Bu nasıl adalet?
Beşiktaş-Fenerbahçe maçının durmasına sebep olan olaylardan sonra Sarı Lacivertli kulübü 90 bin TL para cezasına çarptıran PFDK, Bursaspor'u da Manisaspor maçında sözde kötü-çirkin tezahürattan dolayı 60 bin TL ile cezalandırdı. Sözde adı Türkiye Futbol Federasyonu. Ama icraatlarıyla sanki ülke futbolunun içine dinamiti yerleştiriyor. Eskiden kararları tartışılırdı. Şimdi tartışmaya gerek bile kalmıyor. Tıpkı bünyelerindeki hakemler gibi. Onlar da verdikleriyle vermedikleriyle bu sezon yerleştirilen dinamitin fitilini ateşliyor. Kurullar, kararlar, TFF'nin neresine bakarsanız bakın elinizde kalıyor. Az kaldı, tümünü kapsayan kırmızı kart çıkacak ama herkes şike iddianamesinin açıklanmasını bekliyor.
Gelelim bugünkü konuya…
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, önceki gece geç saatlerde bir karar açıkladı ki evlere şenlik. Karar toplam 40 maddeyi içeriyor. İlk üç madde önemli. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Bursaspor'u kapsıyor.
Bursaspor'a Manisaspor maçındaki çirkin-kötü tezahürattan ve bu olayın aynı sezonda ikinci kez tekrarlanmasından dolayı PFDK tarafından 60 bin TL para cezası verildi. Maçın gözlemcisi Hasan Başdemir raporuna neyi, nasıl yazdı tartışılır. Peki ya Fenerbahçe'nin ceza aldığı İnönü Stadı'ndaki Beşiktaş maçında neler oldu, öncesinde neler yaşandı? İnönü Stadı'ndaki maça taraftarın girip giremeyeceği neredeyse maç saatine kadar belli değildi. Kulüpler, TFF ve Valilik yaptıkları açıklamalarla işi adeta çorbaya çevirdi. Bu sırada bir kısım bilet satıldı ama hala Fenerbahçeli taraftarın içeri girmesiyle ilgili net karar çıkmadı. Kadıköy'den Beşiktaş'a teknelerle gelen Sarı Lacivertliler stat çevresini istila etti. Sanırsın Türk askeri Kırbıs'a çıkarma yapıyor. İş bununla da bitmedi. Taraftarın bir kısmı satın aldığı biletle içeri (bu maça ait biletlerle birlikte başka maçların biletleriyle de girdikleri sonradan ortaya çıktı) girdi ama dışarıda hala taraftar var. Onlar da boş durmadı. Beşiktaş'ta 'çilingir' bulamayınca, illegal yollardan stada girdi.
Nasıl mı? Kapıyı kırarak.
Bu sırada maç başladı. Hakem Fırat Aydınus önce, "Biz de sizi bekliyorduk. Nerede kalmıştınız beyler" dedi. Baktı iş olmuyor. Taraftarla futbolcular arasında herhangi bir bariyer yok. Oyunu durdurmak zorunda kaldı.
Sonrasını herkes biliyor, kameralara yansıdı. Fenerbahçeli taraftarlar tribüne parmaklıkları tırmanarak girdi.
Şimdi soruyorum… Bu olay saha içi midir, yoksa saha dışı mı?
Dünyada bir başka örneği de var mıdır? Araştırılmalı.
Yaşanılanlar ikisini birden kapsadığını gösteriyor.
Fenerbahçeliler'in yaptıklarını sıralayalım: 1. Güvenlik bölgesi 'Kendilerince uygun' yöntemlerle geçildi. Kapıda üst araması yapılmadı. Turnikeler kullanılmadı. Stada başka maçın biletleriyle girildi. 'Bizans surları işgal edilir gibi' ana kapı kırıldı. En sonunda da maçın durmasına sebebiyet verildi.
Gelelim TFF'nin güzide kurulu PFDK'nın Fenerbahçe'ye verdiği cezaya. Aynen yazıyorum: "FENERBAHÇE A.Ş.'nin, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 60.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına…"
PFDK bu… Bununla da durur mu?
Sarı Lacivertli kulübe bastı bir ceza da kötü ve çirkin tezaürattan 30 bin TL daha. Etti mi sana tamı tamına 90 bin TL para cezası…
Bursaspor'a bizim bile duymadığımız -sözde çirkin- tezahürattan dolayı 60 bin TL ceza vereksin, öbür taraftan belki de dünya futbol tarihine geçecek olaylardan sonra aynı cezayı Fenerbahçe'ye uygulayacaksın.
Bu kadarına da pes yani.
Patagonya'nın suçu yok ama hep o örnek veriliyor. Buna Patagonya Futbol Federasyonu bile güler.
Bu maçın gözlemcisi Abdurrahman Arıcı'nın yaşanılanlardan sonra defterinde boş sayfa kalmaması gerek fakat verilen cezaya bakılırsa kalemini evde unutmuş.
Beşiktaş maçında saha içinde hiçbir olay olmamasına rağmen Bursaspor'u tarihinin en büyük cezasına çarptıranlar, Fenerbahçe'ye verdikleri ve İstanbul medyasının 'ağır' diye nitelediği bu 'komik' cezadan sonra şimdi nasıl rahat ve huzurlu uyuyorlardır tahmin edebiliyorum.
Onları vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum.
Süha Gürsoy
Bursa Hakimiyet