Ait olduğumuz yere geri dönebilecek miyiz?

Bursa.com Spor Koordinatörü Tarık Çapçı'nın köşe yazısıdır.

Şampiyon Bursaspor 3.Lig’e düştü.

Bir şehrin en büyük, en tanınmış markası bu duruma düşüyorsa o şehir her noktasıyla düşmüş demektir.

Evet bugünden itibaren şehir olarak 3.Lig’deyiz.

Ülkede nereye giderseniz gidin. Hatta yurt dışında bile “Bursalıyım” dediğinizde karşınızdaki kişiler şehirdeki yollarımızı, parklarımızı, kültür merkezlerimizi, AVM‘lerimizi, fabrikalarımızı, ihracat rakamlarımızı falan sormuyor.

Ne yaptınız koskoca Bursaspor’a” diyorlar.

Çok da doğru diyorlar.

Çünkü her şeyi biz yaptık.

Şampiyonluğun onurunu nasıl “Biz yaptık” diyerek yaşıyorsak bu başarısızlığın sorumluluğunu da almak zorundayız.

Yaptıklarımızla, yapmamız gerekip yapmadıklarımızla bu durum bizim eserimiz.

Şampiyon takım tutmadık tuttuğumuz takımı şampiyon yaptık‘ diye övünürken o şampiyon yaptığımız takımı arda arda küme düşürdük.

Federasyon, hakemler falan hikaye.

Suçun en büyüğü bizde.

Bursa’da, Bursaspor camiasında.

Hem de her noktamızla.

Ne kadar utansak azdır.

Tabii bu utanma duygusunu Bursa’yı ve Bursaspor’u menfaatsiz yani gerçekten seven samimi ve karakterli insanlar yaşıyor.

Bu düşüş son 10 yılda oldu.

Defalarca dile getirdiğim gibi kim ne yanlış yaptı diye ayrıntılarıyla bugün tekrar etmeyeceğim.

Zira herkes kendini biliyor.

Sonuç olarak Bursaspor düştü, Bursa düştü.

Şimdi Bursa düşmanı ciğeri beş para etmez kim varsa diline düşeceğiz.

Olsun önemli değil İr ürür kervan yürür.

O kervan elbet tekrar ait olduğu yere dönecek.

Yalnız o dönüş için şehirdeki, camiadaki herkes özeleştiri yapmalı.

Kimse kendini bu başarısızlıktan sıyırmaya çalışmasın.

Bu başarısızlıkta Bursasporlu olan olmayan; ama bu şehirde yaşayan, para kazanan ya da bu şehir sayesinde bir yerlere gelen herkes pay sahibidir.

Çünkü herkesin yaşadığı şehre ve o şehrin değerlerine karşı sorumluluğu vardır.

O sorumluluğu özellikle son 10 yılda yerine getirmeyen, getiremeyen, Bursaspor Camiası, bu şehrin tüm siyasileri, belediye başkanları, valileri, bürokratları, işçileri, memurları, sanayicileri, tekstilcileri, ulaşım sektörü, turizmciler, medya patronları, medya çalışanları, avukatları, mühendisleri, sağlıkçıları, kuyumcuları, ayakkabıcıları, dönercileri, kebapçıları, köftecileri, lokantacıları, tatlıcıları, demircileri, dökümcüleri, marangozları, kasapları, marketçileri, zanaatkârları, kısacası Bursa‘da ekmek yiyen herkes.

Bursaspor’un eski başkanları, yöneticileri ve adları “Duayen” diye geçen ama herhangi bir duayenliklerini göremediğimiz ancak reklamlarını yapan veya başka sevdalara yelken açan eski başkanlar….

Bugün hepiniz, hepimiz düştük.

Bundan sonra ya bu Bursaspor için yaptığımız yanlışlardan, yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan utanıp ders alacağız ya da tarihin tozlu raflarında utanç verici bir şekilde yer alıp gelecek nesiller tarafından “Bursaspor’u yok edenler” olarak anılacağız, anılacak sınız.

Hepimiz için seçim zamanı!

Seçim demişken,

İşte önümüzde mayıs kongresi var.

Elimizde belki de son bir fırsat var.

Başkan değil, Bursaspor’un geleceğini seçeceğiz orada.

Bursa şehrinin üzerinden bu utancı kaldırıp kaldırmamayı seçeceğiz.

Ait olduğumuz yere geri dönüp dönmemeyi seçeceğiz.

O yüzden hepimiz artık aklımızı başımıza alalım.

O makama layık, Bursaspor‘u buradan kurtaracak birilerini bulup o koltuğa oturtmak zorundayız.

Bu durumu düzeltmenin başka yolu yok.

Başa dön tuşu