Şimdi değilse ne zaman?
Camia olarak çok sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. 3 maç üst üste aldığımız, tarihe geçecek kadar ağır yenilgiler camiada tam anlamıyla bir travma yaratmış durumda.
Düşme hattının 8 puan üzerinde olmamıza rağmen “Acaba düşer miyiz? ” diye korkacak kadar psikolojimiz bozuk. Takım her performans hem de moral motivasyon olarak “dip” yapmış durumda. Bu şartlar altında lider durumdaki Beşiktaş Jimnastik Kulübü ile karşılaşacağız. Camianın BJK’ye bakış açısını anlatmaya gerek yok. Sadece futbolcu arkadaşlardan, kardeşlerden birilerine belki ulaşır ümidiyle bir kaç şey yazmak istedim.
Bu şehirde doğup büyüyen, şu anda hayatta olan yahut ebedi hayata göçmüş sayısız bireyin çocukken hayalini kurduğu şerefli Bursaspor formasını Pazartesi günü terletecek futbolcularımız ! Bu sözlerim size. 15 Mayıs 2004’te Sakarya Atatürk Stadı’nda bizzat bulunup Bursaspor’un küme düştüğü andaki Bursaporluların yaşadığı yıkımı canlı gözlerle görmüş biri olarak yazıyorum. O anlar aklıma her geldiği anda BJK’ye olan öfkem yenilenir. Takımın en iyi oyuncularından bir kaçı düşme mücadelesi verdiğimiz Rize maçında oynamayı reddettiği, maçta varını yoğunu ortaya koyan Sinan Kaloğlu hışma uğradığı telefon kayıtları kayıtlarda olmasına rağmen BJK Rize’ye, ondan önce de kendi sahasında diğer düşme mücadelesi verdiğimiz rakibimiz Akçaabat Sebatspor’a yenilerek düşmemize aleni şekilde sebep olmuştu. Şimdi bizim önümüzde öyle bir maç var ki BJK şampiyonluğa giderken, hem bu maçın sonucunu bekleyen Rizespor küme düşecekken rakipleri biziz. Size bu maçı alarak bir taşla kaç kuş vuracağınızı sayayım.
1) BJK’yi şampiyonluktan ederek 2004’te rakiplerimize verdiği maçlarla açtığı yarayı kapatacaksınız ve bize yaşattıkları travmayı bizzat kendilerine yaşatacaksınız.
2) Etik dışı yollarla BJK’nin topçuları üzerinde baskı kurarak düşmemize sebep olan Rizespor’u ateşe atarak intikamımızı alacaksınız.
3) Adı dahi anılmaz durumdayken Bursaspor’da göreve getirildikten sonra piyasa yapınca koskoca camiayı yalanlarıyla oyalayıp, sene sonunda yüzüstü bırakan ikiyüzlü filozof hocaya şamarı vuracaksınız.
4) İlk yarıdaki maçta Marcelo’ya kırmızı kartı vermeyip ilki dışarıdaki, ikincisinde temas olmayan müdahaleye penaltı verip kaybetmemize neden olan Bülent Yıldırım ve kendisini aynı sezonda ikinci bir Bursaspor – BJK maçına atayarak çok enteresan bir karar veren MHK , onlara bir beklenti nedeniyle bu kararı verdirenlere en güzel cevabı vereceksiniz.
5) En önemlisi tüm sezon boyunca en fazla 2 maçta harici oyun olarak ve skor olarak üzdüğünüz, son haftalarda aldığınız rezalet sonuçlar ile yıktığınız büyük Bursaspor taraftarlarına bu iğrenç sezonun kötü izlerini unutturacaksınız.
Ben de dahil camianın bir çoğu sizin bu ruhsuz halinizden dolayı umutsuz. Kaybedecek hiç bir şeyiniz yok. İlk yarıda 27 puanı alan da Kadıköy’de Fenerbahçe’yi yenende sizlerdiniz. Tek yapmanız gereken şey inanmak. Kendinizi düşük hissettiğinizde dönüp tribünlere bakın. Orada bu maçı almak için her şeyini verecek 40 bin Bursaspor sevdalısı göreceksiniz. Bu iş yürek işi inanın. Biz Süper Lig’e dönüş yaptığımız sene 2007’nin yine bir Mayıs ayında sizden çok daha güçlü olmayan fakat tribündeki inancı sahaya yansıtan bir kadro ile BJK’yi 3-0 yenmiştik. Sizlerde yapabilirsiniz. 3 maçta 16 gol gören takımın oyuncuları yahut BJK’yi şampiyonluk, Rize’yi kümede kalma hayallerinden eden kadro olarak anılmak sizin elinizde. Sizden tek bir maçı almanızı istiyoruz. Sonra gerekirse sene sonu nereye isterseniz gidin. Sadece tek bir galibiyet.
Allah aşkına soruyorum!
Şimdi değilse ne zaman?