Artık bu işin şakası kalmadı!
Olay Medya Spor Yazarı Emre Kurtbay'ın köşe yazısıdır.
Tuzlaspor faciasından sonra Ankaragücü deplasmanından alınacak 1 puanın bile değeri çok büyüktü.
Nitekim oyuna fena da başlamadı Bursaspor.
Özellikle ceza sahasından şutlarla gol arayan yeşil-beyazlılarda kaleci Erhan’ın da kurtardığı net pozisyonlar vardı.
Buna karşılık 33’te kullanılan kornerde ceza sahası dışında topu önünde bulan Mehmet Erdem’in füzesiyle öne geçen Timsah, devreye de önde girerek ikinci yarı öncesinde umut tazeledi.
Skorun verdiği dezevantajla hatlarını boşaltarak gol arayan Ankaragücü’ne karşı kontrataklar yakalayan Bursaspor’da Portekizli forvet Joao Pedro’nun beceriksizlikleri resmen saç baş yoldurttu.
Yani anlamakta zorluk çekiyorum.
Bir forvet oyuncusu önünde olan topa nasıl vuramaz!
Önü kalabalık olur, vuracak alanı kalmaz anlarım ama bu başka bir şey.
Golü bulmak ayrı sıkıntı, korumak bambaşka bir sıkıntı…
Maalesef Bursaspor’da hiçbir şey tam değil.
Birini biraz yapsa diğeri muhakkak yarım kalıyor.
Serbest vuruştan gelen golü anlayabilirim ancak hemen bir dakika sonrasında Kwabena Owusu’nun tabiri caizse sahilde yürür gibi çalımları atıp 35 metreden attığı golü anlayamıyorum.
Anlamak da istemiyorum!
Bir takım golü yiyince nasıl bu kadar oyundan düşebiliyor; gerçekten çok garip!
Haftalardır formsuz olduğu ayan beyan olan İsmail’in 90 dakika sahada kalmasını anlayamıyorum.
Açıkçası Tamer Hoca’nın Namık’ı çıkarmasındaki düşünceyi de garipsedim.
1-0 tehlikeli bir skor.
Bir tane atsanız rahatlayacaksınız.
Yerseniz de o toparlanmayı hemen yapabilmelisiniz.
Daha demin de ifade ettiğim gibi Bursaspor’da hiçbir şey tam değil.
Hep bir şeyler eksik.
Her şeye rağmen kazanılabilecek, en kötü 1 puan alınabilecek bir maçtı.
Maalesef iki dakika dayanamadık.
Makas gitgide daralıyor.
Bu işin şakası olmadığını herkesin idrak etmesi lazım.
Zaten bir çukurdayız.
Ancak bu şehir bir alt lige daha düşmeyi kaldırabilir mi bilmiyorum.
Son topa kadar mücadeleye devam edeceğiz elbette.
Ancak iş işten geçmeden futbolcuların da bunu beyinlerine kazımaları gerekiyor.
Bu BAY haftası iyi gelir diye umut etmek istiyorum.
Lakin oynamadığımız haftada rakiplerin kazanması aranın daha da açılmasına neden olabilir.
Umutsuzluk bizim lügatımızda yok ama bu işin de gerçekten şakası yok.
Herkes ayağını ona göre denk alsın.
Gecen hafta yazdım artık kimse kurtaramaz bu takım düştü. Sorumsuz ve paralarının peşine düşmüş yöneticiler , kaçıp giden hain futbolcular, menfaat için birilerinin adamı olup ona göre hareket eden karaktersiz taraftarlar , şehrinin sembol takımına üç kuruş parayı vermekten çekinen iş adamları ve bursaspor düşmanı olan herkes , kınalarınızı yakın heryerinize…
Takım zaten son 10 senedir hiç bir kırılma maçı kazanamadı. Ne zaman evinde veya deplasmandan rakipine karşı çok kritik bir maça çıktın hiçbir maçı kazanmadın bu senede böyle ve düzelmiyecek gibi.
Sokağa çıkamıyoruz,
İşe gidemiyoruz,
Çocuklarımız dalga geçiyorlar diye okula gitmek istemiyor,
Dengemiz bozuldu, ayarımız kaçtı,
Bursada bizim gibi o kadar çok insan var ki,
Utanması gereken biz değiliz biliyorum fakat şehri mi terkedelim ?
Bu güzel şehrin ve güzel insanlarının onuruyla oynayanlarda hiç namus şeref yok mu ?