Lemi Keskin “Tarihin en kötü yönetimi Ali Ay yönetimidir”

Lemi Keski konuşmasında şöyle dedi: “1959 Bursa doğumluyum. Elektronik mühendisiyim. İki yabancı dilim var. Bursasporlu yönetici bir babanın oğluyum. 1992 yılında Bursaspor’a Timsah sembolünü yakıştıran kişiyim. 4 dönem yönetimlerde yer aldım Orhan Özselek, Hüseyin Silahçı ve 2 kere de Erdoğan Bilenser’in döneminde. 1995 yılında ilk store’yi açma fikrini ortaya atan ve açan yöneticiyim. Erdoğan Bilenser döneminde Atatürk Stadı’nda VIP tribünü yoktu. Oraya da VIP tribünü yapma fikrini ortaya atan yöneticiyim. Bugünkü rakamlarla 10 milyon dolar geri dönüşsüz gelir yaratmış olduk bu hamle ile. Öncelikle 2,5 yıldır kulübümüzü yöneten başkanımıza teşekkür ediyorum. Adaylarımıza çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız rekabet kaliteyi arttırır diye düşünüyorum. Hepinizin adaylıkları ve seçimi hayırlı olsun. Biz hiçbir zaman takımımızı küme düşme potasında dolaştırmayacağız. Hiçbir zaman aldığımız bütçenin borcun üstende bu takımı devretmeyeceğiz. Hiçbir zaman paraları ödenmediği için futbolcular antrenmanları protesto etmeyecek. Kalıcı kaynaklarımız 5-6 senedir yerinde sayıyor. Bizim dönemimizde uçuşa geçecek ve ilk 3 sene her sene en az 5 milyon dolarlık kalıcı gelir kaynağı için söz veriyorum. Bilinçsiz transfer yapmayacağız. UEFA ve TFF lisanslarımızı hep gününde alacağız ve bilançomuzda hiçbir zaman zarar açıklamayacağız. Bulduğumuz kaynaklarla borçları kapatıp faiz ödeyen değil faiz alan kimliğe büründüreceğiz. Biz hiçbir zaman muhasebecimizle ve tercümanlarımızla transfer yapmayacağız. Hiçbir zaman divan kurulu üyelerimize saygısızlık yapmayacağı seçildiğimiz takdirde tribünden taraftarımızla diyaloğa girmeyeceğiz. Bu kulüpte emek veren futbolcu yönetici başkana hak ettikleri saygıyı her zaman göstereceğiz ve camianın çimentosu olacağız. İki aylık bir incelemeden sonra Dubai kaynaklı bir yatırım şirketine Timsah Arena’yı sattık. 50 milyon Euro 2018 sonuna kadar geri dönüşsüz kaynak girecek. Haziran ve Temmuz’da 130 milyon ödeme var. Göreve geldikten sonra 10 günlük sözleşme süremiz var. İki ayda 20 milyon Euro kaynağı Bursaspor’un kasasına sokacağız. Ardından da toplam 7 ayda da 50 milyon Euro kasaya girecek. Kaynağımıza inanmayan bazı kişiler vardı. Biz bu kişileri inandırmak için kaynağımızı davet ettik ve basın toplantısı düzenledik. Konuşmamız ulusal basında yayınlandı. Ama Bursa’da yayınlanmadı. En ufak geri adım atmadık. Bizim işimiz gücümüz derdimiz Bursaspor. Futbolda neler yapacağız? Söz veriyoruz iki sene içinde ilk 5’e oynayan Avrupa’yı hedefleyen bir takım olacak. Söz veriyoruz milyonlarca Euro’yu verimsiz futbolculara vermeyeceğiz. Para kaybeden değil para kazanan olacağız. Altyapımızdan iki sene içinde en az 5 futbolcumuz olacak. Söz veriyoruz eskisi gibi stada koşarak geleceksiniz. Yenilse de yenilsin ama böyle oynasın diyeceksiniz. Ben sizlerden birisiyim. Maratondaki öğrenci, Teksas’taki çırağım. Sizler gibiyim. Söz veriyoruz denk bütçe ile gurur duyacağınız bir takım yaratacağız. Taraftarımızla ilişkimiz kuvvetlenecek. Özlüce’nin kapıları İbrahim Yazıcı’nın zamanındaki gibi açılacak. Pırıl pırıl ekibimizle, Bursaspor yönetiminde ilk defa bir bayan yöneticimiz de olacak. Tek bir etik hata yapmadık. Bugüne kadar hiçbir rakibimizi küçük düşürmedik. Sadece bugünün gerçeklerini ve geldiğimiz noktada söylenmesi gerekenleri söyledik. Anlaştığımız hocayı, futbolcuları, sportif direktörümüz belli olmasına rağmen açıklamadık. Deneyimlerimiz sayesinde seçim döneminde hatasız bir viraj geçtik. 50 milyon Euro kaynak olmasına rağmen hiçbir şey vaat etmiyoruz. Derdik ki bu para ile çok süper transferler yapacağız. Ortalık birbirine girerdi. Ama maalesef bunu içine düştüğümüz bataktan çıkartmak için kullanmak zorundayız. Hayal satmıyoruz. Başarıya giden yol transferden değil sistemden geçiyor. Sistemimiz hazır ve bunu birlikte başaracağız. Şu anda 120 milyon TL banka kredi borcumuz var. TV gelirlerimiz temlikli. 20-25 arası faiz ödüyoruz. Bu kaynak ile bu kredileri kapatacağız. Bulduğumuz 50 milyon Euro kesinlikle geri ödenmeyecek, sadece Timsah Arena isim hakkını 10 yıllığına satıyoruz. Özlüce ve Vakıfköy’de gayrimenkul projesi açıkladık. Orta vadeli bir proje. Buna kimse hayal diyemez. Buradaki izinleri devlet büyüklerimizi inandırarak alabiliriz. Yönetime gelince alacağımız ilk karar tesisin ismini İbrahim Yazıcı olarak değiştirmek dedik. Bizim ilk kararımızı imza ile sağ olsun taraftarımız geçirdi. Seneye de biz TFF’ye başvurup bir sonraki sezonun İbrahim Yazıcı sezonu olması için elimizden geleni yapacağız söz veriyorum. Üye sayımızı arttırmak ve aidatları indirmek gibi bir planımız var. Her şey büyük Bursaspor için.”