Asla pes etmek yok!

Belli ki, 21 günlük ara Bursaspor’a iyi gelmiş…

Hem fizik kondisyon yükleme açısından, hem de sakatların iyileşmesi açısından…

Milli oyuncular da çarşamba günü döndü.

Malum, 3 klasik eksik (İsmail Çokçalış 1 ay sonra dönecek. Jorquera ve Ramazan Keskin sakat) dışında, kaleci Erhan Erentürk’ün durumunun maç saatinde belli olacağını açıkladı teknik direktör Özcan Bizati…

Timsah, Boluspor’u yenerse, rakibini 8 puanla yakalayacak.

3 maçlık önemli seriye 3 puanla başlanmış olacak.

Artık, şeytanın bacağını kırma vakti!..

KADRODA KİMLER OLACAK?

Peki…

-Acaba nasıl bir kadro sahaya çıkacak?

-Bursaspor, nasıl bir futbol anlayışı sergileyecek.

-Özcan Hoca, kadroyu  oluştururken tercihini ne yönde oluşturacak?

Camianın merak ettiği başlıca konular bunlar…

Açıkçası…

Timsah’ın; ilk dakikadan itibaren önde basarak, rakibine rahat oyun kurma şansı vermeyeceğini düşünüyorum.

Nitekim, Bizati de o yönde açıklamalar yaptı.

Burada önemli olan; geçiş oyununu iyi uygulamak ve alan daraltarak hücum presi sürekli yapabilmek…

Özcan Bizati, bu uzun arada; istediği oyun felsefesini takıma büyük oranda oturttuğunu söyledi.

Bunu sahada göreceğiz.

DEFANS KURGUSU NASIL OLACAK?

Ancak, öncelikle, kadro yapısına bakmak gerek.

Kalede, Erhan veya Canberk oynayacak.

İkisine de eyvallah…

Ama sanırım, en çok defans kurgusunun nasıl olacağı merak ediliyor.

Karagümrük maçındaki gibi;

Yine sağ bekte Mert Yılmaz mı başlayacak?

-Bence evet.

İKİ STOPER DE YABANCI OLURSA…

Stoperler Nico Zalazar ve Luka Čapan mı olacak?

-Bence hayır!

Zira, 11’de 5 yabancı oyuncu kontenjanından 2’sini savunmaya kullanırsan, ofansif 5 oyuncudan 2’si yedek soyunmak zorunda…

Örneğin…

İleri üçlüde; Ofosu, Matavz, Elton oynarsa, Bruno ve Alaskarov yedek kalacak.

Ya da bu 5’liden illa ki 2’si kulübede oturacak.

Oysa, özellikle evinde oynarken, hücum opsiyonlarını daha efektif kullanmak gerek!

İKİNCİ 8 NUMARA SORUNSALI!

Hal böyle olunca;

Orta saha üçlüsünde, Emirhan Aydoğan ve Burak Altıparmak‘la beraber, yabancı sınırlamasına takılan Bruno yerine, eğer tam olarak hazırsa, ikinci 8 numara pozisyonunda; İsmail Yüksek veya Kerem Şen oynayabilir.

Bu arada sakatlıktan yeni çıkan Kubilay Sönmez de ön libero için aday isimlerden biri…

TAHA GİBİ STOPERİN VARSA…

U19 Milli Takımı’ndan dönen Taha Altıkardeş, bu milli moralle, stoperde Capan’la beraber iyi bir ikili olur bence…

18 yaşındaki stoperi, özgüvenli oyunu ve ilk müdahalelerdeki başarısıyla formaya en yakın adaylardan biri olarak görüyorum.

Böylece, Bruno’ya da 11’de yer açılmış olur.

EMİN ADANUR NE DEMİŞTİ?

Ayrıca…

Emin Adanur‘un, “bütün oyuncuları satarım, ama Taha’yı kesinlikle satmam” dediği genç cevheri oynatmazsak, nasıl kazanabiliriz ki?

Geçen sezonun devre arasında teknik direktör Mustafa Er‘in Vakıfköy’den görüp kadroya kattığı ve cesaretle forma verdiği 2003’lü Altıkardeş’in bu takıma yeniden monte edilmesi gerektiği görüşündeyim.

NAMIK MI, OFOSU MU?

Azerbaycan Milli Takımı’ndan 63+17 dakika oynayıp dönen Namık Alaskarov, kampın sadece ilk 2 gününde yer aldı.

Kondisyon yüklemeleri, yeni oyun anlayışı ve taktik çalışmaların çoğunu kaçıran Namık’ın yedek başlaması normal…

Ayrıca, son 2 maçta yedek başlayan (Tuzla, Ankaragücü) fakat 3 haftalık arada takımla beraber yeni sistemi çalışan Ofosu’nun 11’e daha yakın olduğunu düşünüyorum.

PRANGASIZ MATAVZ…

Tabii ki, Tim Matavz’ın oyundaki performansı kadar, onun iyi toplarla beslenmesi de çok önemli!

Pivot santrfor Tim’in isabetli kanat ortaları kadar, dikime final paslarıyla da ceza sahası ve civarında aktif hale getirilmesi gerek.

Umarım, Sloven golcü, kondisyon problemini çözmüştür!

Zira, sezon başındaki maçlarda, yaz kampı yemediği için ve kondisyon eksiği nedeniyle, “ayağında pranglarla oynuyormuş” gibi bir his uyandırıyordu bende…

Bu noktada…

Tolunay Kafkas’ın Kazakistan’daki U21 maçında hiç süre vermediği Batuhan Kör’ün kendisini sürekli hazır tutması lazım.

Sevgili Batuhan, futbol bu;

Bir bakarsın, 11’de başlamışsın.

Veya Özcan Hoca, maçın gidişatına göre, “çift forvete” dönmüş ve seni, hücumda Matavz’la beraber oynatmış.

Ya da seni kanattan getirerek, ters kenar ortalarında, arka direkteki ikinci forvet yapmış.

Yani, her şey olabilir.

Geçen sezon attığın, “tek vuruş” gollerin hâlâ akıllarda…

***

Bu tür alternatifleri çoğaltmak mümkün tabii ki…

Kadrodaki durumlar ve benim tahminlerim böyle…

TAKIM OYUNUNA “RUH” KATMAK

Ama, en önemlisi, takım oyunu oynamak ve bu oyuna “takımdaşlık ruhunu” katarak, saha içindeki yardımlaşmayı en üst seviyeye çıkarmak…

Biliyorum;

Bu sezon gelen 15 transfer de, profesyonel futbolcular ve hepsi ekmeğinin peşinde…

Fakat bu isimlerin, takıma olan aidiyet duygusu ne kadar yüksek olursa, başarma isteği ve oyun içindeki coşkusu da o derece yüksek olur!

BU KAZANIM, SAHAYA DA YANSIR

Kocaeli kampından gelen bilgiler; oyuncular arasındaki arkadaşlık bağlarının, daha çok birlikte zaman geçirilmesiyle ve de takımca gerçekleştirilen aktivitelerle daha da güçlendiği yönünde…

Eğer, bu önemli detaylar doğruysa, bu takımdaşlık, en kısa sürede sahaya da yansıyacaktır.

Bolu maçına, bir de bu gözle bakacağız.

EREN GÜLER’İN İMZASINA ALKIŞ

Son olarak…

Sözleşmesi bu sezon sonunda bitecek olan Eren Güler’in kontratının 3 yıllığına (2025 yılına kadar) uzatılmasını önemsiyorum.

Bu açıdan Bursaspor yönetimini kutluyorum.

Zira, 18 yaşındaki “Babadan Teksaslı” solak forvetin, Bursaspor’da uzun yıllar oynayacağına inanıyorum.

Hücum hattında 4 yabancı olmasına rağmen, çalışmalarını inançla sürdüren Vakıfköy patentli sol açık ve santrfor Eren’in, önümüzdeki haftalarda aldığı dakikaları daha da arttıracağını düşünüyorum.

ASLA PES ETMEK YOK!

Tıpkı Eren ve Batuhan gibi…

Geçen sezon, daha lise çağındayken, Mustafa Er tarafından vitrine çıkarılan ve çok önemli sorumluluklar üstlenen Canberk Yurdakul, Kerem Şen, Tuğbey Akgün, Vefa Temel gibi gençlerimizin, şartlar ne olursa olsun, hiç moral bozmadan, çok çalışarak formaya asılmaya devam etmeleri şart…

Mesela, ligde bulacağınız dakikaları ve de kupada Ceyhan maçında alacağınız şansları iyi değerlendirdiğinizde, kazanan siz olacaksınız.

Unutmayın ki, lig uzun bir maraton…

Onun için;

Asla pes etmek yok gençler!