
STRATEJİ: FİNANSAL OLARAK BAŞARILI KÜRESEL MARKA OLMAK.
ADIMLAR VE YATIRIMLAR: Ronaldinho alınıyor, krizden çıkana kadar hedef ligde ilk 4 ve UEFA’da başarı, sıfır borç, mevcut borçların yapılandırılması, eski kontratların yeniden pazarlığı, sponsorluklar, maç günü projeleri, küresel gelir projeleri ve en önemlisi
SOSYAL PROJELER İLE BAĞLILIK ARTTIRMA Bunun sonucu olarak 2006 yılında 259 milyon € net KÂR
Taraftarın beklentilerine göre bir takım daha doğrusu bir BURSASPOR oluşturmak için, küçülmekten kaçınmalı. Vizyonlu bir şekilde büyüme hedeflenmelidir. Hedefi olan kulüpler taraftar ve sponsor sıkıntısı çekmezler, önemli olan koyulacak hedefin sağlıklı temeller üzerine inşa edilebilmesi ve camianın beklentileri ile harmanlanmasıdır.
Bursaspor taraftarının beklentilerini karşılayacak bir Teknik Direktör, saha içerinde ‘’bilinçli ve etkili’’ mücadele edecek oyuncular ve onların arasında kendi yetiştirdiğimiz altyapımızın gözbebekleri. Futbol bir endüstridir ama asla bir fabrika değildir, kemer sıkarak ya yerinde sayarsın yada batarsın.
Ramazan Çetinkaya / Bursa.com