10 kişi,1 puan iyi sonuç
Mutlu Topçu yönetimindeki ilk maçta, yönetimin bilet fiyatlarındaki indiriminin etkisiyle dolu tribünler önünde Fenerbahçe'yi konuk ettik.
Maça gelirsek , ilk dakikalardan itibaren topa sahip olmaya çalışan taraf biz olduk. Lakin bu top sahip olma o kadar verimsizdi ki top çoğu kez stoperler ve ön libero arasında gidip gelmekten öteye geçemedi. Bunda sanıyorum Batalla‘ya verilen taktik icabı geriye gelip top istemek yerine daha önde oynaması ve ileri uçtaki Deniz‘i duvar olarak kullanarak Batalla ve diğer isimleri topla buluşturmak istenmesi de etkili oldu. Nitekim orta sahadaki ve gerideki oyuncularımızın top tekniği çok sınırlı. Bu sistemde oynayabilmek için iyi bir 8 numaraya ve ayaklarına hakim en az bir stopere ihtiyaç vardı. Sınırlı sayıda ileri taşıyabildiğimiz top da Deniz’in duvar olarak kullanmaya uygun olmayan oyun ve fizik yapısı nedeniyle eridi gitti. Bu taktik ile oynamak isteyip Kubilay’ın yedek kulübesinde oturması çok büyük çelişki oldu.
Fenerbahçe‘de topun Bursaspor’a kalmasına razı, orta sahada M.Topal, Josef ve Alper ile kapacakları ani toplar ile hızlı atak yapıp gol bulmak isteyen bir taktik üzerine sahadaydı. Nitekim biz 10 kişi kaldıktan sonra topun kontrolünü onlar ele alınca , bizim ilk yarıdaki etkisizliğimizi onlar da gösterdiler. Çünkü onların da atak oyununda oyunu yönlendirecek, top tekniği yüksek orta saha oyuncusu eksiklikleri var. Yani ne biz, ne de Fenerbahçe’nin topa sahip olup , oyunu rakip sahaya yıkacak oyunu oynayacak kadroları olmadığı bir kez daha ortaya çıktı.
Maçın tartışmalı pozisyonlarına gelirsek; ilk penaltı da Sivok gelen ortaya ıska geçen Ertuğrul‘un kurbanı oldu. Top beklemediği anda gelince penaltı oldu. Kırmızı kart tam bir komedi. Jovic‘in gördüğü ilk sarı da belki de o itiş kakışta en masum adamdı. İkinci sarı kartı tribünde olduğum için net göremedim. Yayıncı kuruluşun web sitesindeki özetlerde ise Lens, Jovic’in müdahalesini resmen hakemin gözüne sokmak için Jovic’in kolunu koltuk altında sıkıştırıp olduğu yerde geri atarak kartı verdirmiş. Hatalı karar. Keza bizim penaltımızda da roller değişti. Bu sefer taraftar büyük bir reaksiyon göstererek hakeme penaltı noktasını göstertti. Dürüst olmak gerekirse hatalı bir karardı lakin maçın hakkı olan skora gelmesini sağladı.
Genel bir değerlendirme olarak; stadın dolu olması güzeldi fakat tribün performansını bana göre yeterli değildi. Ufacık baskı bile 10 kişi ile puan aldırmaya yetti. Bunda elbette takımın kötü oyununun da etkisi var. Bazen tribün takımı, bazen de tribün takımı ateşler. Maalesef dün akşam bunu tam anlamıyla yaşayamadık. Takım olarak Harun haricinde iyiydi diyebileceğim bir isim yok ama Del Valle çok çok kötüydü diyebilirim. Mutlu hoca oyun anlayışı olarak takıma bir şey katamadı demek için erken ama ilk maçta bu ışığı göremedik. Bunda kendisinin suçu yok. Çünkü kurulan kadro beklenen oyunu oynamaya müsait değil. Ancak hocamızın çıkardığı oyunculardaki tercihlerini ve özellikle maç sonu lehimize çalınan penaltı ile ilgili soruya verdiği cevabı beğendim diyebilirim.
Netice itibariyle 10 kişi ile 1-0 gerideyken 1-1 yapıp alınan bir puan iyi bir sonuç olsa da takım oyun olarak çok kötü seviyede. Umarım devre arasında gerektiği kadar takviye yapmayanların aldıkları kararın faturası hepimize çıkmaz.