Adamcılık aldı yürüdü
Bursaspor’un unutulmaz futbolcularından Ercüment Şahin, Türk futbolundaki ilişkilere değinerek, “Herkes birbirinin adamı olmuş. Hatır gönül ilişkisiyle takım çalıştıran insanlar var. Bu tablo çok canımı sıkıyor” dedi. Timsah’ın efsane golcüsü, Süper Lig’deki ve Milli Takım’daki ahbap-çavuş ilişkisinden yakındı: DOBRA DOBRA KONUŞTU İntertoto maçlarında gösterdiği performans ve attığı gollerle kalpleri fetheden, Bursaspor’un unutulmaz golcüsü ve teknik direktör Ercüment Şahin, FourFourTwo Dergisi’nin ekim sayısına verdiği röportajda, Bursaspor’da geçirdiği yıllardan, Nejat Biyediç’e, Musisi ve Baliç’le olan dostluğundan geleceğe yönelik planlarına ve Türk futbolundaki ilişkilere kadar birçok konuda ilginç açıklamalarda bulundu. BURSA’DAN MİLLİ TAKIM’A İsviçre’nin Zürih takımından 27 yaşında Bursaspor’a transfer oluşunu, “Türkiye’de oynamayı hayal ediyordum ve Bursaspor’dan gelen teklifi kabul ettim” diyerek anlatan unutulmaz ‘efsane golcü’ Şahin, adeta zaman tüneline girdi. Aynı zamanda gazetemiz GERÇEK’te spor yazarlığı da yapan 43 yaşındaki teknik direktör, 2 sayfalık röportajında yeşil beyazlı camiada o yıllarda gördüğü büyük ilgiyi ve A Milli Takım’a seçilmesini hayatı boyunca hiç unutamayacağını söyledi. BİYEDİÇ’İ UNUTAMAM Bursaspor’un efsane oyuncularından ve eski teknik direktörlerinden merhum Nejat Biyediç’ten övgüyle bahseden Ercüment Şahin, “Bizi anlayan, bizimle arkadaş olan bir teknik direktördü. Hiç çok sinirlendiğini hatırlamam. Hata yapan kişiyi kenara çeker o hatanın getirisini götürüsünü konuşurdu. Kızmaz, ikna ederdi. Türkiye’ye gelince futbolcu olduğumu anladım. Nejat Hoca hepimizi profesyonel yaptı” ifadelerini kullandı. 1995 yazındaki İntertoto Kupası maçlarının milli maçlardan daha çok izlediğini söyleyen Şahin, şöyle devam etti: AĞLARI KESTİLER Karlsruhe final maçında attığı golle ağları delen Ercüment, o unutulmaz anı ve sonrasını ise şöyle anlatıyor: “Ağlar çürüktü herhalde. Ben gol olduğunu gördükten sonra tribünlere koştum. Maçtan sonra öğrendim. Spiker önce gol diyor, golün çıktığını görünce değil diyor. Gazeteciler ‘fotoğraf çekelim’ diye tutturdu. O gün ağları yırttılar, bekletecek halleri yok tabii. Fotoğraf çekmek için ağları kesmişlerdi.” TİMSAH NASIL YÜRÜDÜ? Timsah yürüyüşünün doğuşundan bahseden efsane golcü, “İntertoto’da Belçika’nın Charleroi takımına gol attığımızda yapmıştık ilk olarak. Daha önce idmanda bir kere denemiştik. Musisi başlatınca biz de arkasından devam ettik. Şimdi hala yapmalarına çok seviniyorum. Gördükçe eski günleri hatırlıyorum. O dönemki takımı bugüne getirme şansımız olsaydı çok başarılı olurdu” ifadelerini kullandı. Geleceğe dair projelerinden de bahseden Ercüment Şahin, Türk futbolundaki ahbap-çavuş ilişkisinden yakındı. 4 DİL BİLİYORUM Şahin, şu ifadelere yer verdi: “İyi bir teknik direktör olmak için donanımımı korumaya ve üzerine eklemeye çalışıyorum. 4 dil biliyorum. Canımı sıkan tek şey Süper Lig’de ve milli takımlardaki ahbap- çavuş ilişkileri. Herkes birbirinin adamı. Hatır gönül ilişkisiyle takım çalıştıran birçok antrenör var. Altyapı çalıştırdım, amatör takım çalıştırdım, 2. Lig ve 1. Lig takımlarında çalıştım. Nejat Biyediç Hoca ile birlikte Eskişehirspor’u Süper Lig’e çıkarttık. Kayseri Erciyes’te 2 yıl teknik adam olarak çalıştım. Oysa benim deneyimlerimi yaşamayan birçok hoca var.” Unutulmaz anılardan seçmeler: Çorba diye tutturdu “Musisi bir gece dışarı çıkıp çorba içelim diye tutturdu. ‘İki gün sonra maç var gören olur dedikodu yaparlar’ dedim. O bana hep canım yerine ‘çanım’ derdi. ‘Yok canım kim görecek, çorba çabuk git gel’ dedi. İstediğini yapmazsan çocuk gibi küserdi, kolay kolay da barışmazdı. Küsecek diye Baliç’le peşine takıldık. Ertesi gün gazetelerde, ‘Bursasporlu futbolcular gecelerde alemlere aktı’ diye yazıyordu.” Musisi tavuk delisiydi “Musisi ve Baliç’le sabahlara kadar videodan film izlerdik. Musisi sadece tavuk kanat mı yesem, tavuk but mu, diye düşünürdü. Buzdolabı tıka basa tavuk dolu olurdu. Fritözü yanımıza kadar koyar tavuk yiyerek koltuklara serilirdik.” Keşke Gordon’un kovulmasını bekleseydim “Bursaspor’dan Altay’a kiralık gitmiştim. Ocaktan mayısa kadar İzmir’de 4 hoca 3 başkan gördüm. Bursaspor’un malıydım ama lig bittiğinde bir daha oynatmayacaklar, diye Bursa’ya dönmedim. Şimdiki aklım olsa bir dakika bile düşünmeden giderdim. Keşke yeni sezona Bursa’da başlayıp Gordon Milne’nin kovulmasını bekleseydim.”
Bursa Gerçek
