Efsaneler!
Koronavirüs salgını nedeniyle liglere mecburen ara verilmişken, bugün biraz nostalji yapalım diyorum sevgili dostlar...
Biraz zaman tüneline girelim…
Unutulamaz efsaneleri, ilginç lâkaplı futbolcuları ve bugün hâlâ “Kaptan” olarak anılan büyük kaptanları analım.
Onlara bir anlamda saygı duruşunda bulunalım…
57 yıllık tarihe sahip Bursaspor’da, 1970’li, 80’li ve 90’lı yıllara gidelim…
Daha önce paylaştığım bir yazımı, biraz güncelleyerek, sizlerle yeniden paylaşmak istiyorum…
Buyurun öyleyse…
YİĞİT NAMIYLA ANILIR…
Benim jenerasyon (45-50’li yaşlar) ve benden büyükler, yazacaklarımı çok iyi bilir ve hatırlarlar…
Bizden gençlere ve yeni nesillere de bazı efsaneleri biraz olsun hatırlatmış oluruz inşallah…
Eskilerin güzel bir sözü vardır:
“Yiğit namıyla anılır” diye…
Yıllar önce futbolda da “lâkap” modası vardı.
Detaylara girmeden şu uyarıyı yapayım.
DİKKAT! AŞIRI NOSTALJİ İÇERİR…
Hani eskiden filmlerin ve dizilerin başında bir not yazar ya;
“Dikkat! Aşırı şiddet içerir!”
Sonradan bu uyarılar; +7, +13 veya “aileye uygundur” anlamında “genel izleyici kitlesi” logolarına dönüştü, biliyorsunuz.
İşte, ben de bu yazımın başında;
“Aşırı derecede ‘yeşil-beyaz tarihçe’ ve ‘nostalji’ içerir” uyarımı yapıyorum.
Sonra söylemedi demeyin!
Yıllar önce Amatör Kümelerde başlayan futbolculara “lâkap” takma modası, o dönem adı 1. Lig olan, günümüzün Süper Ligi’ne kadar uzandı.
Öyle ki, o yıllarda futbolcularda “soyadı” kullanılmaz ve gazetelerde soyadı da hiç yazılmazdı.
Mesela kadrolar şöyleydi:
BURSASPOR: Osman (***) Müfit (***) Necati (***) Feridun (***) Kemal (***) Sedat 2 (***) K.Mehmet (***) B.Mehmet (***) Sedat 3 (***) gibi…
Mesela;
2 Ahmet varsa Küçük Ahmet, Büyük Ahmet olurdu.
Örneğin; 1995’te meşhur İntertoto Kupası kadrosunda oynayan ve Musisi’nin başlattığı Timsah yürüyüşlerine de katılan Küçük Hakan, geçen sezon Sivasspor’u çalıştıran Hakan Keleş‘ten başkası değildir!
Okan Yılmaz, Süper Lig’deki Gol Krallıkları ile “Kral” olarak tarihe geçti.
İntertoto’nun golcüsü Ercüment Şahin de “Efsane Golcü” olarak anıldı.
Elvir Baliç de “raket” gibi sol ayağıyla müthiş bir “solak” olarak dikkat çekmişti.
BAZILARI SOYADIYLA TANINIRDI
Farklı olan ilginç bir örnek de vardı:
48 yıl önce; Bursaspor’da oynayıp da sadece soyadı ile anılan/ tanınan ender futbolculardan biriydi Mehmet Vahap ÇEKİ.
1971-72’de takıma gelen Çeki, lâkabıyla değil, soyadıyla çağrılırdı.
Başarılı golcülerden Murat Sözkesen de, “soyadıyla” öne çıkan bir golcüydü.
Mesela sadece “Murat” deseniz; ilk soru “hangi Murat?” olurdu?
Öyle ya; Hacı Murat da olabilirdi mesela…
“POĞAÇA” MEHMET
1963’te kurulan Bursaspor’un ilk takımında “Poğaça” Mehmet (Tütüneker) vardı.
G.Saraylı eski Uğur Tütüneker’in babasıydı.
Baba Müfit, Sarı Necati, Köylü Mustafa, Hatçe Cengiz, Çilli Mehmet gibi unutulmaz futbolcuların soyadlarını birçok futbolsever yıllarca bilmemiştir.
Dedik ya işte;
“Yiğit namıyla anılır” diye…
Mesela;
Efsane sağ bek “Baba” Müfit (Gürsu), Galatasaraylı stoper Rambo Yusuf ve Bursaspor’dan yetişen santrfor Mustafa Batuhan Altıntaş’ın dedesi olan “Köylü” Mustafa (Altıntaş), “Sarı” Necati (Göçmen), “Hatçe” Cengiz (Yazıcı) değişik “lâkapları” ile hafızalarda hâlâ tazeliğini koruyor…
İNGİLİZ KEMAL, ÇİLLİ MEHMET…
Dinamo bek İngiliz Kemal (Batmaz), Galatasaray’dan alınan ve 1,5 sezon sonra eski takımına kiralanan Çilli Mehmet (Özgül) de unutulmazlar arasındadır…
SEDAT 2’DEN SEDAT 3’E…
Bir de meşhur 3 Sedat var:
Sedat 1 (Çelen), Sedat 2 (Özbağ), Sedat 3 (Özden)
Aynı anda takımda 3 Sedat olunca, K.Sedat, Ortanca Sedat(!) ve B.Sedat olamayacağı için o dönemde Sedatlara numara verilmiş.
Mesela;
Sedat 2’nin; 1980’de 5-0’lık tarihi maçta; Beşiktaş’a orta sahadan attığı gol hâlâ dilden dile anlatılır.
1984-85’te ünlü Wembley Stadı’na A Milli Takım Kaptanı olarak çıkma onurunu yaşayan Sedat 3 Kaptanımız da;
1986’da Bursaspor’un yegane Türkiye Kupası’nı havaya kaldırıp, futbolu zirvedeyken bırakan, en ünlü “3” lakaplı futbolcu olarak Türk futbol tarihine geçti.
EN MEŞHUR “DELİ”LER!
Bir de çok meşhur “Deli”ler vardı.
Deli Vahit‘in yanı sıra;
Golcü Deli Bahtiyar (Yorulmaz),
stoper Deli Nezihi (Tosuncuk) ve İntertoto döneminde oynayan “Macır” olarak da tanınan Deli İbrahim (Köseoğlu) Bursaspor’un en ünlü “Deli” lâkaplı futbolcularından…
Macır İbo demişken, uzaktan attığı frikik golleriyle nam salan solak bek (aslında “muhacir” yazılır da) Macır Salih (Salimoğlu) da unutulmazlar arasındadır.
Yine, “Deli” demişken;
1974’te; Atatürk Stadı’nda, İskoç ekibi Dundee United’a; taaa Muradiye’den(!) o golü atan “Deli” Vahit‘in o tarihi füzesini anmadan olur mu?
Delice futboluyla bu lâkabı alan Vahit (Kol- Doğan), 2007’de 63 yaşında jübile yaparak yine tarihe geçti.
Hatta Vahit Doğan, G.Birliği ile yapılan maçta, o dönem PAF Takımı Kaptanı olan “torunu” Taha Evke ile birlikte oynayıp ilginç bir jübileye imza atmıştı (Laf aramızda, bu fikri Vahit Hocama ve dönemin teknik direktörü Engin İpekoğlu’na ben vermiştim:).
UNUTULUR MU HİÇ İMPARATOR BİYEDİÇ
Tabii ki;
Unutulur mu hiç “İmparator” Nejat Biyediç?
Futbolcu, kaptan ve teknik adam olarak bir döneme imza atan ve me yazık ki erken yaşta (2011’de) aramızdan ayrılan İmparator Biyediç, özellikle İntertoto Kupası‘ndaki unutulmaz maçlarla zihinlere kazınarak Bursa’nın efsaneleri arasına girmişti.
Biyediç’le birlikte oynayan;
Kara Şimşek Şenol (Ulusavaş), Fener’e gidince Şenol 3 oldu. Maradona Çetin (Karaman) da lâkaplarıyla birlikte Teksas’ın bestelerine konu olmuşlardı.
Bir de Doktorlar vardı…
Doktor Recai (Özdemir) ile sol açık Doktor Kemal de Timsah’ın Tıp doktoru olan futbolcuları olarak “Doktor” adıyla çağrılırlardı.
Yine, “Kara” Erkan (Öncel), stoper “Çekirge” Taner (Ertaş), “Paşa” Selim (Özer) hemen aklıma gelen isimlerden…
EFSANE ŞAMPİYON BATALLA
Şampiyon 10 numara Pablo Martin Batalla da önceleri “Süper Bücür” olarak anıldı.
Efsane Kaptan, sonradan “Küçük Dev Adam” olarak yüreklere kazındı.
Arjantinli 10 numara, Bursaspor’a veda etmeden önceki son 2 sezonda ise “gemisini kurtaran Kaptan” olarak tarihe geçti.
Tangocu Pablo; kişiliği, asistleri ve golleriyle; tıpkı Mesut Şen, Ersel Altıparmak, Sedat Özden, Nejat Biyediç, Majid Musisi gibi “Efsane” olarak gönüllerde taht kurdu.
UNUTULMAZ “KAPTANLAR”
Ayrıca…
Müfit Gürsu, Mesut Şen, Sinan Bür, Orhan Özselek, Sedat Özden, Beyhan Çalışkan, A.Nail Durmuş, Turhan Şen, Yalçın Gündüz, Adnan Örnek, Ömer Erdoğan gibi yıllarca yeşil-beyazlı formayı giyen ve isimlerini kulüp tarihine yazdıran kaptanlar da, üzerinden yıllar geçse de, hatta teknik adamlık yapsalar da hep “Kaptan” olarak anılırlar.
Bunlar benim aklıma gelen lâkaplı ve efsane kaptanlar futbolculardan sadece bazıları…
Arada unuttuklarım da vardır mutlaka…
Hatta bana, “keşke şunu da yazsaydın Serkan! Bak bu da vardı!” diyecek değerli abilerim ve okuyucularım da olacaktır.
O nedenle şimdiden affola!..
NAMIYLA ANILAN AMİGOLAR
Bursaspor’un tarihine geçen meşhur eski Amigolar da lâkaplarıyla tanınır…
10 Ekim 2004’te yitirdiğimiz Amigo Yaşar’ın (Genç) lâkabı yoktu, ama taraftar “Bir baba hindi Yaşar, bir baba hindi” diye tempo tutup, Yaşar’dan bu tezahüratı yaptırması için adeta istek gönderdirdi.
19 Ekim 2017’de kaybettiğimiz Amigo Fiko’nun adı Fikret Akdağ‘dı.
O yıllarda, Amigo Fiko, Amigo Yaşar ile sahanın ortasına inip, tribünleri birlikte coştururlardı.
“KEÇİ ENVER…
Kendine has uslubuyla Kapalı Tribünü mesken tutan Amigo Keçi Enver (Minali) ise, “taktik veren” tarzı, paltolu ve şapkalı haliyle akıllara kazınmıştı.
Merhum Keçi Enver, Sönmez Filament’in futbol ve voleybol maçlarını da hiç kaçırmazdı.
BORAZANCI MUSTAFA
Maç günü Merinos Kavşağı’nı mesken tutan ve diğer günlerde çarşıyı gezen “Borazancı” Mustafa unutulur mu hiç?
Merinos Stadı’nda amatör maçlara gelir ve tribünde boydan boya koşarken, futbolculara, “açık açık, ortala, tayyare tayyare, vur kafayı çevir topu” gibi çok özel taktikleri sürekli tekrarlardı.
Bugünlerde yaşlansa da, çarşı pazarda her an görebilirsiniz “Borazancı” Mustafa’yı…
BATALLA’NIN DAYI OĞLU ARDİLES!
…Ve Amigo “Ardiles”…
Gerçek adı Fikret Yorgun olan Ardiles, adını Arjantinli ünlü futbolcu Osvaldo Ardiles‘ten almıştır.
İlginç hikayeleri ve eskiden devre arasında sahaya inip, boş kaleye attığı goller ve Atatürk Stadı’nda Kapalı Tribün’ün önündeki duvarda yaptığı ilginç figürlü danslarıyla tanınan, formasına sürekli “reklam” alan sponsorsever(!) Ardiles, “Ben Batalla’nın Arjantin’den dayı oğluyum” şeklinde esprileri ve takım uçağına kaçak binmesiyle hatırlanır…
Bugün, efsaneler, kaptanlar ve özellikle de “lâkap”lar üzerinden; zaman tünelinde, nostaljik bir yolculuk yapmaya çalıştım.
Merhum ve de yaşayan efsaneleri, minik hatıralarla birlikte anmak istedim.
Bütün efsanelere selam olsun!..
Sedat 3.. Kendisini milli takımda gördükçe havalara ucardım çocuk ken .
Okdar sevinirdim ki , çocukluk halimiz işte..
Bu adam futbolu bıraktıktan sonra niYe bursasporumuzda herhangi bir görev almadı acaba.
Serkan arkadaşım.
Sen bizleri aldın tarihin eski sayfalarına götürdün.
Yazının başlarında bahsettigin efsanelerin maçlarını izleme şansım olmadı.
Onları rahmetli babam dan dinlemiştim.
Çünkü yaşım itibari ile maçlara yetmişli yılların ortalarında başladım.
Hatta o yıllarda Balıkesir takımını izlemiştim.
1980 Eylül’ün de bjk ye beş attığımız maç hatırladığım önemli maçların en eskisi.
Hatta o maç ta yanımda babamla beraber bakkal Sali abi de vardı.
Skor üç sıfır olunca bjk liler tribünleri terk etmeye başladıklarında disaridan yeni kale tribünlerine bozuk para yağmuru yapmışlardı ve bir tanesi bizim sali abinin saçsız kafasını yarmisti.
Nasıl unuturum bayağı da kanamisti.
İlk efsaneleri senin de hatırlaman zor.
Çünkü seni mahalleden taniyorum.
Hemen hemen yaşit olduğumuzu biliyorum.
Bizim Niyazi dayıların oturduğu çıkmaz sokağın başında oturuyordun.
Hatta o çıkmaz sokaga çıkan başka bir çıkmaz da da Allah rahmetlerini bol versin şehit kardeşimiz Abdülkerim ve ikizi oturuyordu.
Seninle her gün hiç unutamadigim 5A otobüsü ile diğer arkadaşlarla beraber okula giderdik.
Otobüsten zar zor indikten sonra ben Maksem yokusundan Erkek lisesine gidiyordum sen de kendi okuluna.
Daha sonra biz ailecek papazcesme den ayrıldık.
Bursaspor’u muzun maçlarına başladıktan itibaren içeride dışarıda hiç bir maçını kaçırmamaya çalıştım.
Serkan arkadaşım.
Fırsatın olursa bir yazında da Tofaş SAS in eski basketbolcuların dan bahsedermisin.
Örneğin Devid Rivers lardan, Rashard Giriffith lerden ve diğer efsanelerinden.
Buradan sana ve tüm Bursaspor lulara selamlarımı iletiyorum.
#Ev de kal Türkiyem…..
Çok güzel yazı çok güzel yorumlar, sağ olun var olun.
Ben de Bursasporumuzla yaşıt, 57 yaşında bir taraftar olarak bu büyük oyuncularımızın hemen hepsini tanıdım hepsiyle gurur duyuyorum. Belki de en büyük oyuncularımızla ilgili bir anket yapsak iyi olacak… Sedat Özden, Majid Musisi, Nejat Biyediç, Elvir Baliç, Okan Yılmaz, penaltıcı kalecimiz Ivankov, Ercüment, Ozan İpek, Ömer Erdoğan, Ali Tandoğan ve tabii ki son büyük Pablo Martin Batalla inanılmaz enerjileriyle takımımıza büyük değer kattılar. Daha adını yazamadığım eklenecek onlarcası da sırada var. Unutamadığımız büyük maçlarımıza da ayrı bir başlık açmak lazım ama benim kare aşım BJK ve GS’ye beşer beşer attığımız maçlar ve şampiyonluk yılında deplasmanda kazanılan FB ve BJK zaferlerimizdir…
Gerek serkan beyin yazısı gerek senin yazdığın yazı şu zorlu günler de az olsa içimizi rahat lattı kardeşim. .. Unutulmaz maçtı bjk ye 5 attığımız. ..Bende o maçtaydım. .3 o dan sonra bjk seyirci si tribün leri terketmiş ti .. Yeni kale arkasında seyretmiştim. . Neydi atılan bozuk paralar çoğu da taş atmış tı. . Sonuç 5 …0 … maçı almıştık. ..O maçtan sonra bjk ile aramızın açıldığı bozulduğu ilk kıvılcımlar atılmıştı. Maçtan çıkıp eve giderken o keyif varya anlatılmaz yaşanır. .Bir BURSASPOR Bayrağım vardı para biriktirip almıştım. Her galip geldiğimiz de eve giderken yolcu minibüs en ön koltuğuna oturup camdan bayrak sallamak en güzel i idi. .. Ahh kardeşim sende serkan bey de aldınız götürdünüz yıllar önce sine .. Ne günler di … Biz yaştakilerde anılar o kadar çok ki anlat anlat bitiremeyiz. . BİZLER BURSASPOR umuzu SEVMEK BİR YANA DELİCE SİNE ÖLÜR CESİNE BAĞLI İDİK. . ÖYLE gs bjk fb gibi ikinci takımımız yoktu .. TEK TAKIM VARDI. .. O da BURSASPOR idi. .. SONUNA KADAR DEĞİL SONSUZA KADAR BURSASPOR. …KAL SAĞLICAKLA KARDEŞİM …SAĞLIKLI KAL EV DE KAL. …
Merhaba Atom Karınca kardeşim.
Ben rahmetli babam ve komşumuz bakkal Salih abi ki biz ona hep Sali abi derdik yaşıyorsa Allah uzun ömür versin o maçta yan yana oturuyorduk.
Macta üçüncü gol olunca bjk seyircisi kendini disariya atmaya tabiri caizse kaçmaya başlamıştı.
Yeni kalenin altından geçerken de bizleri bozuk para yağmuruna tutmuslardi.
O paralardan biri de bizim Sali abinin saçsız kafasında patlamış ve bayağı kanatmisti.
Neydi o günler.
Hatirlarmisin intertoto da Ofi Girit maçında sahamızda oynarken maçın başında bir gol yemistik.
Bir baktım ortalığı sigara dumanı sardı.
Sonrasında iki gol atıp elemistik.
Ya milli maclara ne dersin.
Her biri ayrı bir heyecan.
Maçlardan saatlerce önce sabah beş lerde bilet kuyruğuna girerdik.
Sonrasında bir de giriş kapılarının önünde saatlerce beklerdik.
Deplasmanlar ayrı macera.
Aydın maçı dönüşü.
Hiç unutmam Aydın dönüşünde İncirliova belde içinden geçerken otobüslerin camları indirilmişti.
O arada bir baktım iki otobüs önümüzde hoca kaptan ve oyuncular var ve insanları yatıştırmaya çalışıyorlar.
Bir yandan onları korumaya çalışıyoruz bir yandan kendimizi fakat ne çare hepimiz sarıklı hocalara donmustuk.
Kulüp doktoru sağolsun hepimizin kafalarimizi sarmıştı.
Neydi kardeşim o günler.
Hey gidi hey.
Şimdiki nesil hep hazıra alıştı ve o yüzden de eski taraftar kalmadı.
İşte böyle kardeşim.
O günleri her zaman özlemle hatırlarım.
#Ev de kal Türkiyem……
Eser arkadaşım bu arada sana da selamlar.
Merhaba can kardeşim. . Sen de de ben de de o kadar anlatılacak hikaye ler var ki bitmez. .. Hafta içinde oynanan kupa maçlarına okuldan kaçma lar. ..Vardiya lı çalışırken işten izin almalar. . Maraton tribün ün en alçak yerinden kaçak girerken ( Bilet bitmişti. ) Gömleğimin pantolon umun tellere takılıp yırtılması. . Polis ten ellerime yediğim coplar. Renkdaşlarım ın beni tutup tribün e sokmaları. ..Hangi birinden bahsedeyim. . Daha deplasman maceraları var. Onlarıda daha sonra kısmet olursa yazarım. . Kal sağlıcakla kardeşim. ..
Tabiki kardeşim.
Fırsat buldukça yazacağız aktaracağız ki yeni nesil hazırcı olmasın. Bursaspor taraftarı ile Bursaspor dur.
Bursaspor lu luk Bursaspor lu ya baba emanetidir.
En önemlisi Bursa kenti önemlidir.
Atatürk stadı ve Atatürk caddesi kültürü ile büyümüş bir toplumun uyeleriyiz.
Sadece futbol değil.
Örneğin lise okuyup da Setbaşın dan PTT ye kadar 30 Ağustos yürüyüşü yapmayanimiz var mıdır.
Ya da Atatürk stadında 19 Mayıs a çıkmayan veya izlemeyen kaç kişi vardır.
Sana bir şey soyleyim.
Erkek Lisesinde okurken
19 Mayıs lar da işim çok kolaydı.
Herkes oluşturulan haritada yerini ararken ben hemen buluyordum.
Van gölünün üstü.
O da Texas ın önündeki kalede penaltı noktası.
Rahmetli babam hep derdi;
Ulucami nin minarelerini kaybetmeyeceksin.
Sonrasında işim gereği şehirden ayrılınca yaklaşık yirmi yıldır kaybetmiş olduk fakat en azından senede bir kaç kez de olsa iyi havalarda yaşadığımız bölgeden Uludağ ın zirvesindeki karları, Armutlu burnunu ve Mudanya dan Karacabey e hatta Bandırma ya kadar sahil şeridini görüyoruz.
Bu bile büyük mutluluk.
Bunun ne anlama geldiğini sen ben ve bizim gibi uzun süre şehir dışında yaşayanlar çok iyi bilir.
Maalesef Bursa lı hemşehrilerimiz yaşadıkları şehrin ve Bursaspor un değerinin farkında değiller.
İşte böyle kardeşim.
Kısmet olursa seninle Eser le ve diğer renkdaşlarimizla beraber Timsah Arena da Bursaspor umuzu izlemeyi çok isterim.
Timsah Arena ya hiç gelemedim.
Malum iş güç ve ekonomik durumlar.
Gerekli şartlar oluşursa yakın zamanda ailecek yeniden Bursa ya yerleşme kararımız var.
Daha önce de yazmıştım kısmet olursa büyük ihtimal önümüzde ki sezonun ikinci yarısından itibaren tribünler de 16 BS 224 Texas veya Trakya lı Timsah lar flaması gördüğünde bil ki gelmişiz kardeşim.
Sana Eser e ve tüm renkdaşlarimiza iyi günler dilerim.
#Ev de kal Türkiyem….
Kardeşim yazını geç okudum kusuruma bakma. . Yazıların varya beni alıp yıllar önce sine götürüyor. .. İnan yazılarını okudukça rahatlıyorum. . Kardeşim biz ler BURSASPOR sayesinde buralardayız. . Ne mutlu bizlere. . Şu an duygu yüklüyüm. İnan ne yazacağımı bilemiyorum. İNŞALLAH AMA İNŞALLAH SENİN LE ESER İLE VE DİĞER RENKDAŞLARIM LA OTURUP MAÇ SEYRETMEYİ ÇOK İSTERİM. .AMA MAÇ ÖNCESİ AMA MAÇ SONRASI ŞÖYLE OTURUP GÜZEL BİR YERDE ÇAY İÇMEYİ ÇOK İSTERİM BE. KARDEŞİM ÇOK DUYGU YÜKLÜYÜM NE DOKUNSAN AĞLIYACAK DURUMDAYIM. ..ŞEHİR DIŞINDA OLMAK ÇOK ZORMUŞ. .. BURSA MI ÇOK SEVİYORUM. ..KALASIN SAĞLICAKLA. .
Değerli arkadaşım.
Benim yazdıklarım kendimi bildim bileli Bursaspor ile birlikte Atatürk stadında farklı şehirlerde yaşanmış hatıralar ve bunlar ben de çok fazla.
Şimdi şehir disindayiz.
Halimize şükredelim.
En azından yeni yapılan yollarla iki saat mesafe deyiz.
Ya ülke dışında uzak yerler de olsaydık o zaman ne yapardık.
Başka şehirde yaşamayan Bursa nın değerini bilemez.
Bursa da yaşayan hemsehrilerimiz de maalesef hiç bilmiyorlar.
Eğer duruyorsa zamanı geldiğinde Eser sen ben ve diğer renkdaşlarimizla birlikte maç öncesi veya sonrası Kültürpark da Özgen de oturur sohbetimizi eder nostaljimizi yaparız inşaallah.
Hoşçakal kardeşim.
İyi akşamlar.
Bu arada Kadıköy de yaşayan Diego kardeşimize de selamlar.
Eser sana da selam olsun.
#Ev de kal Türkiyem…
İNŞALLAH kardeşim. ..En büyük hayalim sizlerle birlikte olmak. . Her neresi olursa olsun hep beraber çayımızı içip eskilerden günümüz den bahsetmek. .Önce liğimiz şu virüs belasından insan lık olarak yurt olarak sağ salim bir çıkalım. .. İNŞALLAH oturup hem maçı mızı izleriz. Sonra da çayımızı içeriz. . ALLAH ın izni ile. KAL SAĞLICAKLA KARDEŞİM.
Ben de size Bursasporun 1. ligin ilk yıllarındaki değişmez kadrosunu yazayım:
Osman, Müfit, İrfan, İsmail, Ahmet Tuna, Cengiz, Mesut, Ersel, Necati, Taner, Haluk
NE YAZIK Kİ O KAROYA YETİŞEMEDİM BEN…
Serkan bey yüreğinize sağlık
56 YAŞIMDAYIM VE “POAÇA MEHMET,KÖYLÜ MUSTAFA” GİBİ 3-5 İSTİSNA HARİÇ HEPSİNİ DE CANLI OLARAK İZLEDİM…NE MUTLU BANA
50 YILLIK TARAFTAR OLARAK BİZDENDE SANA SELAM OLSUN ELİNE SAĞLIK O GÜZEL GÜNLERİ HATIRLATTIN EVDE KALDIĞIĞMIZ ŞU GÜNLERDE İYİ DE OLDU
Sedat Özden ağabeyimizin TÜRKİYE-BULGARİSTAN maçında attığı ve ağları yırtan gol,Vahit Kol ağabeyimiizn D.UNİTED’a attığı gol,merhum N.Biyediç ağabeyimizin BURSASPOR -ALTAY maçında çevresindeki 3 altaylı oyuncudan topu saklayıp çıkarttığı esnada ALTAY lı oyuncuların koçlar gibi kafalarını tosladıkları an.
Kemal BATMAZ ağabeyimiizn TRÜKİYE-ROMANYA ümit milli maçında yağmurlu havada oynanırken rakibinden metrelerce kayarak yaptığı müdahale ile kazandığı top.