Mazeretin var mı?
Hakem çok kötüydü!.. Federasyon yine yaktı bizi!.. Penaltımızı vermediler!.. Hakkımızı yediler!.. Yok, hayır, hayır… Kafayı sıyırmış falan değilim! Sadece, bu maçın mazereti olamayacağına vurgu yapmak için ironik bir yaklaşımla başlamak istedim satırlarıma… Bu maçın mazereti yok ama, benim mazeretim var, çünkü bugün çok asabiyim ben! Pes doğrusu!.. Gerçekten pes. Yeter artık, buramıza geldi. Sen devreyi 2-0 önde kapadıktan sonra, ikinci yarıda rakip kaleye bir tek şut bile atamazsan ve tamamen geriye yaslanıp gole kırmızı mumla davetiye çıkarırsan, sonunda da böyle; “Kader diyemezsin, sen kendin ettin” şarkısını söyler durursun!. Ya da; “Olmaz böyle şey, yoksa rüya mı? Tam mutlu oldum derken, 90’da yıktın bütün dünyamı!” şarkısını… SADECE 2 KEZ Bir takım düşünün; kaleyi bulan ilk şutunda (40. dakikada) gol atıyor. Hemen ardından ikinci isabetli vuruşunda da 41’de tabelayı 2-0 yapıyor. Sonra ara ki bulasın! Ve Bursaspor, kalan 49 dakikada bir daha; bırakın çerçeveyi bulmayı, kaleye şut bile atamıyor. Yani koskoca 90 dakikada iki kez kaleyi tutturuyorsun. Onlar da gol oluyor! İşte o zaman da adama “sen kaşınmışsın kardeşim” derler. Çok erken “bu skorla kazanırım” havasına girer ve dan-duna başlarsan, elin oğlu da 90’da gelip sana faturayı böyle kesiverir. Sen de Ankara’nın dondurucu soğuğunda böyle son anda donup kalırsın! Oysa, skor açısından ne kadar da güzel başlamıştı mücadele… Yavuz Özkan, yine bir G.Birliği maçıyla kavuştuğu eldivenleriyle kalesinde devleşiyor, Pinto 2. maçında kafasını kullanıp ilk golünü buluyor, daha sevinirken, bu kez N’Diaye sol ayağıyla nefis keserek topu 90’a gönderirken o da ilk kez golle tanışıyordu. YASLANMA HASTALIĞI Ancak ikinci yarıdaki o yaslanma hastalığı yine hortladı. Hem de ne hortlamak! Takımın en üretken ismi Batalla da 75’te kenara alınıp yerine giren Musa ile 3 defansif ağırlıklı orta sahaya dönülünce, Gençlerbirliği sağlı sollu kornerler ve maçın kahramanı Hurşut ile yeşil beyazlı savunmayı hallaç pamuğu gibi attı. Öne çık, pas yap, 3. gol için pozisyon ara, ama nerede? Ayrıca bu sonuca şanssızlık falan demek hiç doğru değil. Çünkü, herkes kendi şansını kendi yaratır. Taraftar, son dakika sendromları yaşayıp vurgun yemekten bıktı, yeşil beyazlı takım, 85’ten sonra yediği gollerle galibiyetleri heba etmekten, bir çuval inciri berbat etmekten bıkmadı. Yani, kaçan balık yine çok büyük oldu! Torik mübarek torik! HANGİ PLAY-OFF Sen 22 haftada sadece 26 puan toplarsan; maç başına da 1,18 puan ve 1,13 gol ortalamasıyla oynarsan, bırak ilk 4’e girmeyi, ilk 8 play-off’u hedefinde bile zorlanırsın. Galatasaray’ı, çocuk ve bayanların desteğiyle yen de, taraftarının gönlünü al bari! Ancaaak; eğer GS ve TS serisini sıfırla kapatırsan işte o zaman ateşle oynamaya başlarsın! Bizden uyarması…
Serkan Yetişmişoğlu
Bursa Gerçek
