Bursaspor oynayınca değil, oynatınca kazanıyor!
Bursaspor ligde geride kalan haftalarda rakibine topa sahip olma yüzdesinde üstünlük kurduğu hiçbir mücadeleden galibiyet çıkaramadı.
8 maçta rakiplerine bu noktada üstünlük kuran takım, 6 kez mağlup oldu. Buna karşın kazandığı 4 maç da topu rakibe teslim ettiği mücadelelerde gerçekleşti.
Bursaspor, sezon başından bu yana farklı teknik direktörlere çalışsa da; oyun felsefesi olarak, her daim topa sahip olmayı benimsedi. Topun hakimiyeti ile birlikte oyunlarını yönlendirmeyi amaçlayan ekip, geride kalan haftalarda ise birçok mücadelede, rakibin çok daha fazla topla oynamasına karşın bunu üretkenliğe çeviremedi. Özellikle de, puan kaybı yaşadığı karşılaşmalarda oyunun büyük bölümünü kendi yarı alanı ve orta alandaki paslaşmalar ile geçirdiği gözlemlenen Timsah, karşılaşmalarda oyunu üçüncü bölgeye doğru yıkmakta ise önemli güçlük yaşadı.
Bursaspor’un yenilgi ile ayrıldığı son 3 mücadelede, bu gerçek gözler önüne serildi. Özellikle son oynanan Gençlerbirliği mücadelesinde topa yüzde 60 oranında sahip olan ekip, yalnızca kaleyi 9 kez denerken bunların da sadece bir tanesinde isabet bulabildi. Buna karşın rakip Gençlerbirliği ise, daha az topla oynamasına rağmen; 17 kez Timsah’ın kalesini yokladı ve mücadeleden 2-0’lık galibiyet ile ayrıldı. Maçın geneline bakıldığında da; topun en fazla orta alan bölgesinde yüzde 50,8 ile bulunduğu ve oyunun yüzde 26,2’sinin de Bursaspor’un savunma bölgesinde oynandığı görüldü.
Benzer durumlar Bursaspor’un puan kaybı yaşadığı diğer maçlarda da gözlemlendi. Yeşil-beyazlı ekip, bu sezon ligde geride kalan 13 müsabakada 8 kez rakiplerinden daha fazla topla oynadı ve bu mücadelelerde de 2 beraberlik alıp, 6 kez yenildi. Bakıldığında Bursaspor’un rakibinden daha fazla topa sahip olduğu ve kazandığı bir karşılaşmanın olmaması dikkati çekti. Bursaspor, ligde elde ettiği 4 galibiyet olan Yılport Samsunspor, Beypiliç Boluspor, Balıkesirspor ve Ankara Keçiörengücü maçlarında rakiplerinden daha az topla oynadı.
Bırakın istatistiği kardeşim son maçta %60 topla oynadıysan bunun %50si Furkan Emre ile Luka Capan arasında oldu 2 stoper kendi arasında ve kaleci ile oynayınca hiçbir işe yaramayan bu oyun topa daha fazla sahip olduk diye karşına çıkıyor.
Topu rakibe mi veriyonuz eve mi götürüyonuz ne yapıyorsanız yapın denizli maçını kazanın. 6 puanlık maç ya herro ya merro
Stoperlerimiz çok yavaş ve ileride pozisyon üretebilecek forvet oyuncularımız yok rakip takım defans yaparken bizim gol atmamız çok zor, rakibinse buldukları kontralarla stoperlerimizi geçip gol atmaları çok kolay. Bu takım için topu rakibe verip kontra kovalamak iyi bir strateji ancak rakipler de buna göre oynuyor. Hücum oynamak istediğimiz de stoperlerimizin yetersizliği beklerimizi ve orta saha oyuncularımızı da etkiliyor ancak bazı maçlarda risk alıp kanat ve orta saha oyuncularıyla hücum oynayan bir takım oturtturmaya çalışmalıyız çünkü iyi hücumcu beklerimiz ve orta saha oyuncularımız var fakat dediğim sebepten dolayı kullanamıyoruz. İsmail’in bitmek-tükenmek bilmeyen enerjisi ve teknik becerisi aynı şekil de Kerem’in teknik kapasitesiyle bek oyuncularımızın doğru koşularına atılacak paslara bu pasları da iyi ortalara dönüştürerek oynamamız gerekir, bence. Bu şekilde Matavz’ı daha fazla kafa topuyla buluşturup gol bulabiliriz yada Matavz’ın savunma oyuncularını üzerine çekmesiyle arkada bulacağımız boşlukları, orta saha veya kanat oyuncularımızla pozisyona çevirebiliriz. Tabi bunlar, teknik-taktik bilgisi pek olmayan bir taraftar olan benim fikirlerim.