Bursaspor güven veriyor

Söz konusu futbol olduğunda, bazen günlük sonuçlara fazlaca takılmadan daha soğukkanlı bir yaklaşımla resmin bütününe bakmak gerekiyor. UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turunda oynanan iki FC Gomel maçında da Bursaspor’un sabırlı, olgun bir oyun tarzı ortaya koymaya çalıştığını söyleyebiliriz. Rövanş maçında Bursaspor 41. dakikada gol yemesine ve bu skorla elenecek olmasına rağmen ikinci yarıda takımın gereksiz risk almaması, dengeli oyun anlayışını sürdürmesi, defansta açık vermemesi Bursaspor’un olgun bir oyun karakteri yaratmaya çalışması anlamında son derece önemli göstergelerdi. Ertuğrul Sağlam’ın iki maça da çift ön liberoyla başlaması kontrollü oyunu tercih etmesi anlamında dikkat çekiciydi. Rövanş maçında ilk maçtan farklı olan tek isim top kontrolü ve tekniği Sercan’a göre daha iyi bir isim olan Batalla’ydı.

Bursaspor karşılaşmanın bütününde kontrollü bir oyun sergiledi. Özellikle orta sahada rakibe boş alan vermeden oyunu sürdürme çabası ön plandaydı. Maç boyunca Bursaspor rakibe ciddi bir posizyon imkanı vermedi. Nitekim yenilen gol uzaktan atılan bir şut ve Carsson’un bireysel hatası sonrasında geldi. Ozan İpek’in, Volkan Şen’in, Turgay’ın sürekli olarak defansa gelerek, takımın defansif boyutuna da katkı sağlaması, savunmadan İbrahim Kaş ve Vederson’un hücuma sürekli olarak destek vermesi, Bursaspor’un takım olarak oyunun hem ofansif hem de defansif boyutunu öne çıkarması anlamında göze çarpan durumlardı. Gomel takımından Siarhei 64. dakika da kırmızı kart görerek, takımını 10 kişi bırakmadan önce de, ikinci yarının başından itibaren Bursaspor oyuna ağırlığını koymuş ve kanat bindirmeleri ve ortadan kısa paslarla rakibi bunaltmaya başlamıştı. Gomel’in 10 kişi kalması sonrasında Bursaspor rakibi üzerinde büyük bir baskı kurdu ve ilk maçta atılan iki golde olduğu gibi ilk gol Vederson’un kullandığı bir köşe atışı sonrasında N’Diaye’den geldi. Gol sonrasında ise sahneye geçen sezonun en büyük hayal kırıklığını yaşatan ismi olan Insua çıktı, bir gol ve asistle gecenin sürpriz ismi oldu. Son golü Turgay’ın atması maçta gösterdiği üst düzey mücadelesinin bir ödülü gibiydi…

Takım oyunu anlamında Bursaspor’un oyunun bütününde başarılı olduğunu söyleyelim ama özellikle ikinci yarıda dar alanda paslaşmalarda Insua ve Batalla’nın top teknikleri oldukça öne çıktı. Turgay için tam bir futbol emekçisi diyeceğiz. Yedek kaldığında sorun çıkarmayan ne zaman oynasa oyunun bütününde elinden gelen çabayı gösteren bir kişilik… Futbol emekçileri demişken son iki senede Bursaspor’un tarihi başarılarında önemli katkıları olan Ali Tandoğan, Ivan Ergiç, Mustafa Keçeli ve Hüseyin Çimşir’e de buradan selam gönderelim…

Sözü biraz da Bursaspor ile ilgili genel resme getirelim. Ertuğrul Sağlam, Bursaspor’da son derece önemli bir dönüşüm gerçekleştiriyor. Sağlam’ın zaman zaman dile getirdiği yakın gelecekte bir Avrupa takımında çalışmak yerine Bursaspor’u Avrupa takımı haline getirme düşüncesi biraz daha fazla bütçe, daha iyi transfer yapma imkanının sağlanması ve bu sürece biraz daha sabır gösterilmesiyle gerçekleşebilecek bir durum… Sağlam, geçen sezon Şampiyonlar Ligi’nde yaşanan başarısızlık sonrasında daha genç, mücadeleci ve fizik gücü yüksek bir takımın alt yapısını oluşturuyor. Özellikle takımı gençleştirme ve fizik gücünü yükseltme adına takıma şampiyonluk kazandıran, taraftarın çok sevdiği isimlerle yolların ayrılması çok da kolay verilen bir karar değildi ve Sağlam bu süreçte duygusal davranmadı. Örneğin, futbolcularla yollar ayrıldıktan sonra, taraftar forumlarında ciddi katılımla “Ivan Ergiç gönderilmesin” kampanyası başlatıldı. Gönderilen isimlerin büyük çoğunluğu 30’lu yaşların üzerindeydi… Takımın yaş ortalamasının yükselmesi ve yeni sezonda takımın fiziki gücünü artırma arayışı yeniden yapılanmayı biraz acılı da olsa önemli bir gereklilik olarak ortaya çıkarıyordu. Sağlam’ın yeniden yapılanma sürecinde orta sahayı fizik gücü yüksek, oyunu iki yönlü oynayabilen bir isimle takviye etmesi, forvete son vuruşları iyi bir golcü transferini gerçekleştirmesi ve defanstan daha etkili ve hızlı top çıkarılması konusundaki eksikliği gidermesi gerekiyor.

Bursaspor, Ali Tandoğan, Mustafa Keçeli, Ivan Ergiç, Ivankov, Miller, Altidore, Bekir Ozan Has, Hüseyin Çimşir gibi sekiz tane çoğu ilk onbir oyuncusu olan ismi kaybetmesine rağmen son derece güçlü bir kadroya sahip. Takım kadrosu değerlendirildiğinde defansta Ömer Erdoğan, Serdar Aziz, Milan Stepanov, İbrahim Kaş, Gökçek Vederson, İbrahim Öztürk ve Yenal Tuncer var. Bursaspor şu an defans bloğuyla ligin en iyi alternatifli savunma bloklarından birisine sahip… Orta sahada N’Diaye, Ozan İpek, Volkan Şen, Kirita, Svensson, Insua ve bazı genç oyuncular var. Bu mevkiiye fizik gücü yüksek oyunu iki yönlü oynayabilecek bir orta saha oyuncusu transfer edilmesi halinde Bursaspor ligin en tehlikeli orta dörtlülerinden birisine sahip olacak. Forvet hattında Sercan Yıldırım ve Turgay Bahadır bulunurken, Arjantinli Batalla’nın hem orta sahada, hem de forvet hattında başarılı bir performans sergilediğini belirtelim… Takım kadrosunda şu an göze çarpan en temel belirsizlik ise kaleci Carsson’un nasıl bir performans sergileyeceği…

Bursaspor taraftarları ve medyasında son dönemde özellikle transferlerin gecikmesi nedeniyle bir huzursuzluk hali hakim… Unutulmaması gereken şey ise, Sağlam öncesine kadar bu takımın tarihi boyunca elde ettiği en iyi derece 1979-1980 sezonunda kazanılmış olan dördüncülük ve üzerinden de tam 30 yıldan fazla zaman geçmiş. Son iki sezonda Bursaspor, tarihinin en iyi iki derecesini elde etti. Ertuğrul Sağlam takımı daha da gençleştirerek, fizik gücü ve takım disiplini üst seviyede, daha olgun ve sabırlı oynayan yeni bir Bursaspor yaratarak yaşanan başarıları daha da kalıcı hale getirmeye çalışıyor. Eğer yönetim kaosu yaşanmaz ve Sağlam bu süreci tamamlayabilirse yakın gelecekte uzun yıllar başarılı olacak bir takımın alt yapısı kurulmuş olacak. Ve bu süreçte Bursaspor’a ikinci şampiyonluk kupasının gelmesi hiç de sürpriz olmayacak…

Son söz: Bursaspor son derece önemli bir değişim gerçekleştiriyor. Zaman, özellikle taraftarların takımı ve Ertuğrul Sağlam’ı koşulsuz desteklemesinin zamanı. Teksas tribün grubunda, Beşiktaş maçında yaşanan tutuklamalar sonrasında varolan keyifsizliğe rağmen Bursa’da oynanan Gomel maçında takıma gösterilen destek üst seviyedeydi ve sitelerinde kombine alınması konusunda önemli çabalar söz konusu. Buna benzer olarak bazı taraftar sitelerinde de takımın desteklenmesi anlamında önemli çabalar var, bunları göz ardı etmiyoruz. Ama medyada ve forumlarda sıklıkla dile getirilen, kombine azlığına bahane olarak da ileri sürülen, transfer eksikliği ve benzeri mazeretleri devam edecekse o zaman bunları dile getiren ve sayıları hiç de az olmayan Bursaspor taraftarlarına da sormak gerekiyor: ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN? Not Defterinden: Okan Deniz…

28 Temmuz 2011 tarihinde Bursa’da oynanan UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turunun ilk maçında FC Gomel karşısında Bursaspor A Takımı’yla ilk resmi maçına çıkan 17 yaşındaki genç forvet Okan Deniz Bursaspor formasıyla Avrupa Kupaları’nda forma giyen en genç futbolcu oldu… Karşılaşmanın 88 dakikasında oyuna giren ve uzatmalarla birlikte 6 dakika Bursaspor forması giyen Deniz’in karşılaşma sonrasında “hissettiklerim anlatılamaz. Adeta rüya gibiydi her şey” sözleri genç bir futbolcunun heyecanını son derece net olarak yansıtıyordu… Tebriklerin büyüğü tabii ki altyapıya ve genç futbolculara gösterdiği ilgiyle öne çıkan teknik direktör Ertuğrul Sağlam’a… Memet Zencirkıran memetzencirkiran@gmail.com

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu