İki kanadın olsaydı!

Dün akşam Başakşehir karşısında adam eksilten, topla dripling yapan, hızla kaleye inen iki kenar oyuncun olsaydı en kötü bir puanımız olurdu şimdi.

Transferde bu kadar geç kalmaya üzülmemek elde değil…

Paul Le Guen oyuncularını tanımaya, bir kadro oluşturmaya çalışıyor.

Badu-Agu ikilisi birlikte doğru düzgün antrenman yapmadan mecburen sahaya çıktı. Birbirlerine ve takıma alıştıklarında daha faydalı olacaklardır. Ekong ile Titi için de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Onların avantajı 1 aydan fazla bir süredir birlikte oynuyorlar.

Sağ bekte Barış çıkana kadar sırıtmadı, Aziz, Visca’yı durdurma görevinden olsa gerek hücuma pek katkı veremedi. Ancak Visca’yı bir kez kaçırdı onda da Elia cezayı kesiverdi.

Kenarda görev yapan John ve Deniz’in etkisizliğine Stancu da eklenince koca bir devre boşa gitti.

İkinci devrede Harun’un hatalı çıkışıyla kalede yaşanan tehlikeyi Ekong savuştururken, özellikle Barış-Jorquera ve Agu-Furkan Soyalp değişikliklerinin ardından Bursaspor Başakşehir’in üzerine adeta karabasan gibi çöktü.

Hele hele Furkan Soyalp’in şutunu Volkan’ın çıkarması şanssızlıktı.

Dün akşam bir kez daha gördük ki kanatsız Bursaspor bal yapmayan arı gibi. Delarge‘nin ardından umarız bir kaç gün içerisinde beklenen hamleler yapılır ve Fransız çalıştırıcının eli güçlendirilir.

Başakşehir karşısında Bursaspor özellikle son bölümdeki arzusuyla gelecek adına umut verdi.

Takımı destekleyen ve biran olsun susmayan taraftarın son dakikalarda ve maç bitiminde “Çocuklar inanın inanın çocuklar güzel günler göreceğiz güneşli günler, Bursaspor ele ele hep beraber tribüne, Güzeller içinde bir seni seçtim kalbini sana ben sana verdim” tezahüratıyla oyuncuları tribüne çağırması güzeldi.

Eğer beklenen hamleler çabucak yapılabilirse bu sene Bursaspor adından çok fazlasıyla sözettirir.

Dün ilk kez bir Süper Lig maçının İngilizce anlatımla 44 ülkede yayınlandığını düşünürsek, Bursaspor tanıtım anlamında önemli bir fırsatı teptiğini de belirtelim.