Bursasporlu gibi davranın!
Bursa.com Spor Koordinatörü Tarık Çapçı'nın köşe yazısıdır.
Çok sevdiğim, yıllar boyu bana kusursuz bir dostluk yapmış, ihtiyacı halinde kendisi için akla gelebilecek hemen her türlü fedakarlığı yapacağım bir işadamı dostum 8-10 yıl kadar önce yanıma gelerek “Şu kişinin başkanlığında yönetime gireyim diye baskı var, ne düşünüyorsun?” diye sordu. Ben ise “İstiyorsan gir; ama ne oy ne de destek veririm” demiştim. Çünkü o başkan adayına zerre kadar inanmıyordum.
Evet söz konusu Bursaspor olunca arkadaşım, dostum demeden inandığım şekilde hareket etmeyi düstur edinmiş biriyim.
Zaten Bursasporluluk gereği olması gereken de bu.
Ancak bu durum maalesef camianın çok büyük bir kesiminde görülmüyor.
‘Kendi yakını eşi dostu göreve gelsin de veya görevde kalsın da, Bursaspor falan önemli değil‘ birçok kişi için.
Menfaat için aday veya başkan destekleyenlere hiç girmiyorum onların yaptıkları direkt ihanet.
Burada bahsettiklerim “Bizim arkadaş, abi göreve gelsin veya göreve devam etsin” zihniyetine sahip olup Bursaspor‘u ikinci plana itenler.
Egolarına, hırslarına, intikam duygularına yenilip bir adaya karşı olanlar veya destekleyenler.
Ya da böyle yapanların yani “Abilerinin” arkasından gidenler.
Geçmişten günümüze tüm dönemlerde var bu kafa yapısı.
Bu kişiler karşı tarafı da düşman görüp her türlü ithamda da bulunuyorlar. Onlara göre kendileri doğru, karşı taraf avantacı!
Bakin kimsenin egosu, hırsı, kini, hedefi, kariyeri Bursaspor‘dan önemli değil.
Bursaspor‘a fayda sağlayacaksa en en haz etmediğim kişiye bile dolaylı yoldan da olsa destek olurum.
En sevdiğim kişi kulübe zarar veriyorsa karşısında olurum.
Bursasporluluğun gereği budur.
Lafta değil icraatta Bursasporlu olmak lazım.
Evet lafa gelince Bursasporluluğuna toz kondurmayanlar icraata gelince Bursaspor düşmanı gibi davranıyor.
Tekrar ediyorum her dönemde her başkan yanlılarında ve muhalif kesimde bu kafa yapısı hakim.
Başarı ve o dillendirip bir türlü beceremediğimiz birlikteliği sağlamak için önceliğimiz kayıtsız şartsız Bursaspor olmalı.
Bir diğer sorum da kullandığınız dil.
Bursa ve Bursaspor kadar kaotik, birbirine düşman bir camia yoktur.
Bu kafadan da kurtulmadıkça hem şehir hem de kulüp olarak geri kalmaya devam ederiz.
Küfür kafir bizde, tehdit bizde, itham, iftira bizde.
Herkes ağzından çıkanı bi duysun artık ya!
Başkan yönetici bulamıyoruz artık bu atmosfer yüzünden.
Küfür yiyeni geçtim o durumu görenler “Bana da yaparlar” diye uzak duruyor.
Başka ortamlarda görse önünü ilikleyeceği insanlara sosyal medyadan dümdüz gidenler artık kendilerine gelmeli.
Toparlayacak olursam, karar ve reaksiyon tarzımız sadece Bursaspor odaklı olmadıkça, ağzımızdan çıkanı kulağımız duymadıkça, kulüp için herkesten maddi fedakârlıklar beklerken kendimiz elimizi cebimize atmadıkça yani bu kafayla gittikçe buralarda sürünmeye devam ederiz.
Bursaspor‘u camia olarak biz şampiyon yaptık. Buralara da biz düşürdük.
Çıkaracak olan da yine bizleriz.
Peki ne zaman?
Yanlışlardan vazgeçip, doğru hareket etmeye başladığımız zaman.
Daha net söylemle, gerçek Bursasporlu gibi davrandığımız zaman.