Daha Ne Bekliyorsunuz?..
UEFA Avrupa Ligi’nde gruplara kalmak için önümüzde sadece 2 maç kalmışken, yönetim transferde gerekeni yapmak için daha ne bekliyor? Unutulmasın ki, bu takım Anderlecht ‘e elenirse tarih bunu da yazar, sizi de…
Günlerdir gazetemizi arayan ve mail yağmuruna tutan yeşil beyazlı kongre üyeleri, taraftarlar ve dernek yöneticileri, Yazıcı yönetiminin transferde çok geç kaldığını vurguluyor.
Yaşını başını almış eski tüfekler, hatta adı bizde saklı Divan Kurulu üyeleri bile dert yanıyor: “Yöneticilere söyleyin Allah aşkına, bitirsinler şu transferleri artık!” veya “Neden yazmıyorsunuz bunları?” diye… Doğru söze ne denir? Tribünün, taraftarın sesine hak vermemek elde mi? Öyle ya; UEFA Avrupa Ligi’nde gruplara kalmak için önümüzde sadece Anderlecht ile 2 maç kalmışken, yönetim kurulu, orta sahaya ve forvete gereken takviyeleri yapmak için daha ne bekliyor ki? Lig biteli ne kadar oldu? Tam 75 gün… Yani koskoca 2,5 ay… Transferde getirileceği söylenen 4 kaliteli yabancıdan kaçı alındı? Elde var iki yabancı ve bir de İbrahim Kaş… Diğer gençleri, banko oyuncu olmadığı için saymıyorum. Yönetim ve hoca değil miydi, “Transferde çıtayı Kenny Miller seviyesine koyduk. En az bu kalitede 4 yabancı oyuncu alacağız” diyen!.. Peki, nerede bu kaliteli transferler? Şu meşhur kesenin ağzı ne zaman açılacak, çok merak ediyorum doğrusu!.. Ayrıca her transfere bir kulp takmakta da maşallah bizim yönetimin üstüne yok! ‘O çok pahalı, bunun ekstradan menajerleri ortaya çıktı, bunun gece hayatı var.’ İyi de, Romaric’in ‘gece kuşu’ olduğunu yeni mi öğrendiniz? Armudun sapı üzümün çöpü derken, Anderlecht maçı da geldi çattı. Oysa biz hala Kirita’dan, İnsua’dan medet umuyoruz. “Eskiye rağbet olsaydı, Bit Pazarı’na nur yağardı” sözü size neyi hatırlatıyor acaba?
ELLER AYA BİZ YAYA Timsah gruplara kalırsa zaten UEFA’dan belli oranda para kazanacak. Kasamızda da en az 35 trilyon var deniyor. Öyleyse neden transferde bu kadar ağır davranılıyor? Elin oğlu çatır çatır transferleri yapıyor… Elmander, Kris Boyd gibi geçen yılki gözdelerimiz artık başka renkler için atacak gollerini yeni sezonda… UEFA’ya 25 kişilik yeni liste vermek için şunun şurasında ne kaldı ki! Ama, Özlüce’ye ne gelen var ne de giden! Taraftar, “Ellerim bomboş yüreğimde bir sızı” şarkısını söylüyor, acı acı… Çarşı’daki arkadaşlarımız transfer konusunu geyiğe vurduklarını söyleyip ekliyorlar: “Ne zaman Bursa semalarında bir helikopter görsek, ‘bakın Bangura ile Romaric, Özlüce’ye iniyor. Haydi koşalım’ diye birbirimize takılıyoruz!” Evet, ne yazık ki, traji-komik gerçek bu! Resmen; ‘güler misin, ağlar mısın?’ durumu yani… Taraftarın sabrı öyle bir taştı ki, sormayın!
LİG BAŞLASAYDI N’OLACAKTI? Süper Lig, şike soruşturması yüzünden ertelenmeseydi önceki gece başlamış olacaktı. Ama; gel gör ki; el elde, baş başta!.. Yönetim, 3 milyonluk bu kentin beklentilerine cevap vererek, sorumluluğunu bir an önce, hem de ivedilikle yerine getirmeli… Sorarım size; Koskoca camiaya bu kadar sıkıntı çektirmeye kimin, ne hakkı var?
NİYE ŞUBE SORUMLUSU YOK? Yöneticiler, taraftar sitelerinde yer alan transfer haberlerine yapılan yorumları hiç mi okumuyorlar? Kongre üyesi birçok arkadaşım da, transferde yaşanmakta olan hüsrandan dem vuruyor ve “Artık transfer yapılacağına olan inancımız da örselendi” diyor. Ama bu noktada Başkan Yazıcı’nın yönetimde bir ‘Futbol Şube Sorumlusu’ atamamasını eleştiriyorum. Teknik ekip ile yönetim arasında köprü kurma vazifesini verirsin bir yöneticiye… O da gecesini gündüzüne katarak, üstlendiği sorumluluğu yerine getirmeye çalışır. Ama bu da yok!.. Takımda Ertuğrul Sağlam’a transferde destek verecek bir teknik menajer gibi bir profesyonel de bulunmuyor.
TARİH BUNU DA YAZAR Neyse… Aslında sözü daha fazla uzatıp dolaştırmaya da hiç gerek yok. Şuraya çok net yazıyorum: Eğer Anderlecht maçına da takviye yapmadan çıkarsak ve bu turda sonuç hüsran olursa (Allah korusun), bunun sorumlusu, öncelikle ‘Şampiyon Bursaspor Yönetimi’ olur. Tarih önünde de, taraftarın vicdanında da… Bu böyle biline…
Kaynak:Bursa Gerçek