Altın makas zamanı
Ertuğrul Sağlam’ın altın makası eline alarak, başta daimi senatörler olmak üzere kendini vazgeçilmez sanan isimlerden başlayıp, takımda köklü bir revizyona gitme zamanı geldi artık… Bursaspor dört dörtlük takım oldu vesselam!.. Hem de istikrar abidesi… Baksanıza, 12 maçta 4 galibiyet, 4 beraberlik ve 4 yenilgi… İroni bir yana, bir de dörtnala zirveye koşabilsek ne güzel olacak… Ama bu sene görünen o ki, neşeli ve coşkulu şarkılar, marşlar söylemek yerine, dilimize “karadır bahtım kara” gibi arabesk şarkılar dolanmaya başladı… Anladık ki, 5 hafta ve 51 gün süren galibiyet hasretine son veren Samsun maçı da sadece ağzımızda keçiboynuzu tadı bırakan adeta bir yalancı baharmış!.. Gerçi son dönemde Bursa’da güneşli günler yaşanıyor, ama Özlüce’nin üzerindeki kara bulutlar bir türlü tamamen dağılmadı gitti!.. PANSUMAN YETMEDİ Karabük maçında bir kez daha anlaşıldı ki, artık bu takımda köklü bir revizyona gitmenin zamanı geldi. Çünkü pansuman tedbirler, sorunu çözmeye yetmiyor. Bu noktada Ertuğrul Sağlam’ın “Geleceğe bakmalıyız” sözlerine katılıyorum. Zaten dünkü yazımda da vurgulamıştım Mevlana’nın, “Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” sözüne atıfta bulunarak… Hocam, sen bu Bursa’ya 47 yıl sonra ilk lig kupasını kazandıran, Devler arenasına çıkartan, ertesi sene de UEFA Avrupa Ligi elemelerine götüren “şampiyon apoletli’ teknik adamsın… ÖNERMEK BİZDEN 1975’lerden beri babasının elini tutupTeksas’ta, Yansas’ta, FAT’ta maç izlemiş, seninle aynı yaşta olan ve 25 yılı gazeteci olmak üzere aynı dönemleri yaşayan bir medya mensubu olarak naçizane bir önerim olacak hocam. Bence artık şu meşhur altın makası eline alman gerek. Başta, daimi senatörler olmak üzere, formasını garanti görenleri şöyle bir silkelesen diyorum. 11 yabancıya sahip şanslı bir teknik adam olarak, tribünde çekirdek yemekten sıkılan İnsua, Kirita ve Svensson gibi isimleri sahaya indirsen ve kulübeye soksan nasıl olur acaba? Tabii ki istediğini kadro dışı bırakır, istediğini oynatırsın hocam. Biz buna karışamayız. Ama fikir cimnastiği yapmak ve alternatif görüşlerimizi açıkça ortaya koymak da bizim görevimiz… KRALINI YAP HOCAM Çünkü bu takım hepimizin… Bursaspor’dan başka bir takımı tutmayan, takiye yapmayan, içi dışı bir olan bir medya spor yöneticisi olarak diyorum ki; -Rotasyonun kralını yap, Eskişehir maçını kaybetmek pahasına da olsa yanındayım hocam. Eminim ki, aşağıda sıralayacağım birçok maddeyi sen sabah akşam, hatta gece yatarken bile düşünüyorsundur ama, izin ver; biz de içimizi dökelim hocam… Örneğin, N’Diaye biraz dinlense, Kirita veya Svensson’u ön liberoda görsek, Musa Çağıran’ı oraya alternatif olarak adapte etmeye çalışsak… Sağ kanatta belli oldu ki Sestak bekleneni veremedi henüz… İsmail Haktan’da ısrarcı olsak, ama yok tecrübesiz diyorsan, Turgay Bahadır ile devre arasına kadar bu kulvarı idare etsek… Forvette Bangura’yı ilk 11’e monte etsek… Karabük’te taraftara saç baş yolduran Tagoe’yi de 6+2 yabancı kontenjanına göre kulübeye veya tribüne göndersek… (Zaten kendisi Basser ile birlikte Ocak ayında Afrika Kupası’na gidecek). WONDER BİLE GÖRDÜ! Batalla’nın bu formuyla ilk 11’de başlatıp 90 dakikayı çıkaracak düzeyde olmadığını artık Stevie Wonder bile gördü! O nedenle biz Süper Bücür’ü; Wonder’ın ‘part-time lover’ şarkısı misali, full-time değil de, 46’dan sonra sahada part-time sevgili gibi göreceğiz anlaşılan (yarın formunu yükseltirse banko da oynar, o ayrı)… Şimdi bazıları, “maestro Tangocu ile başlamayınca çift forvet mi oynayacağız?” diye sorabilir. Eğer Batalla’sız başlayacaksak, 4-4-2 düzenine dönülerek‘Turgay indirir, Bangura zımbalar’ düşüncesine de eyvallah derim. Bu tabii ki Ertuğrul Hocamızın seçimi ama; İnsua da Batalla’nın yerine, aldığımız zamanki niyetimizle 10 numara olarak da denenebilir!.. KİMSE VAZGEÇİLMEZ DEĞİL Hem bu altın makas hareketiyle kendini vazgeçilmez zanneden bazı kramponlar da şöyle bir “titrer ve kendine gelir” belki… Bu noktada, “Mezarlıklar kendisini vazgeçilmez sanan insanlarla doludur” şeklindeki Fransız atasözünü hatırlamakta fayda var. Gerçi bunu düşünmek bile istemiyorum ama; eğer bütün bu arayışlar ve denemeler de sonuç vermezse, işte o zaman ne play-off hedefi kalır, ne de Avrupa’ya gitme ihtimali…
Serkan Yetişmişoğlu
Bursa Gerçek